Akbank Caz Festivali

Mart Caz Rehberi

Yeni yayınlanan caz albümlerinden seçtiklerimizi tanıttığımız rehber serisinin bu sayısında, Vitrin bölümümüzde yer almış albümleri kısa alıntılarla buraya da dahil edip meraklısı için ilgili yazıların bağlantısını da ekledim. Haddizatında dinleyip de keyif aldığım başka albümler de var ama malum, hepsini yazmaya vakit yok. Bazılarından birer örneği de 2024 Mart Caz Rehberi Spotify dinleme listesine aldım. Umarım 2024 Mart Caz Rehberi keyifle dinleyeceğiniz müziklerle tanışmanıza vesile olur.

Alex Weitz – Live at Black Cat (ABW Productions)

Tenor saksofoncu Alex Weitz‘in dördüncü albümü, 2023 yazında, San Francisco’nun Black Cat kulübünde sahne aldığı dört gecenin kayıtlarından derlenmiş. Piyanoda Tal Cohen, basta Ben Tiberio ve davulda Michael Piolet olmak üzere, önceki stüdyo albümü Rule of Thirds’deki dörtlüyle, albümdeki parçaları yorumluyorlar. Weitz, her şeyden önce, etkileyici bir besteci. Şarkı kıvamında melodik hatlardan oluşan, dinleyiciyi kolaylıkla içeri çekecek aşinalıkta besteleri var. Birbirini tanıyan dörtlü, melodik zenginlikten etkilenmişe benziyor, konser boyunca, yüksek enerjiyle, kusursuz akıcılıkta çalıyorlar. Weitz, yırtıcı tavrı ve yakıcı tonuyla olduğu kadar, sololarını üstüne inşa ettiği benzersiz izleklerle dikkati çekiyor. Ayrıca George Garzone’un ve Joe Lovano’nun tavsiyesine uymalı; tutkuyla çalan, disiplinli şekilde doğaçlayan, güzel tuşeli Tal Cohen’i daha yakından tanımak için özel vakit ayırmalı. SPOTIFY.

Altın Şençalar – Discover The Present (Posi-Tone)

Türk müziğine usta müzisyenler hediye etmiş efsanevi Şençalar ailesinden Bülent Şençalar’ın ABD doğumlu torunu, tromboncu, eğitmen ve besteci Altın Şençalar, New York caz aleminin ve Posi-Tone’un şöhretli müzisyenlerinden oluşan dokuzlusuyla kaydettiği yeni albümünde, kendi besteleriyle caz klasiklerinin ve standartların cazip harmanından oluşan bir repertuvar sunuyor….Altın gerçekten de şen çalıyor ve Discover The Presentiyi caz tutkunları için bir altın madeni…. Devamı BURADA. SPOTIFY.

Brandon Goldberg – Live at Dizzy’s (Cellar Live)

Brandon Goldberg, on sekizine henüz basmışken, yanına bir başka solist almadan, basta yine Ben Wolfe ve davulda Aaron Kimmel ile birlikte çıktığı turnenin son ayağında, Dizzy’s Club’da verdiği konserin kaydını yayınladı. Live at Dizzy’s, genç piyanist hakkında net bir fikre sahip olmamızı sağlıyor… Müziği hakkında çok şey söylenebilir ama dinleyeceğiniz sadeleştirilmiş çocuksu bir caz değil. Goldberg, aksine, grubu ile parmak ısırtacak denli iyi bir uyumla, şaheserlerin derin melodik ve armonik karakterlerini çözümlemiş, barındırdıkları duygusal ve düşünsel derinliği hazmetmiş şekilde çalıyor. Geleneksel piyano üçlüsü formuna taze bir soluk getiriyor. Onun evrilmesine nasıl katkı sağlayacağını ise gelecek gösterecek… Devamı BURADA. SPOTIFY.

