Igor Butman : Rusya’nın Caz Elçisi
Dünya cazını sıkı takip etmeye çalışan meraklı bir kulağın Igor Butman ismi ile karşılaşmaması mümkün değil. Ben de 20 Eylül – 7 Ekim arasında Akra Hotels tarafından düzenlenen, Türk Hava Yolları’nın ulaşım sponsoru olduğu 6. Akra Caz Festivali konserini kendime fırsat bilerek Butman hakkında kariyer özeti niteliğinde bir tanıtım yazısı yazmayı düşündüm. Butman’ın başarıları ve haiz olduğu vasıfları yazımda yer alan bilgilerin ötesinde ama umarım bu yazı Rus tenor devinin müzikal evrenine yolculuğunuzda size bir giriş davetiyesi olur.
6. Akra Jazz Festival’i hakkında detaylı tanıtım yazıma ve bilet satış linkine BURADAN ulaşabilirsiniz.
Rusya’nın dünya çapında en tanınmış caz müzisyenlerinden Igor Butman, 1961 yılında o günkü ismi Leningrad olan St. Petersburg’da doğdu. Fazla varlıklı olmayan ama müziğe çok ilgi duyan bir aile içinde büyüdüğü için henüz 11 yaşındayken klarinet çalarak başladığı müzik hayatı 1976’da Rimsky-Korsakov College of Music ile devam etti. Klasik müzik eğitiminin ikinci yılında caz müzikle ilgilenmek için okulu bırakmıştı. Tutkusunun peşinden giderek Gennady Goldstein mentorluğunda çok yoğun bir tempo ile asıl ilgi duyduğu müzik türü olan caz üzerine odaklandı.
Bu çalışmaların ilk meyvesini 1983 yılında, o dönemlerde Sovyet Rusya’nın parlayan yıldızı Oleg Lundstrem`s Big Band’de görev almasıyla toplamaya başlamıştı. Ardından demir perdenin caz önderlerinden Nick Levinovsky’nin davetiyle yine dönemin tanınmış caz topluluklarından Allegro’ya katıldı ve üç yıl görev yaptı. 300 milyonluk SSCB’nin en bilindik caz tenorcusu ünvanını daha o yıllarda kazanmıştı.
Butman, Amerika’da zirve yapan kariyeri.
Siyasi nedenler sebebiyle Rusya’dan iltica ettiği 1987 yılında Amerika’ya taşındığında Barklee College of Music’de kompozisyon ve performans eğitimi aldı. Amerika’ya yerleştiğinde cazın kalburüstü müzisyenlerinden bir kısmı tarafından tanınan ve takdir gören bir müzisyendi ve hali hazırda kazandığı bir dinleyici kitlesi de vardı.
Dave Brubeck, Chick Corea, Pat Metheny, Gary Burton, Louis Bellson ve Butman’ı kanatları altına alan Grover Washington Jr. gibi dev müzisyenlerle turlama ve kayıtlar yapma şansı yakaladı.Tonundaki kontrollü hırçınlık ve lirik uysallık onun, cazın farklı alt türlerine ilgi duyan müzikseverler tarafından kolay algılanabilirliğini ve kabul görürlüğünü sağladı.
Butman’ın saksofonundan akan şaşaalı ses ve tecrübesine rağmen kaybetmediği coşkusu başarısının devamlılığını sağladı ve birçok yeni hayran kazandı. Bu sayede Birleşik Devletler’deki solo kariyerinde basamakları koşa koşa tırmanıyordu. Boston’ın önde gelen Caz kulübü The Regattabar‘da Rachel Z. ile kendi grubunu yönetti ve Billy Taylor Quartet, Walter Davis Jr. Quartet ve Monty Alexander Quintet ile efsanelerin kurduğu toplukluklarda solist olarak yer aldı. “The Today Show”, “Good Morning America” ve diğer birçok uluslararası programa katıldı.
Butman’ın popüler bir müzisyen olmasının birkaç sebebi daha var. Bunlardan biri; caza olan ilgisini her fırsatta ifade eden Eski Amerika Başkan Bill Clinton’ın yaşayan saksofoncular arasında en çok Butman’ı dinlemekten keyif aldığını söylemesiydi. Kremlin‘de Vladimir Putin‘in ev sahipliğinde düzenlenen bir devlet yemeğinde, kendisi de amatör bir tenorcu olan Clinton’dan Butman hakkındaki övgü dolu sözler basına yansımıştı. Clinton, Igor Butman için “yaşayan Rus müzisyenler arasında en büyük caz saksafoncu olabilir” şeklinde konuşmuştu.
Popüler olmasının bir diğer sebebi ise Butman’ın eski dostu, caz dünyasının popüler figürü Wynton Marsalis ile sürekli bağ içinde bulunmasıydı. Wynton Marsalis, 1998’de Rusya’da sahne almak için geldiğinde, Butman’ı New York’daki Lincoln Center Caz Orkestrası‘na konuk solist olması için davet etti. Bir sonraki yıl Marsalis, Rusya’da Le Club‘a Igor Butman Big Band ile konuk oldu.
18 ve 20 Eylül 2003’te Jazz at Lincoln Center, 2003-04 sezonunu dünyaca ünlü Lincoln Center Caz Orkestrası ve Igor Butman Big Band arasındaki özel bir işbirliğiyle açtı. Aynı sahnede yer alan iki büyük grup ara sıra aynı anda, ama daha çok iki orkestranın müziklerinin birbirine karıştığı bir müzik icra etmişlerdi.
Marsalis, şimdilerde saygınlığı tartışılarak, eleştiri oklarının odağında olan ama zamanının otorite yayınlarından Jazz Times dergisine verdiği bir röportajda Butman hakkında şunları söyledi: “Igor’un Butman’ın çalışını seviyorum ve onu kişisel olarak seviyorum. Müziğe ve insanlara karşı harika hisleri var ve olağanüstü bir müzisyen. Igor Butman benim asıl adamım!”
Butman’ın bir yapımcı olarak başarılarından biri, her yıl Rusya’nın en büyük konser salonlarında düzenlenen muazzam bir festival olan “The Triumph of Jazz”. Festivalde daha evvel sahne almış isimlerden bazıları TAKE 6, Elvin Jones, Gary Burton, Gino Vanelli, Toots Thielemans, Larry Corryell, Dee Dee Bridgewater, Joey DeFrancesco.
Butman, aynı zamanda Moskova’nın kalburüstü caz kulübü Le Club’ün açıldığı 1998 yılından 2006 yılına kadar artistik direktörlüğünü de üstlendi. Her Pazartesi sahne aldığı mekanda Ray Brown, Wynton Marsalis, Kenny Garrett, Randy Brecker, Al di Meola, Billy Cobham, Take 6 gibi pek çok ismin Rus cazseverlerle buluşmasını sağladı.
Butman’ın 2003 yılındaki solo albümü Prophecy, Universal Müzik etiketiyle yayımlanmıştı. Albümdeki anonim besteler ve Rahmaninov uyarlaması dışındaki tüm kompozisyonlar Butman’a aitti. Albümün lansman konseri Birdland‘de yapıldı ve bu başarı Butman’a Ray Charles, George Benson ve Al Jarreau‘nun gruplarında misafir sanatçı olarak çalışmanın kapılarını araladı.
2007’de yayımlanan Magic Land ismi gibi çok sihirli bir albüm. Sovyet sinemasından temel alan albüm Rusya’da 15 bin albüm satış rakamı ile National Federation of Phonogram Producers tarafından altın disk ödülü aldı. Butman, albümde Randy Brecker, Chick Corea, Stefon Harris, Jack DeJohnette ve John Pattituci gibi muazzam isimlerle birlikte yer alıyor. Rengarenk bir sesler karnavalı havasındaki albüm sadece yetişkinler için değil aynı zamanda genç nesilleri de cazla tanıştırmak için biçilmiş kaftan.
Only Now, Rus-Amerikan Caz Santralı
Butman’ın 2021 tarihli albümü Only Now, muhtemelen kariyerinin günümüze kadar ulaştığımı kısmı için ustalık eseri niteliğinde. Butman’ın pandemi öncesi kayıt altına alınan ve kendisinin yoğun performans takvimi dolayısıyla yayın tarihi sürekli ertelenen yeni kaydında Rus ve Amerikalı bir super-star kadrosu görev alıyor. Çağdaş formlar ve klasik Amerikan geleneksel cazının birleşimi, albümün tüm notalarına sirayet etmiş durumda. Albümde Igor Butman tenor saksofonda, Antonio Sanchez davullarda, Evgeny Pobozhiy gitarda, Oleg Akkuratov (5,8,9. parçada piyano ve 8. parçada vokal), Eddie Gomez ( 5,6,8 ve 9. parçalarda) kontrbasta ve Matt Brewer (1,4,7. parçalarda) kontrbasta yer alıyor.
Yumuşak bir intro ile start alan ve incelikli zil sololarının ardından Butman’ın üflediği son nefesin havada kayboluşu ile biten ballad formlu Butman bestesi “Egyptian Night” ile başlayan albüm dahi yetenek genç gitarist Evgeny Pobozhiy’in yıldırım gibi parçası Verdict ile uçuşa geçiyor. Butman’ın bıçak gibi keskin sololarına özgün tonuyla karşılıklar veren Pobozhiy, Rus müziğinin vitrinde en iyi parlayanlarından biri. Herbie Hancock, Dee Dee Bridgewater, Manhattan Transfer, Branford Marsalis, Joey Defransesco gibi üst kalibre grup ve müzisyenlere eşlik eden Pobozhiy bu albümde, Antonio Sanchez, Eddie Gomez, Matt Brewer gibi dev isimlerle de çalma fırsatı buluyor.
Albümün bana göre favori bir diğer icrası olan, Steve Swallow bestesi “Falling Grace”de saksofon ve gitarın ballad formuyla başlayan ardından Matt Brewer’ın tane tane bas sololarıyla işlediği bir piyano üçlüsü müziği olarak devam ettikten sonra saksofonun lead partisyonları devralmasıyla gitar altyapılı bir dörtlü formuna bürünüyor.
Butman’ın sıklıkla icra etmeyi tercih ettiği Golden Sun Ray parçasında saksafon solosu içine sıkıştırılan kısacık “Jean Pierre” motifi Miles Davis’e bir selam niteliğinde yüzleri güldürüyor.
Albümde birden fazla övgüyü hak edecek beste var. Butman’ın ekipteki diğer müzisyenlere oldukça geniş alanlar açarak mütevazi bir konumlanma tercih ettiği albüm oldukça keyif verici.
Albüm, Sound on Sound Studio’da James Farber tarafından kaydedilmiş ve Sear Sound Studios’da yine James Farber tarafından mix işlemleri yapılmış. Mastering işlemleri ise Sterling Sound’da Creg Calby tarafından tamamlanmış. Dijital kanallarda var olan versiyonu da kulaklara hoş gelse bile fiziksel kopyasının Audiophile sınıfı başarılı bir kayıt olduğunu belirtmek isterim. Cazla yeni tanışan kulakların da, cazda dinamizm ve akıcılık arayan caz meraklıların da keyif alacağı bölümlerin dengeli şekilde dağıldığı, algılanırlığı kolay bir albüm.
Rusya’nın caz alanındaki kültür elçisi Butman, müzisyenliğinden, besteciliğine, küratörlüğe, kulüp sahipliğinden, cazı geniş kitlelere yayma misyonundaki kulaklara kolay bulaşan çalışmalarına uzanan yolda, günümüz cazında kendi kulvarında değerli bir yerde bulunuyor.
AkraJazz’ın resmi web sitesini BURADAN ziyaret edebilirsiniz.