Akbank Caz Festivali

Best of 2023: Caz (Turgay Yalçın)

Yılın sonuna yaklaştık. Geçen yıl bu zamanlar olduğu gibi, biz de bu global adeti sürdürüyoruz, yılın (en) iyilerini sıralıyoruz.

12 ve 24 albümlük iki liste hazırladım. İlk listede birer paragrafla neden seçtiğimi anlattığım 12 albümün, ikinci listede sıralanan 24’den üstün tarafı yok. Başka bir zaman hazırlamış olsaydım yer değişiklikleri muhtemeldi. Listeler, neticede, 2023 boyunca dinlediklerim arasında beni etkilemiş olanların bir kısmını içeriyor. Her albümden seçme parçalar için Youtube ve tamamı için de Spotify bağlantıları mevcut.

Umarım Dark Blue Notes listelerinde keyifle dinleyeceğiniz albümlere rastlarsınız.

Müzikle kalın, hoş kalın.


Allen Lowe and the Constant Sorrow Orchestra – In the Dark (ESP Disk’)

Blues başta, Amerikan müziğinin kökeninde yatan stilleri caz içinde eritme becerisi sergileyen, geleneği, özünü oluşturan etmenleri koruyarak çağdaş kılan dahi müzisyen, büyük doğaçlama ustası Allen Lowe‘dan bir opus magnum. Geçirdiği hastalığın nekahatinde, uykusuz gecelerde, zamanı tüketmek ve acıya dayanabilmek için yaptığı karanlık bestelerin bir kısmını, çalgılarının mahir isimleriyle birlikte kaydettiği In the Dark, 175 dakikalık bir dinleme maratonu. Tartışmasız yılın en cesur ve iyi albümlerinden biri. ■ Poem for Eric Dolphy ■ Tears ■ Blues for Old Jews ■ SPOTIFY. (Pekala bu listeye, Lowe’un bu yıl çıkardığı diğer albüm de girebilirdi. America: The Rough Cut.)


Arturo O’Farrill – Legacies (Blue Note)

Büyük orkestra şefi ve latin müziğin önemli piyanistlerinden Arturo O’Farrill, Legacies‘de, her şeyden önce bir caz piyanisti olduğunu ortaya koyuyor ve babası Chico O’Farrill, Herbie Hancock, Bud Powell, Sonny Rollins, Thelonious Monk ve Carla Bley başta olmak üzere ilham kaynaklarına şık bir selam gönderiyor. Lekesiz çalan eşlikçilerinin desteğini alan O’Farrill, gösterişli tuşesi, kusursuz ritim algısı ve pürüzsüz akıcılıktaki sololarıyla yetkinliğini konuşturuyor. ■ ObsessionDolphin DanceSPOTIFY


Jaimie Branch – Fly or Die Fly or Die Fly or Die ((world war)) (International Anthem Recording Company)

Müzik dünyasını kedere boğan ölümünden sadece bir ay önce, Jaimie Branch‘in, grubu Fly or Die ile birlikte yaptığı kayıtlar kısa yaşamının en iyisi. Branch, cazla başladığı kariyerinin olgunluğunda, tür ayrımlarına aldırmadan Latin müziğinin ritmik zenginliğini, folkun berraklığını, saykodelik müziğin ürküten derinliğini, doğaçlamamın özgürlüğünü, punk’ın uzlaşmazlığını müziğinde eritti. Uzun zamandır, sesini bu denli gür çıkaran, kendinden emin ve sahici bir müzik dinlemediği(m/n)ize eminim. Başyapıt! ■ borealis dancingSPOTIFY.


James Brandon Lewis – Red Lily Quintet – For Mahalia, With Love (Tao Forms)

Müziğinde siyahi öğeleri gururla taşıyan, her cümlesiyle siyahi köklerini kutsayan James Brandon Lewis, bu sefer de, kornette Kirk Knuffke, basta William Parker, çelloda Chris Hoffman ve davulda Chad Taylor gibi avangart cazın ağırsiklet müzisyenlerinden kurulu Red Lily Quintet grubuyla gospel müziğin erişilmez doruğu Mahalia Jackson‘ın repertuvarını yorumluyor. Grup, siyahilerin maruz kaldığı insanlık dışı muameleye katlanabilmelerini sağlayan kilise müziğini temel alıp avangart üsluplarından taviz vermeksizin doğaçlarken olağanüstü bir duygu yoğunluğuna eriyor. Etkilenilmemesi mümkün olmayan bir müzik. ■ Wade in the WaterSparrowSPOTIFY.


Jerry Bergonzi – Extra Extra (Savant)

Sonny Rollins’le kıyas edebileceğim denli kendinden emin cümleleri, kimseye benzemeyen keskin tonu ve vibratosu, mükemmel karar cümleleri, dinleyicisinin tahmin etmediği ancak eşlik etmekten mutlu olduğu yollardan yürüyüşü ve alışıldığın dışında melodik yapıya sahip besteleri ile Jerry Bergonzi, ilham verici bir müzisyen. Daha öncekilerin de bu payeyi hak ettiği üzere, Extra Extra, ana akım cazda bu yılın en heyecan verici albümlerinden biri. ■ The TruthSeperatedSPOTIFY.


Kenny Barron – The Source (Artwork Records)

Dinlemeyi bitirdiğim anda, yılın ve hatta Kenny Barron‘un zengin diskografisinin en seçkin albümlerinden biri olduğuna hükmetmiştim. Enteresandır, uzun zaman sonra Grammy seçicileriyle hemfikir olmam da The Source sayesinde oldu. The Source, sıkıcı ya da hissiz denecek tek bir an barındırmayan, piyanonun soylu güzelliğinin cömertçe sergilendiği, cazda asıl olanın dinleyiciyi aktüel gerçekliğinden koparıp başka türlü bir şeyler hissetmesini sağlamak olduğunu hatırlatan istisnai güzellikte bir albüm. ■ I’m Confessin’ (That I Love You)What IfSPOTIFY.


Richie Beirach – Leaving (Jazzline)

Château Fleur Cardinale’in fantastik akustiğe sahip şarap tadım salonuna misafir olmuş seyircinin önünde kaydedilmiş yeni albümünde, Richie Beirach tümüyle standartları yorumluyor. Dinleyicinin aşina olduğu melodilere bir pırlanta ustasının hassasiyetiyle yaklaşıyor, benzersiz başkalaştırma tekniği ile onları kendinin kılıyor. Seslerden ve sessizliklerden oluşan zarif, naif, kırılgan ve bir o kadar da görkemli bir armağan. ■ Nardis ■ What Is This Thing Called Love>Alone Together>Blue In Green ■ Spring Is Here>Maiden Voyage>Monk’s Dream>You Don’t Know What Love Is ■ SPOTIFY.


Oz Noy Trio featuring Dennis Chambers, Jimmy Haslip – Triple Play (Abstract Logix)

Rock ve cazın mantık evliliğinin meyvesi caz rock, arkasında kalıcı iz bırakmadan yok oldu derken, durum pek öyle değilmiş; son 20 yıldır bunun pekala mümkün olabileceğini gösteren örnekler yağmaya başladı. Türler üstü gitarist Oz Noy, elektrik basçı Jimmy Haslip ve davulcu Dennis Chambers üçlüsünün bu konser kaydında terazi dengede. Tek kişilik gösteri değil. Genler uyuşmuş, rock müziğe özgü asabi tavırla ve cazcıların tevazusu ile çalıyorlar. Netice tabii ki gösterişli. Kayıt da muhteşem. ■ Zig ZagBemsha SwingTwisted Blues ■ SPOTIFY.


Phil Haynes, David Liebman & Drew Gress – Coda(s): No Fast Food III (Corner Store Jazz imprint)

Davulcu Phil Haynes, basçı Drew Gress, saksofoncu Dave Liebman. Son elli yılın cazını derinden etkilemiş, gerek kendi başlarına gerek bir arada çaldıkları her ortamdan ‘iyi’ müzik üretmiş üç müzisyen, kendilerini akışa bırakmışlar. Tadına varabilmek için siz de aynısını yapmalısınız; dışarıda durmamalı ve teslim olmalısınız. 70 dakika süresince, hiç birisi salt eşlikçi gibi davranmadığı gibi, aksine, kendi müzikal kimliklerini özgürce ortaya koyabiliyorlar, buna rağmen asla rol çalmıyorlar. Denk müzisyenler olarak cazı diğer türlerden ayıran en temel faktörlerin ortaya koyuyorlar: eşitlik, cesaret, özgürlük, özgünlük. Uyarıyı da dikkate alın, hazır gıdadan uzak durun! ■ For Lee ■ Beloved Refracted. (Liebman’ın sene başında çıkardığı, özgür doğaçlama albümü Live at Smalls da listenin bonus’u olsun.)


Pierrick Pedron, Gonzalo Rubalcaba – Pedron Rubalcaba (Gazebo)

Rubalcaba bu yıl muhteşem solo albümü Borrowed Roses’ın yanı sıra Fransız alto saksofoncu Pierrick Pedron ile duo bir çalışmaya da imza attı. Caz tarihinin, stil ve zaman açısından iki ayrı ucunda duran Sidney Bechet ve Carla Bley’inkiler başta olmak üzere parça seçimleri enfes. Daha önce birlikte çalmadıkları, prova yapmaksızın doğrudan stüdyoya girdikleri ve düzenlemelerin de kayda geçilmeden önceki denemelerde ortaya çıktığı göze alındığında, ikilinin çıkardığı performans takdire şayan. Bu yıl çok sayıda duo kayıt yapıldı ama zaman içinde ziyaret etmekten mutlu olacağınız bir albüm. ■ Folks Who Live oh the HillThe Song is YouSPOTIFY.


Rodrigo Amado The Bridge – Beyond the Margins (Trost Records)

Portekizli saksofoncu Rodrigo Amado‘nun, Almanya’nın avangart piyano efsanesi Alexander Von Schlippenbach, Norveçli usta basçı Ingebrigt Håker Flaten ve serbest cazın yaşayan hafızası, ABD’li davulcu Gerry Hemingway ile Varşova’da canlı kaydedilen albümü The Bridge, ülkeler arası hatta kuşaklar arası bir köprü mahiyetinde. Dörtlü ‘sınırların ötesinde’ keşif gezisine çıkıyor, sabır ve kararlılıkla ilerliyor. Müzik köklere derin daldıkça, dolambaçlı yollara sapıyorsa da hedeflenilen noktayı ufukta asla kaybetmiyorlar ve yolculuklarında Monk, Mingus, Ayler ve tabii ki Rollins gibi rehberleri de anıyorlar. The Bridge herkese göre değil ama serbest caz tutkunlarına tarifsiz bir müzikal doyum vereceğini taahhüt ederim. ■ (Visiting) GhostsSPOTIFY.


Tyshawn Sorey – Continuing (PI Recordings)

Off-Off Broadway ile başladığı Mesmerism ile devam eden dizinin üçüncüsünde Tyshawn Sorey, piyanoda Aaron Diehl ve basta Matt Brewer‘dan oluşan üçlüsüyle standartları bükmeye devam ediyor. Swing etmeye koşullanan straight-ahead tavrın ve melodik/armonik yapıyı başkalaştıran avangart yaklaşımın dışında bir yol izliyor. Üçlü, müziğin nefes almasına izin veriyor, ilk anda dikkat çekmeyen olasılıkların peşine düşüyor, sade bir üslupla derinlere dalıyor, hipnotik bir groove yaratıyor. Avangart değil ama çok taze ve ilerici, serbest caz değil ama özgür. Müthiş kenetlenmiş bir üçlü, benzersiz, enfes müzik. ■ DEEZER.


Alternatif 24:


Tüm Best of 2023 listeleri BURADA.

Best of 2022 BURADA.

Turgay Yalçın

Yayın Yönetmeni, Kurucu Ortak, Yazar, Radyo Programcısı.

Turgay Yalçın 'in 201 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Turgay Yalçın ait tüm yazıları gör

2 thoughts on “Best of 2023: Caz (Turgay Yalçın)

  • 8 Aralık, 2023 tarihinde, saat 20:26
    Permalink

    Hani nasıl TV’ler HD, Full HD, QHD.. ilerliyor, sayenizde müzik zevkimiz ve bilgilerimiz de benzer ölçekte gelişiyor. Teşekkürler

    Yanıtla
    • 8 Aralık, 2023 tarihinde, saat 20:40
      Permalink

      Bir müzik yazarı için okuyucunun keyif alacağı müziklerle tanıştığını görmekten daha güzel bir armağan olamaz. Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim.

      Yanıtla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir