7. Akra Caz Festivali Sahnesinde Neler Yaşandı?

Akra Caz Festivali yedinci yılında da yarattığı başarı hikayelerinin üzerine yenilerini ekleyerek Antalya’nın kültür-sanat hayatına pozitif katkılar sunmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda yazmış olduğum kapsamlı festival deneyim yazılarım hem kendi dergimizde BURADA hem de konuk yazar olarak katkı sağladığım Jazz Dergisi’nde BURADA yer almıştı. Bu yıl 24 Mayıs-12 Haziran arasında gerçekleşen festivalin açılış akşamı itibariyle konserleri, Akra Hotel’in atmosferini yerinde gözlemleme şansım oldu. İyice özümsemeye başladığım ekosistemini ve bir yaşam deneyimi olarak Akra Caz Festivali’nden izlenimlerimi okurlarımızla da paylaşmak istiyorum. 

Antalya’nın sanat ve sanatçı dostu olan Barut ailesi, Akra Caz Festivali’nin doğuşundan gelişimine kadar tüm aşamalarında titizlikle üzerine titriyor ve bu süreçte Kadir Dursun ve deneyimli ekibine tam bir güvenle festivali emanet etmiş durumda. Bu yıl da Akra Caz Festivali, kapalı gişe konserlerle dünya yıldızlarını Antalyalılarla buluşturuyor!

Planlanması neredeyse bir yıl öncesine dayanan festival programı, “caz” tanımını mümkün oldukça geniş aralıklarda tutan bir anlayışla, Antalyalı müzikseverlerin zevkini, daha doğrusu festival takipçilerinin nabzını dikkate alarak hazırlanıyor. Her yıl olduğu gibi müdavimlerin beklentilerini karşılayacak türden, müzikalitesi yüksek isimlerle birlikte Akra Genç Caz grupları, Türk cazının duayenleri ve ismi cazla doğrudan anılan müzisyenlerden oluşan bir müzik zevkli buketi hazırlanmış. 

Açılış akşamına çok yakışan bir konser: Eğlence süper starı Dany Brillant sahnede!

Cazın yaza dokunduğu, eğlencenin hiç eksik olmadığı festival, 24 Mayıs akşamı Dany Brillant konseriyle start aldı. Açılış akşamında günümüz müziğinin eğlence süper starlarından Dany Brillant swing, latin ve rock ‘n roll karışımlı eğlence bombası müziğiyle festival alanını dolduran sanatseverlere dans ile dolu unutulmaz bir akşam yaşattı.

Konserin sonuna doğru kadın hayranlarını sahneye davet eden Brillant, hem dans etti hem de muazzam bir kondisyonda şarkılarını söyledi. Brilliant’ın, şansonlardan, İtalyanca şarkılara uzanan coğrafyalar ötesi yolculuğunda kendisine birinci sınıf bir caz orkestrası eşlik ediyordu. Brillant, hem göze hem de kulaklara hitap etmenin keyifli bir yolunu bulmuştu. 

Akra Caz Festivali’nin bana göre en özel kısımlarından biri 251 Social Club’da ücretsiz gerçekleşen jam session geceleri. Ana sahnedeki konser sonrası eğlenceye doyamayan misafirler, birinci sınıf caz müzisyenlerinin kaliteli repertuvarlarıyla icra ettiği jam session gecelerinde gecenin geç saatlerine kadar keyifli vakit geçiriyorlar. Bu noktada Çağlayan Yıldız, Ozan Çelikel, Barış Dağhan, Tomazs Lewicki ve (Kuzey Yılmaz) Ayhan Öztoplu‘dan meydana gelen süper kahramanlardan oluşan Akra Jazz Band’i yürekten kutlamak isterim. Her konser akşamı dünya starı bir caz müzisyenin ardından coşku seviyesini en yüksekte tutarak saatlerce doğaçlama yapabilmek her babayiğidin harcı değil. Bu sebeple Akra Jazz Band’i ve her akşamın ev sahibi olan tecrübeli caz müzisyenlerimizi gönülden tebrik ederim. Özellikle festival gecelerinde oldukça özverili ve üretken çalışmaları Akra Caz Festivali’nin en büyük ateşleyicilerinden biri. 

Jam Session, caz kültürünün geleneğinde yeri olan ama maalesef İstanbul’da bile caz kulüplerde kendine sahne bulamayan bir müzik icra biçimi. Dinlemesi çok keyifli ama müzisyen için sürprizle dolu bir otoyolda araç kullanmak gibi dikkat gerektiren, özverili bir müzik üretim mesaisi. Festivalin ilk akşamında Dany Brillant konserinin devamında usta gitarist Cenk Erdoğan’ın ev sahipliğinde ve muazzam Akra Jazz Band ile nefis bir jam session akşamı yaşandı. Cenk Erdoğan hakkında yazdığım bir tanım var, her performansı sonrası aynı şekilde düşünüyorum. ”Cenk Erdoğan’ın sahnesindeki rahatlığı ve güler yüzü, sahnesini paylaştığı bütün müzisyenleri de iyi hissettiriyor. Onun dokunduğu projelerde işler her zaman yolunda gidiyor.”

Akra Jazz Talks’da konuklar Akra Caz’ın şehir hayatına katkılarını değerlendirdi.

Akra Caz Festivali konserler dışında farklı etkinlikler de barındırıyor. Bunlardan biri Akra Jazz Talks. Akra Jazz Talks’da bu yıl “Şehir Caz ve Festival” sohbetlerinde Yekta Kopan’ın konukları çok sevgili Aysun Öz, Cenk Erdoğan, Ece Göksu ve Ercüment Orkut oldu. Konuklar Akra Caz’ın hem şehir hayatına katkılarını hem de festival ekibinin müzisyenlere kendilerini özel hissettirdikleri hatıralardan bahsederek festivalin geleceğinin parlak olacağı yönünde değerlendirmeler yaptılar. Katılımın oldukça yoğun olduğunu gözlemledim. 

İbrahim Maalouf, Trumpets of Michel-Ange ile Akra Caz Festivali Sahnesinde!

Akra Caz Festivali’nin ikinci konuğu biletleri çok önceden tükenen Lübnan asıllı Fransız sanatçı İbrahim Maalouf oldu. Maalouf, içerisinde tiyatro oyunculuğu da dahil olmak farklı alanlarda ürettiği çalışmalarla artık ünü tüm dünyaya yayılan yıldız isimlerden biri. Maalouf’a, 5 kişilik üflemeli ekibi, 2 farklı yaklaşımda gitarist, davulcu ve dansçının da dahil olduğu geniş bir orkestra eşlik etti. İbrahim Maloouf ve T.O.M.A orkestra “Ibrahim Maalouf & The Trumpets of Michel Ange” projesi ile Antalyalı sanatseverlerin karşısına çıktı.

Maalouf, yaşam döngülerinin farklı noktalarındaki kutlamaları konu alan ve Ekim ayında yayımlanacak albümünden dillere pelesenk olacak, coşku dozu yüksek taptaze parçaları ile eğlencenin hiç eksik olmadığı unutulmaz bir dans ve coşku gecesi yaşattı. Dans eden keyifli seyirciler arasında kendimi bir karnaval atmosferinde buldum. Maalouf’un müzikal yönelimini tamamen eğlence eksenine kaydırdığını gözlemliyorum. Parçalarını coşku yaratacak motiflerin sürekli tekrarları ile karşı konulmaz bir coşku havası yaratarak kurguladığını duyuyoruz. Maalouf, babası Nassim Maalouf‘un 1960’larda icat ettiği 4 sübaplı trompeti ile çok kişisel bir entonasyon meydana getiriyor. Bu yaklaşım özellikle bizim coğrafyamızda daha da çok seviliyor. Maalouf’un geçmiş dönemdeki işlerini daha çok beğendiğimin notunu ekliyorum, sanatsal tercihine saygı göstererek yeni parçaları ile kendimi eğlenceye bırakıyorum.

Konserin ortalarına doğru uzun süreli yol arkadaşı Francois Delporte ile duo formatta “True Story” isimli unutulmaz parçasını da yorumladıktan sonra yoğun alkışlar eşliğinde çıktığı bis’te trompetteki yetkinliğini bir kere daha sergiledi. Ara sıra yaşanan yağmura rağmen keyifli izleyiciler, dağıtılan yağmurluklar içinde dans ederek konseri terk etmedi. 

Gecenin devamında 251 Social Club’da Ece Göksu’nun ev sahipliğinde ve Akra Jazz Band eşliği ile güzel bir jam session akşamı yaşandı. Cenk Erdoğan, Ercüment Orkut, Esra Kayıkçı ve Hakan Kamalı’nın yanı sıra Maalouf’un orkestra arkadaşlarının da katılımıyla gerçekleşen performans, Akra Caz Festivali bünyesinde gerçekleşen “bir gecede iki konser” fikrinin keyif veren bir meyvesi olarak hatıralarımızda yerini aldı. 

Rusya’nın Caz Elçisi İgor Butman, bu sene Rusya’nın tanınmış caz divalarından Larisa Dolina ile sahnedeydi

29 Mayıs akşamı festivalin daimi konuklarından, Rusya’nın caz elçisi, uzun yıllardır ürettiği müzikler, dünyaca ünlü caz starlarıyla çalışmaları ve duruşu ile yaşayan en önemli caz saksofoncularından İgor Butman, Akra Caz Festivali sahnesindeydi. Uzun süredir çalışmalarını heyecanla takip ettiğim ve kapsamlı bir biyografisini de BURADA yazdığım halde Butman ile ilk defa yüz yüze tanışabilmenin heyecanını yaşadım. Butman’a bu yıl eşlik eden isim, Rusya’nın tanınmış caz divalarından Larisa Dolina oldu. Her biri birer virtüöz olan A kalite caz müzisyenlerinden oluşan Moskova Caz Orkestrası ile ihtişamlı ve akıllarda kalıcı bir caz akşamı yaşandı. Caz standartlarının yanı sıra popüler pop ve caz parçalarının büyük orkestra için eğlenceli aranjmanlarına kadar uzanan geniş repertuvar içinde Antalyalı sanatseverler caz’ca eğlencenin keyfini çıkarttılar. Konserin sonuna doğru tanınmış opera sanatçısı Ildar Abdrazakov da özellikle Rus misafirlerin eşlik edeceği müzikleriyle geceye katkı sağladı. Türkiye-Rusya dostluğu açısından parlak bir akşamdı.

Gecenin devamında Butman’ın yönettiği Moskova Caz Orkestrasının rock enerjisindeki davulcusu Eduard Zizek ev sahipliğinde bir jam session yaşandı. Akra Jazz Band’in daimi üyeleri Ozan Çelikel ve Çağlayan Yıldız ile birlikte Oleg Akkuratov ve çok sayıda Moskova Caz Orkestrası üyesi sahneyi Igor Butman’ın performansı öncesinde iyice ateşlemişlerdi. Gecenin sonunda Butman, James Brown klasiği Got You (I Feel Good) parçasını ve bir Santana klasiğini müzisyen dostlarıyla birlikte yorumlayarak Akra Caz Festivali’ne yeniden görüşünceye kadar veda etti.

Azerbaycan’ın dünyaya kazandırdığı en değerli müzisyenlerden Aziza Mustafa Zadeh, Akra Caz Festivali sahnesindeydi.

31 Mayıs akşamında Azerbaycan’ın dünyaya kazandırdığı en değerli müzisyenlerden Aziza Mustafa Zadeh, Akra Caz Festivali sahnesindeydi. Muazzam yeteneği ile dünya çapında tanınan Azeri müzisyen Musfata Zadeh, etkileyici kompozisyonlarıyla zamana meydan okuyan besteleri ve yeni eserlerini seslendirdi. Konserle ilgili tek eleştirim; eşsiz vokalini daha çok duyabilmeyi isterdim olabilir ama repertuvar tercihine saygı duyuyorum. Mustafa Zadeh’e bu konserde, Alman basçı Ralf Cetto ve İtalyan kökenli Alman davulcu Simon Zimbardo eşlik etti. Konserin sonlarına doğru Mustafa Zadeh, kendisinin izinden giden yetenek abidesi piyanist oğlu Ramiz-Han’ı da sahneye davet etti. Aziza Mustafa Zadeh’in de babası Vaqif Mustafazade’nin müthiş yeteneğinden beslendiğini bildiğimiz için bu konser, festivalin nesilleri aşan füzyon caz köprüsü konseri oldu. 

Gecenin devamında 251 Social Club’da Anıl Şallıel ev sahipliğinde nefis bir jam session akşamı daha yaşandı. Akra Caz Band üyeleri, geceye misafir olarak katılan memleketin kaliteli crooner’ı Erdem Özkan’ın ve Cetto ile Zimbardo’nun da katıldığı uzun ve eğlenceli bir jam session akşamıydı.

Türk cazının istikrar sembolü tecrübeli müzisyen Kerem Görsev, yeni albümü Clear Horizon’dan besteleri ilk defa Akra Caz Festivali Sahnesinde seslendirdi.

1 Haziran akşamı cazın istikrar sembolü tecrübeli müzisyen Kerem Görsev, Lost Ghost ile Akra Caz Festivali Sahnesindeydi. Türkiye’de icra edilen caz müziğine en çok emek veren isimlerden ve aynı zamanda cazın geniş kitlelere ulaşmasında tartışmasız en büyük pay sahibi olanlardan usta müzisyen Kerem Görsev, son albümü Lost Ghost, yeni yayımlanacak albümü Clear Horizon ve geçmiş albümlerinde yer alan Black Sea, 4 Days gibi zamansız klasiklerinden oluşan çok geniş bir repertuvar ile Akra Caz Festivali’ne konuk oldu. Görsev’e üflemelilerde Bulut Gülen, Barış Doğukan Yazıcı ve Engin Recepoğulları ile daimi ritim eşlikçileri Ferit Odman ve Volkan Hürsever eşlik etti. Bu konser sırasında sadece odyofil sınıfı müziğe meraklı tecrübeli müzikseverlerin ve bazı müzisyenlerin fark edebileceği türden bas ve trombon gibi enstrümanlarda özellikle yüksek frekanslarda bazı distorsiyon sorunları radarıma takıldı ama bu ufak tefek bozulmalar performansın ahengini ve genel bütünlüğünü etkilemedi. Bu tip aksaklıklar bu ölçekte festivaller için yalnızca nazar boncuğu kabul edeceğimiz türden şeylerdir.

Gecenin devamında Akra Jazz Band ev sahipliğinde gerçekleşen jam session’a Kerem Görsev, birlikte sahne aldığı müzisyen dostlarıyla konuk oldu. Kerem Görsev maalesef ertesi akşamki konserine yetişmek için çok erken saatte yola çıkacağından ötürü uzun süre sahnede kalamadı, müziğinin tadı damağımızda kaldı.  Özellikle jam session gecelerinde mekanın dışına taşan yoğunluğu ile 251 Social Club tarihinin unutulmazlarından biri yaşandı.

Akra Caz’In bu seneki yeniliklerden bir tanesi de Akra Jazz Masterclass. 8 Haziran Cumartesi günü 251 Soul da gerçekleşecek atölye çalışmasında ülkemizin önde gelen saksofon sanatçılarından Tamer Temel, hem profesyonel müzisyenlerin ilgisini çekecek teknik ve teorik bilgiler aktaracak hem de ilgi duyan tüm cazseverlerle Akra Jazz Masterclass kapsamında buluşacak. Bu özel etkinlik ücretsiz olacak.   

Akra Caz Festivali’nin başarısının gerisindeki nedenler ne?

Akra Caz Festivali’nin başarısının gerisinde her biri, festivali bir yaşam deneyimine dönüştürmek için çalışan ve birbirlerine adeta aile bağlarıyla bağlı pek çok kişinin emeği var. Festival boyunca bir müziksever olarak bizzat deneyimlerimle aktarabileceğim birkaçını sizinle paylaşmak isterim. Dikkatimden kaçan mutlaka vardır. İsimsiz kahramanların her biri çok kıymetli. Konser alanına girişte ve çıkışta karşılayan-uğurlayan güler yüzlü personelden, masalara servis yapan kibar, seviyeli hizmet personeline, rahatsızlanma durumunda anında müdahalelerine şahit olduğum sağlık personelinden, rahatsızlanan misafirleri ertesi gün geçmiş olsun diye arayan misafir deneyimi birimine. Drone çekim kalitesini arttırmak için maceracı açılar yaratan drone operatöründen, sinema filmi kalitesinde konser videoları üreten, paylaşan sosyal medya ekibine. Çalışırken profesyonelliklerini hayranlıkla izlediğim, dünya çapında müzisyenlerle çalışmış ışık tasarımcısı ve ses ekibine. Sahne alan her bir müzisyeni ve misafiri ayrım gözetmeksizin kapılarda karşılayan kapılarda uğurlayan konuk ağırlama ekip personeline. Pazarlama ve tanıtım birimlerine. Muhteşem enerjisi ile Akra Jazz Band’e, müzisyenlere rahatça prova yapabilmeleri için çalışma alanları tahsis eden yönetim birimine yılın en unutulmaz müzik deneyimi için çok teşekkür ederim. Müzisyenlere kendilerini iyi hissettiren, özlediğimiz bu özenli tavır, yaşamın doğası gereği onların ürettikleri müziğin kalitesini ve sahnenin enerjisini de etkiliyor. Bu sebeple Akra Caz Festivali geleceğe umut veriyor.

Festival 12 Haziran’a kadar devam edecek. Tüm detaylar için BU SAYFAYI ziyaret edebilirsiniz  

8. Akra Caz Festivali’nin açılışını 14 Mayıs 2025 akşamı Buena Vista All Stars yapacak.