Efsanevi müzisyene saygı duruşu. Mine Gürevin’den, modern cazın başlangıcını da anlatan, saksofonun babasının epik kariyerine yakışır bir Coleman Hawkins portresi.
Mine Gürevin, 24 Mayıs 2023’de hayata gözlerini yuman Rock’n Roll’un Kraliçesi Tina Turner’ı, yaşam öyküsünden anektodlarla ve David Bowie ile olan ilişkisinin detayları ile anıyor.
Mine Gürevin, ölümünden kısa süre önce Jeff Beck’in Eric Clapton ile birlikte kaydettiği ve 13 Mayıs’ta yayınlanan Moon River parçası ve yakında gerçekleşecek Jeff Beck Tribute konseri hakkında yazdı.
Mine Gürevin, Miles Davis’ten ilham alan müzisyenlerden oluşan ve Vince Wilburn Jr. liderliğindeki Miles Electric Band’in, daha önce yayınlanmamış Miles Davis stüdyo kayıtlarını içeren yeni albümünü yazdı.
Ahmad Jamal 16 Nisan 2023’de 92 yaşında hayata gözlerini yumdu. Mine Gürevin, efsanevi piyanistin hayat öyküsünü ve Jamal’in caz müziği açısından neden bu kadar önemli olduğunu yazdı.
Mine Gürevin, Chet Baker ile konuşmalarının bu bölümünde, 22 Nisan’da Jazz Detective etiketiyle yayınlanacak Blue Room: The 1979 VARA Studio Sessions In Holland albümünü ve ikonik müzisyenin Avrupa’ya göçünün sanatını nasıl etkilediğini anlatıyor.
Mine Gürevin, defans ayarlarını yok edebilecek güce sahip yegane rock baladın, Led Zeppelin konserlerinin vazgeçilmez şarkısı No Quarter’ın öyküsünü ve kendisindeki izlerini anlattı.
Mine Gürevin, Marilyn Monroe’nun son günlerine odaklanıyor ve ünlü yıldızın, ABD Başkanı John F. Kennedy’nin doğum günü kutlama partisinde söylediği şarkının öyküsünü anlatıyor.
Mine Gürevin, bariton saksofon ve mizmarda Giuseppe Doronzo, kontrabas ve perküsyonda Esat Ekincioğlu, davul ve bendirde de Pino Basille’den kurulu AVA Trio’nun son albümünü yazdı.
Mine Gürevin, Chet Baker ile konuşmalarının bu bölümünde, ABD’nin Alabama eyaletinin Birmingham şehrindeki Baptist kilisesinin ırkçılar tarafından bombalanması sonrasında John Coltrane’nin yaptığı besteyi ve Martin Luther King’i anlatıyor.
Daima şık giyinirdi. Her anlamda stil sahibiydi. Yelekler ya da tercihen kolsuz gömlekler, dar pantolonlar tarzını tamamlıyordu. Saç kesimi ona keza, yıllardır değişmedi. Elektrik gitarını çalma tekniği tamamen hissetmek üzerine kuruluydu. Yalın, net ve insanın içine işleyen cinsten. Geoffrey Arnold Beck!
“Bundan tam otuz yıl önce, 6 Ocak 1993 tarihinde Dizzy Gillespie bu dünyadan ayrıldı. Ünlü müzisyene dair, çocukluğundan itibaren yazılabilecek çok fazla anekdot var. Biyografik bir inceleme gibi değil de, bu yazımda, Dizzy’ye ait spesifik üç olaydan bahsetmek istiyorum. Matematikte bizler bu noktalara dönüm noktası diyoruz.”
Mine Gürevin, alto saksofoncu Paul Demond’ın ünlü aktris Audrey Hepburn’e olan platonik aşkını, onun için yaptığı besteyi ve dünyanın nasıl fizik ve matematik kanunlarına uygun işlediğini yazdı.
John Lennon, Miles Davis, Ron Wood, Cat Stevens, Kim Gordon, Joni Mitchell, Freddie Mercury, Bob Dylan, Gaye Advert ve David Bowie… Müzik dışında bir ortak noktaları daha var: Resim!
Ve, ve, ve!…Gelelim sadede. Dikkat! Dikkat!… Hanımlar beyler, merdivenden kayanlar, kaytan bıyıklı, sırma saçlı, al yanaklı, bal dudaklı, yüce yürekli, alçak gönüllü Dark Blue Notes okuyucuları işte karşınızda Kuhn Fu! Groningen’de konservatuar öğrencisi iken tanışan Kuhn Fu üyeleri, 2012 sonbaharında bu tatlı grubu kurdular. İlk konserlerini de Kasim 2012 tarihinde verdiler. Bu yıl onuncu yıllarını kutluyorlar. Yaptıkları müziği kendileri, paranoyak, progresif, punk caz olarak nitelendiriyorlar.
Son iki yıldır Chet’e özel hayatında destek olmaya çalışıyorum. Şarkıları ne kadar güzel, icrası ne kadar yanık olursa olsun, acı bir gerçek var. Chet sahne dışında, söylemeyi sevdiği balladlarda benimsediği tavırlardan tamamen farklı tavırlar sergiliyor. Chet daimi bir sorumlulukla yüzleşmekten hep uzak. Doğan ve doğacak olan çocukları için üzülüyorum.
Miles Davis’in destansı hikayeleri ve ona eşlik eden hız ihtiyacı, sanıyorum agresif kişiliğinin bir yansıması. Mutlak olarak, agresif ve ters huylu insanlar hız tutkunu olmuyor elbette. Mülayim insanlar tanıdım, şoför koltuğuna oturduktan sonra içindeki çılgın taraf ortaya çıkan ve nice deliler gördüm, trafikte kurallara kökten bağlı. Demek istediğim, kim Lamborghini Miura’sını, Batı Yakası Otoyolu’nda paramparça eder?
Kansas City doğumlu caz efsanesi Charlie Parker’ın ölümünün ardından Manhattan sokakları yıkılıyordu. Sokaklarda çizim yapan grafiti sanatçıları Charlie Parker‘ın ölüm haberinden çok etkilenmişlerdi. Yiğit lakabı ile anılır metaforunun hakkını vererek, Charlie Parker, nâmı olan Bird ile New York sokaklarına mükemmel bir grafiti örneği armağan etti. Bu kült duruş, günümüzde de Manhattan ve New York sokaklarında varlığını sürdürmekte. Yardbird ya da sadece Bird olarak bilinen Parker, 29 Ağustos 1920’de Kansas’ta doğdu ve caz kültürünün en yoğun olduğu yıllarda Kansas City, Missouri’de büyüdü. Henüz 14 yaşındayken, Lincoln Lisesi’nden atılan siyah öğrenciler için popüler bir toplanma alanı olan 18. caddenin köşesindeki Lincoln Binası’na
Snarky Puppy, Empire Central albümlerinin tanıtımı için çıktıkları turnede, Kasım 2022 tarihinde İstanbul’da Zorlu Performans sahnesinde, birbirlerini olumlu olarak motive ettikleri eğlenceli performanslarını sergileyecekler. Bu kalabalık ‘sülale’ye daha yakında bakalım istedim.
Çok yönlü müzisyen, sevgili Ediz Hafızoğlu’nun ruhunu bir insan olarak hep sevdim. Onunla soru-cevap gitmek, esasen zor benim için. Çalışmalarını ve faaliyet alanını yakından takip ettiğim için, soru-cevaptan ziyade akışkan, sürükleyici, likit bir diyaloğunun olması, daha samimi sorular sorma isteği uyandırıyor bende. Öncelikle bu görüşmeyi kabul ettiği için Ediz’e çok teşekkür ediyorum.
İkonik kadın figürlerimden biri Suzi Quatro. Onu sıradışı buluyorum. Kısa boyuna rağmen bir silah gibi tuttuğu bas gitarı ve sahnede giydiği tüm bedenini saran tulumları ile fantastik bir super hero kahramanı benim için. Suzi bu yıl bir albüm yayınlayarak, sevenlerine büyük bir sürpriz yaptı; 1960’ların ve 1970’lerin popüler rock ‘n’ roll ve soul klasiklerini kendine özgü müzikalitesi ile yorumluyor. Kışkırtıcı, cezbedici ve sert!