Charles Lloyd – The Sky Will Still Be There Tomorrow (Blue Note Records)

Müziğin ulu çınarı Charles Lloyd, The Sky Will Still Be There Tomorrow ile eski ve yeni öykülerini anlatıyor. Suların yükseldiğinin farkında (The Water Is Rising). Nehrin öte yakasından gelen çağrıyı yok sayamamanın verdiği efkar hissedilmeyecek gibi değil ancak onu tanıyanları şaşırtmayacak şekilde, sesinde çiçekler açmaya devam ediyor (Late Bloom). Akan suyu seyrederken geriye ve ileriye bakıyor, düşlüyor. Şefkatli bir savaşçı suretinde meydan okuyor (Defiant, Tender Warrior). Varoluşun yüceliğine, evrenin düzenine, yaratılışa övgüler düzüyor (Balm in Gilead, Lift Every Voice), vadiden yükselen göğün görkemini izliyor (Sky Valley), ormanın ruhunu kutsuyor (Spirit of the Forest). Sitemkar ama isyan etmiyor. Güneşin yükselişiyle karanlığın yok olacağını (When the Sun Comes Up, Darkness Is Gone), yarın karanlığın ötesine geçileceğini (Beyond Darkness), gökyüzünün tekrar yerini alacağını biliyor (The Sky Will Still Be There Tomorrow). Karşı yakada kendisini bekleyen eski dostlarını hatırlıyor, Cape to Cairo ile Nelson Mandela’yı, Monk’s Dance ile cazın ulu rahibi Thelonious Monk’u, The Ghost of Lady Day ile Billie Holiday’i, Booker’s Garden ile çocukluk arkadaşı Booker Little’ı yad ediyor. Jason Moran, Larry Grenadier, Brian Blade ile birlikte Ozan, zamanı durduramasa da akışını yumuşatıyor. Charles Lloyd, ‘bütün güneşler batmadan bir türkü’ daha söylüyor. SPOTIFY.

Chris Potter – Eagle’s Point (Edition)

Chris Potter, Brad Mehldau, John Patitucci ve Brian Blade. Son otuz yılın cazında derin iz bırakmış, müziğe kattıklarıyla meslektaşlarının, yazarların, dinleyicilerin takdirini ve enstumanlarının ustası sıfatını hakkıyla kazanmış dört lider. Potter’ın yolu, New York caz sahnesine aynı dönemde adım atan üç kuşakdaşı ile sık kesişmişse de Eagle’s Point, bu dört müzisyenin ilk defa bir arada çalmasına vesile olmuş. Potter, hakkında yazıp yılın en iyileri arasına aldığımız geçen yılki canlı kaydında Village Vanguard’dan seslenip standartları ve klasikleri yorumlamıştı; The Bunker Studio’da kaydedilen Eagle’s Point ise, tamamiyle kendi bestelerinden oluşuyor… Devamı BURADA.

David Friedman Generations Trio – Surge Of Silence (Malletmuse Records)

Uzun süredir Berlin’de yaşayan Amerikalı vibrafoncu David Friedman, seksen yaşına inat, turnelere, kaydetmeye ve her kuşaktan müzisyene ilham olmaya devam ediyor. Yaptığına büyük bir tevazu ile yaklaşıyor, bir süredir müziğin en saf haliyle ilgilendiğini, sadece dinleyeni değil çalanı da şaşırtacak müziğin peşinde koştuğunu ve son zamanlarda bu yönde biraz geliştiğini hissettiğini söylüyor. Surge Of Silence, basçı Oliver Potratz ve davulcu Tilo Weber olmak üzere, olağanüstü yetenekli genç kuşak Alman müzisyenlerle birlikte oluşturduğu Generations Trio ile ikinci albümü. Friedman, geleneksel anlamda bir öykü anlatıcısı değil; müziği yüzeyde dolaşmıyor, anlamdan, akıldan ziyade duygulara sesleniyor, sezgisel iletişim kurma becerisine sahip üçlüsüyle yoğun bir etkileşim halinde, başlangıçta belirgin olmayan ancak derinlere daldıkça açığa çıkan ruh hallerini anlatıyor. Friedman’ın, geleneğin sınırlarını genişleten, yer yer ötesinde neler olabileceğinin ipuçlarını sergileyen müziği her dinleyişte ilginç kalmayı başarıyor. Yılın en iyilerinden. SPOTIFY.

Giuseppe Cucchiara – Music for Your Soul (Fresh Sound New Talent)

Klasik kontrasbasçı babasının izinden gidip aynı enstrumanı seçen ancak cazda ilerleyen Giuseppe Cucchiara, bir kaç yıl memleketlisi Stefano Bagnoli’nin We Kids grubunda çaldıktan sonra burslu olarak Berklee’de okumuş, bir süre İtalya’da çalıştıktan ve ilk albümünü (Cookin’ Hot, 2016 Abeat Records) yayınladıktan sonra New York’a yerleşmiş. 75. doğum günü partisinde Kenny Barron’a ve muhtelif konserlerde şehrin kalburüstü müzisyenlerine eşlik etmiş. Ardından da istisnai yeteneğini keşfeden Ron Carter’ın himayesine girmiş. 2023’de Brooklyn’de Ornithology Jazz Club’da canlı kaydedilen Music for Your Soul, davulcu Adam Arruda‘nın solo parçası hariç tümüyle liderin bestelerinden oluşuyor. Cucchiara öne çıkmayı değil, grubuyla birlikte müziğini icra etmeyi hedefleyen bir müzisyen. Böylelikle sololardaki aslan payını, piyanist Chris McCarthy ve saksofoncu Ben Solomon alıyor. Her ikisi de yolun başındalar. Şubat Caz Rehberi‘nde Andy Laverne albümü vesilesiyle Solomon’un beni heyecanlandırdığını yazmıştım; liderin ne istediğini doğru okuyor, etkileyici bir özgüvenle çalıyor. Aynı şekilde McCarthy de konser boyunca yaratıcı cümleler sarf ediyor. Güzel kaydedilmiş güzel besteler, güzel icralar. SPOTIFY.

The Messthetics – The Messthetics and James Brandon Lewis (Impulse!)

Rock grubu Fugazi‘nin eski üyeleri, basçı Joe Lally ve davulcu Brendan Canty ile gitar büyücüsü Anthony Pirog‘un kurduğu The Messthetics‘in yeni albümü, saksofoncu James Brandon Lewis ile işbirliğinin ürünü. The Messthetics (2018 Dischord) ve Anthropocosmic Nest (2019 Dischord) olmak üzere, önceki iki albümlerindeki müziği tarif etmek kolay değil. Kestirmeden söylemek gerekirse, hard rock’ın frapanlığı ve punk rock’ın dizginlenmez asabi tavrıyla caz virtüözitesinin harmanı diyeyim ama tabii The Messthetics müziği daha ötesini ve fazlasını içeriyor. Devamı BURADA. SPOTIFY.

Nicki Adams & Michael Eaton – The Transcendental (SteepleChase)

Piyanist Nicki Adams ve saksofoncu Michael Eaton ilk duo albümleri Paraphrase‘de (2022) ekseriyetle Coltrane, Hancock, Shorter, Monk ve Hill gibi caz ustalarının klasikleşmiş bestelerini yorumlamışlardı. The Transcendental ise üç Joe Henderson mücevherinin yanı sıra özgün bestelerden ve altı bölümlük bir süitten oluşuyor. Albüm, temellerini besteci Gunther Schuller’in 1961’de attığı ve ‘cazdaki doğaçlamanın spontanlığı ve ritmik canlılığı ile klasik Batı müziğinin kompozisyonel ilkelerini ve tekniğini’ birleştirme iddiasındaki ‘Üçüncü Akım’ yaklaşımıyla icra edilmiş. Albüme adını veren Eaton bestesi The Transcendental, ilhamını, Richard Pousette-Dart’ın aynı adlı tablosundan alıyor. Adams, Myshkin ve Crying Out in the Wilderness için Bartók ve Khachaturian’dan etkilendiğini söylüyor. Ortaya aşırı ciddi ve bir parça gergin bir müzik çıkmış ve tahmin edersiniz swing etmiyor, arızalara şans tanımayan bir matematik ile ilerliyor. Teknik açıdan etkileyici ancak bir o kadar da soğuk. Hem nalına hem mıhına vuruyor ancak iki arada bir derede kalmaktan da kurtulamıyor. SPOTIFY.

Norah Jones – Visions (Blue Note)

Şarkıcı, şarkı yazarı ve piyanist Norah Jones‘un sekizinci stüdyo albümü Visions, Blue Note Records etiketiyle 8 Mart’ta yayımlandı. Bir önceki I Dream of Christmas‘da (2022) olduğu gibi prodüktör koltuğunda, Beyoncé, Lady Wray, Lee Fields, Gilles Peterson gibi yıldız isimlerle çalışmış Leon Michels oturuyor… Visions, yaşamın getirdiklerini ve doğru olanı yapmanın gereğini kabullenen, içinde bulunduğu zamanın tadını çıkarmaya başlayan bir müzisyenin, benzersiz müzikal imzasıyla biçimlenmiş olgunluk eserlerini içeriyor… Visions, Norah Jones’un bugüne kadar yaptıkları içinde -muhtemelen- cazdan en uzak, lakin en samimi, sahici albümü. Devamı BURADA. SPOTIFY.

One for All – Big George (Smoke Sessions Records)

New York’un ünlü kulübü Smalls’da çalmak üzere 1997’de bir araya gelmiş altı silahşörün oluşturduğu One for All, o zamandan bu yana, Alexandre Dumas’nın müellifi olduğu ‘birimiz hepimiz için’ sloganı ile hareket edip her fırsatta toplaşıyor ve hard bop meşalesinin alevini canlı tutuyor. Trompette Jim Rotondi, saksofonda Eric Alexander, trombonda Steve Davis, piyanoda David Hazeltine, basta John Webber ve davulda Joe Farnsworth‘dan oluşan bu süper grup, bir öncekinden 8 yıl sonra ve yine Smoke Sessions etiketiyle yeni stüdyo albümünü yayınladı. Albüm, adını, Harold Mabern ile birlikte bu kuşağın en önemli ilham kaynağı, efsanevi saksofoncu George Coleman‘dan almakla kalmıyor, büyük ustayı üç parçada konuk ediyor. Big George da, silahşörlerin komutanı d’Artagnan rolünü bürünüp, ‘zamanın kendisinden çaldıklarından arta kalanı’ iktisatlı kullansa da, tombul ve kirli tonuyla, namına yaraşır sololar çalmaktan geri durmuyor. Geri kalan 6 parça, böylesine yetenekli müzisyenlerden bekleneceği üzere, bir Rolex kalitesinde icra ediliyor, müzik yağ gibi akıyor. Safkan Manhattan usülü caz! (Meraklısına hatırlatayım, Coleman’ın, geçen yılın best of listelerinde kendine hakkıyla yer bulan albümünün detaylı sunumu burada; bu yılın başında konuk olduğu Yotam Silberstein albümünün kısa tanıtımı ise şurada). SPOTIFY.

Ron McClure – Just Sayin’ (SteepleChase)

Charles Lloyd’un, 60’ların ikinci yarısında rock dünyasından da büyük ilgi gören klasik grubunun üyesi, Dave Liebman ile Richie Beirach’ın maceraperest dörtlüsü Quest’in 45 yıldır değişmez basçısı, kurucusu olduğu the Fourth Way ile caz rock alemine daldıktan sonra ünlü rock topluluğu Blood, Sweat & Tears ile de turneye çıkmış, 60 yıldır akla gelebilecek tüm caz büyükleri ile çalışmış efsanevi müzisyen Ron McClure seksen dört yaşında ve müthiş bir enerji ile çalmaya devam ediyor… Devamı BURADA. SPOTIFY.

