Armoni Bildiğin Gibi Değil: Güç Başar Gülle ile Röportaj
“Armoni Bildiğin Gibi Değil” Eğitim Serisi 4 Ekim’de YouTube Kanalımda Başlıyor! Güç Başar Gülle, müziğin titreşimini koşulsuz hissetmek isteyen bütün müzikseverleri, müzisyenleri ve müzik eğitimini sürdürenleri kanalına davet ediyor.
Detayları öğrenmek için kendisiyle kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
■
Turgay Yalçın: Hocam, nedir şu armoni hakikaten?
Güç Başar Gülle: En az 3 farklı sesten oluşan birimlerin (akor) birbirleriyle kurduğu ilişkiye armoni deniyor. Bu ilişkinin formal olarak en büyük gelişimi batı müziğinde gerçekleşmiştir. Batı dünyasında Rönesans ile doğrusal perspektife dayalı algılayış formunun müziğe yansımasından sonra 1600 lü yıllarda Johann Sebastian Bach ile sınırları belirginleşmeye başlamıştır. Tonal armoni dediğimiz bu kimlik 1900’ lere kadar farklı karakterler alsa da yapısal olarak varlığını korumuştur. Modern dönemde yapısal olarak büyük dönüşümler geçiren armonik dil caz müziğinde doğaçlama ve popüler müzik yapılarıyla iç içe geçerek performans pratiğinde daha esnek bir hal aldı. Şu anda cazdan popüler müziğe, film müziğinden etnik müziğe kadar birçok alanda hala aktif bir şekilde kullanılan müziğin temel disiplinlerinden biridir.
Eğitim Serisi kimleri hedefliyor?
Müzik teorisinde gereğinden fazla var olan bilgi karmaşasından bunalmış herkesin faydalanacağı bir seri hazırladık. Aslında uzun süredir her alanda karşılaştığımız pedagojik bir problem bu. Benim yaptığım şey armonik yapıları olabilecek en temel şartlar ile tanımlayıp bu yapılar arasındaki sınırları net bir şekilde belirlemek oldu. Böylece bu yapıların kesiştikleri ya da ayrıldıkları noktalar hızlıca tanımlandıktan sonra müzik dinlerken armoni ve melodi arasındaki ifadeler daha net bir algılayış formuna kavuşuyor.
Müziksever ile müzisyen arasında müzik teorisi bilgisi açısından ciddi bir uçurum var. Her iki kesimin de anlayabilmesi açısından nasıl bir üslup tutturdunuz?
İslam felsefesinde en çok etkilendiğim düşünür İbn Arabi olmuştur. Onun bir ifadesi okuduktan sonra hayatımın pusulası oldu diyebilirim. Şöyle diyor: “Hakikat dostunun üç temel özelliği vardır”.
Söylenileni anlar, söylediği anlaşılır ve kendi işini kendi yapar. Uzun süredir var olan pedagojik yapılar insanlarda anlamanın ustalaşma ile eş değerde bir form olduğu yanılgısını oluşturdu. O yüzden birşey ne kadar anlaşılmaz ise o kadar değerli vitrini her yeri kaplayan bir hal aldı. Doğal olarak anlamak çok ulaşılmaz bir yere kondu. Müzikseverler o yüzden müzik teorisi konuşulduğunda mesafe hissediyorlar. Özellikle konuları anlatırken günlük hayata ait her türlü insani olguyu teorik materyallerle eşleştirerek anlatıyorum. Kurduğum analojiler çok yakın bir hissiyat yaratınca işin matematiği ve müzik arasında anlamlı ilişki konuyu anlaşılır kılıyor. Bu durum ayrıca müzikal tecrübeyi hem müzikseverler hem de müzisyenler için daha bütünsel bir algılayış formuna ulaştırıyor. Anlamak hayatımızın her noktasındaki en doğal yeti fakat ustalaşmak ömre bedel.
Eğitim Serisi’nin nasıl bir çıktısı olmasını hedefliyorsunuz?
En çok görmek istediğim şey müzik aşkı kursağında kalmış kişilerin tekrar harekete geçmeleri. Sadece bir hobi ilişkisiyle müzik sevgisini ayakta tutmaya çalışanlar, müzik öğrenim sürecinde hevesini kaybetmiş arkadaşlar ve müzik endüstrisindeki kurumsal baskılardan sıyrılmaya çalışan müzisyen arkadaşlar için kendilerine inanmak ve inandıkları şeylere sahip çıkmak adına harekete sebep olursa gerçekten cok mutlu olurum.
Bu serinin devamı gelecek mi?
Evet aynı içeriği daha akademik bir formda ve İngilizce olarak anlatacağım bir seri düşünüyoruz.
■
Güç Başar Gülle’nin Youtube kanalına abone olmayı ve bildirimleri açmayı ihmal etmeyin.
■
Güç Başar Gülle’nin son albümü Synthetic Vision tanıtımı BURADA.
Güç Başar Gülle ile röportaj BURADA.
Güç Başar Gülle web sitesi.