Akbank Caz Festivali kapsamında, 6 Ekim 2022 tarihinde Babylon’da sahne alacak olan, Londra menşeili İngiliz Portico Quartet grubu, 2021 yılının ilk yarısında Terrain isimli bir albüm, 2021’in ikinci yarısında ise Monument isimli bir başka albüm çıkararak, pandemi süresince diskografilerini genişlettiler. Hız kesmeden 2022 yılının Mart ayında Next Stop isimli çıkardıkları son albümden sonra geçtiğimiz ay piyasaya sürülen Rose in Abstract adlı teklileri ile elektronik müzik, pop ve cazı bir arada yoğurdular.
İnsan kalabilen zaten büyük ozan, büyük aşıktır yaşadığımız dünyada. Anadolu’da bir aşık geleneği var, sana biraz ondan bahsetmek istiyorum. Bu sabah senden telefon gelmeden önce oturdum, iki deyiş, bir aşık türküsü dinledim. Deyişlerin biri Kul Nesimi‘den, diğeri Pir Sultan Abdal‘dan. Aşık türküsü ise, özüm Veysel’den. Aşık Veysel‘den.
Kathleen Annie Pannonica de Koenigswarter de Rothschild, namıdiğer Caz Baronesi, 10 Aralık 1913 tarihinde Londra’da doğdu. Charles Rothschild ve Macar Baronesi Rozsika Edle von Wesrthstein’ın en küçük kızıydı. Babası, dünyanın en zengin ailelerinden biri olan, endüstriyel alanda, özellikle finans ve bankacılık sektöründe söz sahibi, ünlü hanedanlardan Rothschild ailesinin bir üyesiydi. Yıllarla birlikte ona adının kısaltması olan Nica diye hitap edildi. O yüzden ben de sizlere Nica’dan bahsedeceğim.
Konuya ait metaforumu şu cümle ile ifade edebilirim. “Bir İngiliz, bir İngiliz’i ancak bu kadar güzel gömebilir.” The Who bateristi Keith Moon, İngiliz içten yanmalı motor(a sahip) Rolls Royce’unu egzantrik bir şekilde bir gecede harcadı. Fatura ise The Who’ya vahşice çıktı.
David Bowie’nin neden iki farklı göz rengine sahip olduğunun hikayesi, tam olarak yukarıda aktardığım şekilde gerçekleşiyor. Siz DarkBlueNotes okuyucularından benim de nacizane bir ricam var. Lütfen bu makalenin altında yer alan yorumlar kısmına, en sevdiğiniz David Bowie şarkısını ya da albümünü yazabilir misiniz? İnanılmaz merak ediyorum hangi şarkısı ya da albümü okuyucular arasında en çok seviliyor. Ve son olarak bir sırrımı paylaşmak istiyorum. David Bowie sevgisi, benim gözlerimi kör etti.
Left Alone Revisited albümünü o gün ki ruh halim ile dinlediğimde, bir değişim içindeydim. Eskiyen derisini üzerinden atan ve üzerine yepyeni bir giysi giyen asil bir sürüngen, yılan gibi soyunuyordum. Mal Waldron sevdam su götürmez. Herkesten bağımsız değerlendiririm Mal’ı. Ama o gün, o gün başkaydı. Defalarca dinlediğim, belki de en sevdiğim Waldron albümlerinden biri olan Left Alone Revisited, anlık ruh halim ile birlikte o gün farklı şekillendi.
Onu ilk izlediğimde yek bir piyano ve çıplak sesi vardı sahnede. Koyu yeşil, önü kısa, arkası uzun, bacaklarını boydan boya açıkta bırakan drapeli bir elbise giymişti ve o buğulu sesi ile bir dişi aslan gibi kükrüyordu. Her yerde mumlar yanıyordu. Arada bir flamenko dans ediyordu. Bacakları, ayakları, albümlerini sürekli döndürdüğüm sesi canlı olarak karşımdaydı ve muhteşemdi.
Billie Holiday‘in tek bir nidasında yüreğim dağlanır. Bunu dönem dönem Chet ile konuştuğumda da dile getiriyorum. Gardenya’lı Kadın belki de istediği pek çok hayali yapamadı diyorum, Chet’e.
Los Angeles’da Caz Rönesansına Ruh Veren İki Kardeş Yaşam içinde, hislerime, eylemlerime ya da duygularıma -garip bir şekilde- tanımlamalar yüklediğimi farkettim. Kendime ait iletişimin her fazında efekt kullanıyorum. Bazen sesli, bazen sözlü sazlı ya da görsel efektler yüklüyorum. Böylelikle kendi kavramsal jargonumu mu oluşturuyorum acaba? Bunlardan birini de İngiliz davulcu Yussef Dayes ve onun projelerini dinlerken derinden yapıyorum. Yussef Dayes’in kendisine ve müdahil olduğu grupların içinde paydaş olan diğer müzisyenlere İngiliz Göçmen Çocuklar diyorum. Sözlü Efekte Bir Örnek Geçenlerde yeni müzik keşifleri içinde iken, beni vakumlayan bir gruba rastladım. İki kardeşten oluşan Black Nile. Dinlediğim anda beni kendilerine çektiler. “Evet,
Bir gün kafam allak bullak; Tanrıdan bir mesaj aldım. “Şu an ne hissediyorsun” diye sordu bana. Tanrı ile aram iyidir. Fermantasyon tavan elbette. Tanrıya şöyle dedim: ”Varlığımda ve yokluğumda, sevdiklerim bana ait tüm ritüelleri Led Zeppelin’in 1973 yılı Madison Square Garden konser kaydı Dazed and Confused parçası ile yapsınlar.”
Pink Floyd’un 1977’de yayınladığı ve en politik albümü olarak kabul edilen Animals tekrardan raflara yerleşiyor. 2018 remix albümü tekli sürüm olarak 16 Eylül 2022’de, deluxe sürümü ise 7 Ekim 2022’de piyasaya sunulacak.
Nasıl güzel bir rose şarap içiyorum. Mehmet Güreli’nin dediği gibi, “Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?“ Oysa bir Mal Waldron yazısı yazacaktım. Yanıma, anamı karnına düşmeden evvel tanıdığıma inandığım, mahalleden can dostum Chet Baker yaklaştı.
Yalnız kalma duygusunu sevenleriniz olabilir. Bir başına olma, yekpare hareket etme duygusu… Özüne düşkün olanlar için ilham verici olabilir. Bir Mal Waldron All Alone albümü gibi…
Gökten üç elma düşmüş, biri trompet dehası Lee’ye, ikincisi özünde merhamet barındıran ama can alan Helen’e, diğeri de caz hikâyeleri okumayı, dinlemeyi sevenlerin başına…
Uluslararası 7. Nilüfer Caz Festivali müzik sever izleyicilerin, dinleyicilerin katılımıyla 23 Haziran – 03 Temmuz 2022 tarihleri arasında, Bursa Nilüfer ilçesinde, çeşitli konserler ve etkinlikler ile dolu dizgin gerçekleşti. Festivalin bu yılki sloganı “Çok heyecanlıyız, içimizde kelebekler uçuşuyor” cümlesi idi. Pandemi süresince, kozalarımızda geçirdiğimiz iki yılın ardından pek çok kişi doğa ile kurduğu ilişkiyi yeniden sorguladı. Nilüfer Caz Festivali herkesi, doğanın kucağında müzikle buluşmaya ve kelebek etkisiyle büyüyen sağlıklı, müzik dolu günlere bu slogan ile çağırdı.
Bir dahaki sefer, Kind of Blue dinlediğinizde, Garland’ın başı çektiği ritim grubunun derinliklerine inin ve Kind of Blue’da çalmamasına rağmen, Red Garland’ın sihirli sol elinin hayaletini hissedin.
…Miles’ı kollarını açarak karşılayan parizyen halk, Paris şehri kadar, O’nun için aynı derecede önemliydi…İyi müziği tanıyacak ve ayırt edecek kadar akıllı oldukları için; sırtlarının sıvazlanması gerektiğinden değil, Miles’in ten rengiyle ilgilenmeden yaptığı müziğe odaklandıkları için…