Stephen Philip Harvey – Library Card (Hidden Cinema Records)

Henüz otuzlarının başındaki Afro-Amerikan kökenli saksofoncu Stephen Philip Harvey elektrikli beşlisi (Sphinx), sekizlisi (SPH8) ve büyük orkestrasıyla (SPHJO) oldukça faal bir müzisyen. Library Card toplamda beşinci ve basta Max Murray ile davulda Jordon Stanley‘den oluşan SPH+2 adlı üçlüsüyle ikinci kaydı. SPH+2, bir standart, I Could Write A Book dışında, Riley’nin çocuk edebiyatı yazarlarının eserlerinden (Dr. Seuss, Rick Riordan, Margaret Wise Brown, Mary Pope Osborne, Bill Watterson ilhamla yazdığı altı bestesini içeriyor. Harvey, bu kaydının yayınını, çok uygun bir tercihle, Dr. Seuss’un doğum gününden hareketle ABD’de düzenlenen ve her yaştan insanı düzenli olarak okumaya teşvik etmeyi hedefleyen Ulusal Okuma Ayı’na denk getirmiş. Ayrıntı bir yana, Harvey çok sağlam şahsiyetli bir çalış sergiliyor. Tenoruna diyecek söz yok ama sopranosunun esnekliği, güçlü tonu ve dolaysız ifadesi, günümüz saksofoncularında dengi kolay bulunamayacak türde. Üçlü, fikirlerini lafı uzatmadan derli toplu şekilde aktarıyor ve Riley, hemen hemen tüm icralarda sahneyi Murray ve Stanley ile paylaşıyor, yetenekli eşlikçilerine solo olanağı tanıyor. Birbirini can kulağıyla dinleyen yetkin bir üçlüden tatmin edici, keyifli bir post bop albümü. SPOTIFY.

Tony Guerrero & Jeremy Siskind – Duo Tones (MetaJAX Entertainment)

Daha ziyade smooth caz türünde ticari başarı kazanmış, popüler müzikle flört etmiş trompetçi, şarkı yazarı ve prodüktör Tony Guerrero ile caz ve çağdaş klasik müzik piyanisti Jeremy Siskind‘in ortak albümleri Duo Tones, geçmişe yüklediğimiz anlamların, bugünden daha güzel olduğunu düşündüğümüz geçmişe duyulan özlemin cazdaki karşılığı diyebileceğim nitelikte müzik sunan akustik bir caz albümü. 20. yüzyılın ilk yarısında, popüler müziğin içinde kendine yer bulmuş, sonra da caz müzisyenlerinin repertuvarına yerleşmiş standartlar, gösterişli ama kibirsiz bir üslupla ele alınıyor. Nostalji değil aksine Guerrero ve Siskind, dünün müziğini kopyalamaksızın bugünden düne bakıyorlar. Siskind, yer yer stride çoğunlukla swing üslubunda enfes çalıyor, Guerrero, dolgun tonuyla, ustalara öykünen mahçup vibratosuyla tertemiz üflüyor; ikili Earl Hines ve Louis Armstrong reenkarnasyonu gibi mükemmel uyum gösteriyor. En sevilen standartlar da denilebilecek denli bilindik ama mükemmel mimarideki mücevherlerin akıcı icralarından oluşan Duo Tones, benim gibi, geleneksel caz sevenlerin, cazın klasik döneminin hayranlarının ayıla bayıla dinleyeceği bir albüm. (Uyarı: Smooth caz ve pop terimlerini görüp de burun kıvırmayın. Mazruf dışardan bakılınca anlaşılmıyor. Bu tastamam bir caz albümü.) SPOTIFY.

■■■

Turgay Yalçın

Yayın Yönetmeni, Kurucu Ortak, Yazar, Radyo Programcısı.

Turgay Yalçın 'in 201 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Turgay Yalçın ait tüm yazıları gör

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir