Haziran Caz Rehberi
Haziran Caz Rehberi, birbirinden ilgi çekici albümler içeriyor. Her zaman olduğu gibi, bu yazıda yer alan albümlerden seçtiğim parçalardan oluşan Spotify playlist’i yazının sonunda bulabilirsiniz.
Bu ayın kapak fotoğrafı yine Damla Akın Karabakan‘dan. Kullanmamıza izin verdiği için müteşekkiriz.
Uzun yıllar serin ve yağmurlu geçen Haziran nihayet bir yaz ayı olduğunu hatırlattı ve onu deniz ile remzetmek de şart oldu.
Umarım keyifle dinleyeceğiniz müziklerle tanışmanıza vesile olurum.
■

Alvin Queen Trio – Feeling Good (Stunt Records)
Davulcuların liderliğini yaptığı albümleri, özellikle piyano üçlüsü formatındakileri çok seviyorum. Uzun yıllardır Avrupa’da yaşayan Amerikalı usta davulcu Alvin Queen‘in son albümünde olduğu gibi, gözden kaçması muhtemel piyanistleri sahnenin önüne oturtuyorlar, albümün yıldızı olmalarına izin veriyorlar. Zengin müzikaliteye sahip ve piyanistik biçimde çalan Carlton Holmes, genç aslan sıfatıyla başladığı kariyerinde Charli Persip ve Michael Carvin gibi usta caz davulcularının gruplarında çalmışsa da stüdyo ve müzikal çalışmalarına ağırlık verdiğinden ötürü ismi (en azından caz profesyonellerince) fazla anılmayan bir piyanist. Gerçi hiç bir zaman cazdan uzaklaşmamış ancak (sanıyorum) otuz yılı aşkın kariyerinde lider olarak sadece bir albüm kaydedebilmiş. Danton Bollar basta işini eksiksizce yapıyor, incelikli bir zeka ile çalan Queen handiyse liderini destekleyen normal bir eşlikçi gibi davranıyor ve Feeling Good, de facto bir Carlton Holmes albümü haline dönüşüyor. Güzel de oluyor. Holmes gösterişli çalan bir piyanist değil, bestenin nefes almasına izin verecek şekilde çalıyor, etkileyici çift el tekniğini sıkça sergiliyor, melodiyi hiç kaybetmediği sololarını mükemmelen inşa ediyor. Özenle seçilmiş standartların yanı sıra, Nina Simon’un meşhur ettiği ve aralarında, Queen’in henüz on üç yaşındayken Birdland’in davulunun başına oturup eşlik ettiği John Coltrane’nin de olduğu birçok ismin yorumladığı Feelin’ Good, Cedar Walton besteleri, Firm Roots ve Bleecker Street Theme, Pharoah Sanders’ın karısı, piyanist Bedria Sanders imzalı Love Will Find a Way gibi keşke cazcılarla daha sık yorumlansa dediğim orijinal bestelerden oluşan repertuvara ayrı bir övgü gerekli. Umarım bundan sonra birileri Carlton Holmes’ı daha sık stüdyoya sokar ve liderliğini yaptığı albümleri dinleriz.
■

Carl Winther, Richard Andersson, Jeff Tain Watts – WAW! (Jazzfuel)
Usta davulcu Jeff Tain Watts, kendi gruplarıyla ilgi çekici albümlere imza attı ancak daha da önemlisi, Wynton Marsalis, Branford Marsalis, Michael Brecker ve diğer önemli isimlerin gruplarında, cazın son elli yılının birçok başyapıtına, muazzam tekniği, sürükleyici eşliği ve heybetli çalışı ile katkı sağladı. Piyanist Carl Winther ve basçı Richard Andersson ile birlikte oluşturdukları WAW grubunda da durum aynı; çıktıkları başarılı turnenin ardından stüdyoda kaydettikleri albümde, kim öne çıkarsa çıksın, dinleyicinin ilgisi ister istemez Watts’a yöneliyor… Enstrumanların rolleri arasında kurulan dinamik denge, müzisyenlerin coşkulu performansı ve Winther’ın akıllıca düzenlenmiş besteleri ile yılın en tatminkar piyano üçlüsü albümlerinden biri. Yazının devamı burada.
■

Charlie Kohlhase – Second Life (Mandorla Music)
Anaakım caz medyasında adına seyrek rastlansa ve İngilizce Wikipedia’da adına açılmış bir sayfa olmasa da Charlie Kohlhase, müzisyenlerin müzisyeni mertebesini kazanmış bir doğaçlama ustası ve besteci. Sekiz müzisyenden oluşan grubu Explorers Club ile kaydettiği Second Life, tahmin edersiniz, Kohlhase’in hayatta kalma mücadelesinin -belli belirsiz- izlerini barındırıyor. Mandorla Music etiketli albüm, Kohlhase’in ve onun müzikal dünyasını etkilemiş kahramanların bestelerini içeriyor. Second Life bir modern zaman başyapıtı. Geleceğin cazının keşfedilmesi uğruna bugünün cazının ihmal edildiği bir zamanda, cazın aslında geçmişiyle bir bütün olduğunu, cazı caz yapan timbre, poli-ritmik zenginlik, karakter, kolektif ve bireysel doğaçlama gibi unsurların modası geçmiş kavramlar olmadığını kanıtlayan mükemmel bir albüm. Yazının tamamı burada.
■

Gary Smulyan & Frank Basile – Boss Baritones (Steeplechase)
Count Basie orkestrasının efsanevi yıldızları Lester Young ve Herschel Evans’ın tenor tenora çalmalarından bu yana saksofoncuların favori formatı, bu sefer iki baritonun eşleşmesiyle yineleniyor. Nefesliler ailesinin en kabadayı sesli enstrumanının günümüzdeki ustaları, abi-kardeş ve hoca-öğrenci hüviyetleriyle, Gary Smulyan ve Frank Basile, kah atışmalı, kah tartışmalı, kah sohbet havasında 72 dakika süren keyifli bir bebop albümüne imza atıyorlar. Her ikisi de eleştirmenlerin ve dinleyicilerin gözdesi bu iki usta baritoncu arasında enfes bir uyum var, özellikle melodi bölümlerinde bir diğerinin sesiyle bazen unison bazen kontra çalıyorlar, özellikle doludizgin uptempolarda soloların ardı arkası kesilmiyor. New York ana akım caz aleminin kıdemli müzisyenleri Mike Karn (bas) ve Aaron Seeber (davul), patronlarını, coşkularını arttıracak sağlamlıkla destekliyorlar, nadir solo fırsatlarını veciz cümlelerle değerlendiriyorlar. Piyanonun mütevazı ustası Steve Ash‘in (bazen Basie-vari) renkli eşliği ve soloları icralara lezzet katıyor. Temponun yavaşladığı anlar yok değil ama keşke balad da çalsalarmış. Bariton saksofon sevenler buraya!
■

Jared Hall – Influences (Origin Records)
İcracı, eğitimci ve besteci olarak gelişiminde ve tabii ki caz tarihinde kritik öneme sahip trompetçilere adadığı bestelerinden oluşan yeni albümünde, trompetçi Jared Hall‘a, piyanoda Tal Cohen, basta Michael Glynn ve davulda John Bishop eşlik ediyor. Besteler, adandığı kişinin müzikal karakterinden izler taşıyor. Roy Hargrove’un hisli yaklaşımı (Dear Roy), Brian Lynch’in Latin ritim tutkusu (Professor B.L.), Woody Shaw’un gelişkin armoni kullanımı ve melodiye maceraperest yaklaşımı (Song for Shaw), Wallace Roney’nin ritmik duyarlılığı (One for Wallace), Nicholas Payton’ın yüksek enerjisi (Dream Steps), Tom Harrell’ın mütevazılığı (Harrell), kendilerine adanmış bestelere karakter olarak sinmiş. Hall, Clifford Brown’ı ise, efsanevi trompetçinin lirik güzelliğini ve sonsuz gibi görünen melodik çizgilerini yansıttığı Gigi Gryce bestesi Minority ile anıyor. Influences, caz trompeti tutkunlarını keyiflendirecek bir albüm.
■

Matt Wilson – Good Trouble (Palmetto Records)
Matt Wilson, lider ya da eşlikçi olmasından bağımsız şekilde, çalışındaki sofistike ketumiyetini parçası olduğu grupların müziğinin ana karakteri haline dönüştürmeyi beceren bir davulcu. Müziğinin bulaşıcı bir coşkusu, tarifi zor bir zamansızlığı var, geçmişle bugün içiçe geçmiş durumda. Amerikalı insan hakları savaşçısı John Lewis‘in yakın dönemdeki bir konuşmasında çizdiği Amerika’nın içinde bulunduğu toplumsal ve kültürel bunalımı aşmak için herkesin tatlı belaya bulaşması gerektiği hedefi Matt Wilson’ı heyecanlandırmış. Böylelikle, klarnetçi ve tenor saksofoncu Jeff Lederer gibi eski ve alto saksofoncu Tia Fuller, piyanist ve vokalist Dawn Clement ve basçı Ben Allison gibi yeni yeni yol arkadaşlarıyla oluşturduğu gruba ve birlikte yaptıkları albüme Good Trouble adını vermiş. Ortaya neşeli ve esnek ama bir o kadar da hedefine kilitlenmiş bir müzik çıkmış. Yazının devamı burada.
■

Sam Braysher – That’s Him (The Music of Kurt Weill) (Kendi Prodüksiyonu)
Londralı alto saksofoncu Sam Braysher, üçüncü ve yeni albümü That’s Him‘de geçtiğimiz yüzyılın kült bestecilerinden Kurt Weill‘ın büyüleyici bestelerini yorumluyor. Cazın erken ve orta dönemini deşip az bilinen mücevherleri gömüldükleri yerden çıkarmasıyla tanınan Braysher, Weill’ın şarkı kitabına da aynı şekilde yaklaşmış, albüme, Liebeslied veya Bilbao-Song gibi standartlaşmışların yanı sıra, cazcıların fazla rağbet etmediği Weill şarkılarını dahil etmiş. Piyanoda Matyas Gayer, basta Dario di Lecce ve davulda Steve Brown olmak üzere, Braysher’in eşlikçileri, lideri ve üç parçada konuk olan vokalist Sara Dowling‘i zanaatkar bir üslupla destekliyorlar. İngiliz cazının genç yıldızlarından Dowling, beste ve söz arasındaki derin ilişkiyi ortaya çıkarma becerisini gösteriyor, vokaliyle, şarkıların ana karakterlerini canlandırıyor. Öte yandan Gayer, düzenlemelerin kendisine verdiği her fırsatı lekesiz akıcılıktaki soloları ile taçlandırıyor, icraları melodik açıdan zenginleştiriyor. Braysher, melodileri olanca berraklığıyla ortaya koyuyor, yetenek gösterilerinden uzak duruyor, icraları kısa ancak özlü sololarıyla imzalıyor. Uluslararası düzeyde tanınmış müzisyenlerle yaptığı albümlerin ardından, Braysher, That’s Him ile, Londra’da aynı sahneyi paylaştığı müzisyen dostlarıyla kurduğu uyumu sergiliyor. Yumuşakça swing eden ve bize Weill’ın fevkalade sanatını anımsatan keyifli bir albüm.
■

Sarah Hanahan – Among Giants (Blue Engine Records)
Cazın yıldızı parlayan genç saksofonculardan Sarah Hanahan, ilk albümü Among Giants ile iki farklı anlamda devlerin arasına dalıyor. Jazz at Lincoln Center’ın plak şirketi Blue Engine Records etiketiyle yayınlanan albümde Hanahan’a, her üçü de hocalığını yapmış Marc Cary piyanoda, Nat Reeves basta ve Jeff Tain Watts davulda olmak üzere günümüz cazının dev isimleri eşlik ediyor. İlaveten, repertuvar seçimleriyle, akıl hocalarına ve gelenek içinde kendisinden önce gelen dev müzisyenlere saygısını sunuyor…. Sarah Hanahan’ın parlak, diri tonu ve varlığına kayıtsız kalınamayacak akıcı bir üslubu var, enstrumana hakimiyeti tartışılmaz ama çoğunlukla risk almadan ve kitaba uygun şekilde çalıyor ancak çok yakında özgürleşeceğinin ipucunu da veriyor… Her nerede çalar ise takip etmemiz faydamıza. Yazının devamı burada.
■

Steve Turre – Sanyas (Smoke Sessions Records)
Sonda söyleneceği başta söyleyeyim. İkna olursanız gerisini okumanıza gerek olmaz. Usta tromboncu Steve Turre‘ün yeni albümü, cazseverlerin muhakkak dinlemesi gerekenlerden. Öncelikle Sanyas, 50 yıla yaklaşan kariyerindeki ilk canlı kayıt. Daha da önemlisi birlikte çaldığı grubun, farklı kuşaklara ait, bir araya getirilmesi kolay olmayan, her birisi enstrumanda üstad sıfatını haiz müzisyenlerden müteşekkil olması. Sıralayayım: Buster Williams (bas), Lenny White (davul), Nicholas Payton (trompet), Ron Blake (tenor saksofon) ve Isaiah J. Thompson (piyano). Daha önce bu tertiple yan yana hiç çalmamış olmalarına rağmen, mükemmel bir kimya oluşmuş. Turre’ün kurnaz düzenlemeleri müzisyenleri sürekli diri ve tetikte olmaya zorluyor. Risk almaktan imtina etmeden çalıyorlar. Dinleyicinin bu kalibredeki müzisyenlerden beklentisini fazlasıyla karşılayıp gelenek içinde kalarak yeni ve heyecan verici müzik yapılabileceğini gösteriyorlar. Kayıt kalitesi de şahane, Sanyas, dinleyiciyi Smoke Caz Kulübü’ne ışınlıyor. Post-bop şöleni!
■

Tarbaby – You Think This America (Gian Step Arts)
Kurulduğundan bu yana geçen 20 senede, JD Allen, Stacy Dillard, Nicholas Payton, Marc Ducret, Ambrose Akinmusire, Josh Lawrence ve Oliver Lake gibi modern cazın usta müzisyenlerini konuk ederek 5 albüm yayınlayan Tarbaby grubu başlangıç ayarlarına geri döndü ve piyanoda Orrin Evans, basta Eric Revis ve davulda Nasheet Waits‘den oluşan çekirdek kadroyla yeni bir albüm yayınladı. 2022’de New York Hunter College’da sessiz şekilde izleyen şanslı bir azınlık önünde canlı kaydedilen You Think This America, Jimmy Katz‘ın kar amacı gütmeyen şirketi Giant Step Arts‘ın, kürasyonunu Jason Palmer ve Waits’in yaptığı Modern Masters and New Horizons serisinin bir parçası. Kendilerine has müzikal kişilikleri olan üç müzisyen, bir araya gelince ‘üç başlı bir canavar’ gibi çalıyorlar. Çoğunlukla spontane ve ortaklaşa yapılan özgün düzenlemelerle, icra ettikleri tüm besteleri kendilerinin kılıyorlar. Soul efsanesi The Stylistics’in hit baladını (Betcha By Golly Wow) başarılı şekilde cazlaştırıyorlar, Nobody Knows When You’re Down and Out ile yüzyıl öncesini ziyaret ediyorlar; Ornette Coleman (Dee Dee ve Comme Il Faut), Sunny Murray (Tree Tops), Andrew Hill (Reconciliation) ve David Murray (Mirror of Youth) imzalı caz klasikleri ile Evans ve Waits orijinallerini serbest-bop denilebilecek bir üslupla yorumluyorlar. Tarbaby son albümü You Think This America ile geleneği zenginleştirmeye devam ediyor. Meraklısı grubun geçmişini ve önceki albümlerini buradan, Jimmy Katz ve Giant Step Arts şirketinin öyküsünü ise şuradan okuyabilir.
■

Tardo Hammer – Right Now! (Jazz Bird Records)
Piyanist Tardo Hammer, New York’un straight-ahead caz aleminin demirbaşlarından. Cazın yükselişe geçtiği 1980’lerde profesyonel kariyerine başlamış, bebop dilinin inceliklerine ve standartlar kitabına hakimiyeti nedeniyle genç yaşta, dönemin usta liderlerinin gözdesi haline gelmiş, sahip olduğu dinleme becerisi ve zarif tuşesi ile Annie Ross, Teri Thornton, Abbey Lincoln gibi klas vokalistlerin eşlikçiliğini yapmaya başlamış. Sekizinci albümü Right Now!, Peter Washington ile düet Live at Mezzrov hariç tutulursa, kariyerindeki tüm albümler gibi trio formatta. Basçı Lee Hudson ve davulcu Steve Williams, Hammer’ın önceki albümlerinde de yer almış, adları fazla bilinmese de tıpkı lider gibi zanaatkar müzisyenler. Liderin bestesi Moonlight hariç standartlardan ve caz klasiklerinden oluşan repertuvar yakın geçmişte birlikte çaldıkları konserlerde olgunlaşmışsa da, albümde dinlediğimiz halleri üçlünün birbirlerini dinleme ve doğaçlama yeteneklerinin belgesi niteliğinde. Piyanodan güzel ses almayı önemseyen piyanistler kuşağının günümüzdeki temsilcilerinden Hammer, albüm boyunca mükemmel berraklıkta çalıyor, melodileri telaşsızca ele alıyor, onları titiz bir mücevher ustası gibi işliyor ve pürüzsüz akıcılıkta sololar kurguluyor. Hudson ve Williams, duruşları, kalkışları, ritmik değişiklikleri kusursuz zamanlamayla yönetiyor ve Hammer’ın önünü açıyorlar. Smooth as Wind (Tadd Dameron), Down Through the Years (Clifford Jordan), Lonely Town (Leonard Bernstein) gibi unutulmuş bestelerin yanı sıra Rodgers & Hart, Kurt Weill, Thelonious Monk, Arthur Schwartz, Johnny Mercer imzalı standartları zarif şekilde canlandırıyorlar. Daha önce denk gelmediyseniz, Tardo Hammer’ın zengin müzikalitesini tanımak için güzel vesile.
■

Wadada Leo Smith – Masnavi: A Sonic Meditation and Reflections on Light (Longform Editions)
Olanca yaşına rağmen üretkenliğinden bir şey kaybetmeyen Wadada Leo Smith‘in yeni kısaçaları, koşulsuz teslimiyetle dinlendiğinde kendisini açımlayan türden müzik sunuyor. Dinleyicisinden aktif dinleme talep ediyor. Smith, Mevlana’nın Mesnevi’sinden hareketle Nur üstüne düşüncelerini yansıttığı sonik bir meditasyona giriyor… Dinlediğinden yaşam yolculuğuna ‘başka türlü bir şey’ler katmaktan mutlu olan dinleyicinin müziği. Yazının devamı burada.
■
■
Meraklısı için önceki caz rehberlerine ait bağlantıları da buraya bırakıyorum:
- 2024 Mayıs Caz Rehberi
- 2024 Nisan Caz Rehberi
- 2024 Mart Caz Rehberi
- 2024 Şubat Caz Rehberi
- 2024 Ocak Caz Rehberi
- 2023 Aralık Caz Rehberi
- 2023 Kasım Caz Rehberi
- 2023 Ekim Caz Rehberi