Bir Fotoğraf Azizi: Jimmy Katz
Caz bir din olsaydı Jimmy Katz’ı aziz ilan etmek icap ederdi. Mübalağa etmiyorum, inanın. Gelin, size, neden böyle düşündüğümü anlatayım.
Öncelikle Katz’ı tanımadığınızı düşünüyorsanız muhtemelen yanıldığınızı söylemek zorundayım. Hem zarf hem de mazruf açısından bakıldığında son dönemin en tutarlı şirketlerinden Smoke Sessions Records albümlerinin tüm fotoğraflarını Jimmy Katz’ın çektiğini söylesem? 90’ların başından bu yana Blue Note‘un albüm fotoğrafları için çoğunlukla Katz’ı tercih ettiğini? 600’e yakın albümün kapak fotoğrafında imzası olduğunu? 200 dergi kapağı için fotoğraf verdiğini? Dünyanın en ünlü dergilerine, saymanın gereksiz olacağı ölçüde fotoğraf verdiğini? Caz müzisyenlerinin tarifsiz güzellikte portrelerini çektiğini?
Teşbihte hata olmaz; sanatsal yaklaşımları farklı olsa da, onu Francis Wolff‘un modern zamanlardaki karşılığı olarak ilan etmemek için neden yok. Blue Note Records’un 70. yıl kutlaması kapsamında 2009 yılında basılan fotoğraf albümü de bu durumu teyid ediyor: The Blue Note Years: The Photographs of Francis Wolff & Jimmy Katz.
"Son yüzyılın en yaratıcı sanatçılarını listelemeye kalkıştığımızda, kaçınılmaz olarak yarısı caz müzisyenleri olacaktır. Yapıtımın anahtarı da tutkularının peşinde koşan müzisyenlere duyduğum saygıdır."
Çağımızın en önemli fotoğraf sanatçılarından olması yetmezmiş gibi ismini albüm kapaklarında kayıt mühendisi olarak da görmeye başladık. Amatör falan da değil, geride kalan 10 yıl içinde fotoğraftaki ustalığı ile denk düzeyde kayıtlar yaptığına şahit olduk. Katz’ın özellikle canlı performans kayıtları eşine zor rastlanır düzeyde sahici tınlıyor; sahne ve ortam atmosferini başarılı şekilde kayda geçiriyor.
Katz, John Coltrane’nin Live at the Village Vanguard, Bill Evans‘ın Sunday at the Village Vanguard ve Sonny Rollins‘in A Night at the Village Vanguard gibi caz tarihinin köşetaşı canlı kayıtlarını örnek aldığını söylüyor. “Önem verdiğim en temel şey hissiyat. Küçük, samimi bir ortamdaki canlı performansın enerjisini yakalamaya çalışıyorum; öyle ki davulcunun yere düşen bagetinin sesi dinleyicinin beyninde yankılansın. Hedefim net: her enstrumanın sesinin berrak şekilde kaydedilmesi ve dinleyicinin kendini o odadaymış gibi hissetmesi. “
Katz bir New York’lu. 7 yaşından beri fotoğraf çekiyor. Bowdoin Kolejinden, ünlü fotoğrafçı John McKee‘nin tedrisatından mezun olmuş. Eşi Dena Katz ile birlikte 1991’den bu yana profesyonel olarak müzik endüstrisinde fotoğraf projeleri üretiyor. Ticari başarısı bir yana, yeteneği ve verimliliği sanat çevreleri ve basın tarafindan da takdir görüyor ki 2006 ve 2009 yılında Jazz Journalists Association tarafından Mükemmeliyet Ödülü’ne layık görüldü.
Tabii ki Katz bir caz delisi. Lisedeyken, bir sınıf arkadaşının babası, caz muhabirliğinin anıtsal ismi Nat Hentoff ona Carnegie Hall’da Thelonious Monk and Art Blakey and the Jazz Messengers için bilet verdiği günden beri caz yaşamının orta yerinde.
Cazı, doğaçlama ifade tarzının en yüksek sanatsal biçimi olarak gören Katz, kışkırtıcı ve çarpıcı görseller yaratmaya; biçimsel ve tasarlanmış estetikle anın kendiliğindenliği arasındaki gerilimi yakalamaya çalıştığını söylüyor. Yaklaşımını anlayabilmek için NPR’da yayınlanan söyleşisine misafir olalım: “Son yüzyılın en yaratıcı sanatçılarını listelemeye kalkıştığımızda, kaçınılmaz olarak yarısı caz müzisyenleri olacaktır. Yapıtımın anahtarı da tutkularının peşinde koşan müzisyenlere duyduğum saygıdır.”
Jimmy Katz ve eşi Dena Katz tarafından 2018 yılı başında kurulan Giant Step Arts kar amacı gütmeyen ve sanatçı odaklı bir oluşum: “İki hedefimiz var: müzisyenlere destek olmak ve daha fazlasına destek olabilmek için fon oluşturmak.”
Fon kaynakları çeşitli ama daha ziyade projeler bağışlar sayesinde yapılabiliyor.
Kavramsal düzeyde şöyle tarif etmek mümkün. Giant Step Arts, tek eksikle, bir plak şirketinin yaptığı her şeyi -hem de fazlasıyla- yapıyor ancak müzik satmıyor. Üretilen müziği müzisyenin kendisi satıyor, ister bir dağıtıcı üzerinden isterse konserlerde kendisi doğrudan. Gelir tümüyle müzisyene kalıyor. Giant Step Arts müzisyene 800 CD veriyor ve bununla birlikte digital satış hakkını da devrediyor. Atlamayayım, en önemlisi kaydın master hakkı tümüyle müzisyene devrediliyor.
Jimmy fotoğrafları çekiyor, performansı kaydediyor; Dena kapak tasarımını yapıyor, websitesini yönetiyor. Aile içinde kotarılıyor olması sizi yanıltmasın, ortaya çıkan albümler her açıdan birinci sınıf.
Daha da ilginci performansta yer alan müzisyenlerin kaşesini ödüyor. Bununla da kalmayıp, ortağı olduğu ünlü PR şirketi Braithwaite & Katz aracılığıyla da sektöre sunumunu ve tanıtımını gerçekleştiriyor.
Açıkçası bu hakiki anlamda bir ‘dev adım’. Cazın tarihi, açgözlü plak şirketlerinin müzisyenleri nasıl sömürdüğünün örnekleriyle dolu. İşte Katz tam da bu sistemin tekerine çomak sokuyor. Müzisyeni, en azından bu açıdan özgürleştiriyor. Oluşumun stratejisi tam anlamıyla müzisyene olabildiğince çok kazandırmak.
Katz pandemi dönemini bağışları arttırmak için bir fırsat görmüş. Şu söyleyeceğimden sonra kendisine azizlik mertebesi verilmesini onaylayacağınıza eminim. Katz, pandemi süresinde yaşam koşulları ağırlaşan ve zorluk çeken bir çok müzisyene avans ödeme yapmış: “Nasılsa pandemi bitecek ve proje gerçekleştireceğimiz zaman da gelecek. Önemli olan müzisyenlerin faturalarını ödeyebilmesi ve bu berbat süreçten sağ salim çıkabilmesi.“
Giant Step Arts’ın hedefi sadece güzel albümler üretmek değil. Katz, büyük ve cüretkâr cümleler söylemeye hazır müzisyenleri hedefliyor. Kariyerlerinde parlayacak başyapıtlar üretmeyi isteyenlerle çalışıyor: “En önemli müzisyenlerin bir kısmı ile çalışıyoruz. Onlara teklif götürdüğümde hayal ettiği grupta kimleri görmeyi istediğini, sanatsal açıdan yüksek nitelikte bir eseri ortaya koyabilmesi için kimlerin desteğinin gerektiğini soruyorum. Chris Potter, Mark Turner ya da Johnathan Blake gibi isimlerin eşlikçi olduğu türden takımlar böylelikle oluşuyor.“
Jimmy Katz ömrünü, gördüklerini ve işittiklerini hem yaşadığı çağa hem de geleceğe ulaştırmaya, zamanı durdurmaya adamış bir sanatçı. Bunun kadar önemlisi, Katz, insanlığın en ortaklaşa ve insani sanatını ve onu üreten insanları yüceltiyor. Bunca çirkinliğin ortasında güzelliği savunuyor. Yaptığını mükemmel şekilde yapmak için çabalıyor. Öncülük görevini üstleniyor; taşın altına sokmaları için başkalarını teşvik ediyor.
Söyleyin bana, Jimmy Katz’a aziz demeyelim de kime diyelim?
Katz’ın caz fotoğrafları ve fazlası için web sitesine uğramanızı öneririm: www.jimmykatz.com
Giant Step Arts öncülüğünde yayınlanan albümler için Discogs‘a göz atabilirsiniz.