Thelonious Monk – Bud Powell: Bir Caz Dostluğunun Hikâyesi

Her caz standardında olduğu gibi her cazcının hayat hikâyesinin de farklı anlatıcıları, kayıtları, notaları var.

Bahsedeceğim Thelonious Monk ve Bud Powell arkadaşlığını zaman ve mekanlara sadık kalarak anlatmak ne kadar zorsa, anılarında arkadaşlıklarının güzel kalıntılarının bulmak o kadar kolay.

*

Yer Minton’s Playhouse veya Savoy Ballroom. Yıl belki 1940 veya 1945. Thelonious Monk 23 yaşında veya daha fazla, yaşıyla ilgili yaratmayı sevdiği söylentiler gerçekleri bilmemizi engelliyor.

Anlatılanlara göre 1940’ların başında Harlem, Manhattan’daki Cecil Hotel’in içinde bulunan Minton’s Playhouse genç ve yenilikçi cazcılara şans tanıyan yeni bir bardı. Ocak 1941’de Thelonious Monk piyanist olarak ilk düzenli işine burada başlamıştı.

Minton’s Playhouse’ta çalan Thelonious Monk (1947)

Gece yarısı sularında New York sokaklarında dolaşan polisler, Cecil Hotel’in yanından geçiyordu. Derinlerden gelen caz sesi polislerin ayaklarını bu beş katlı otele yöneltti. Yeni açılan Minton’s Playhouse’un yaylı kapılarının arkasında sigara dumanı, kahkaha sesleri ve swing melodileri saklıydı. Sağda vestiyer, solda bar ve etrafında insanlar. Dumandan bulanan renklerin arasında bakışmalar, gülümsemeler ve dans edenlerin ayak sesleri vardı. Müzisyenler o akşamki setlerini bitirmek üzereydi. Sesler azaldığında varlıklarını belli eden polisler, enstrümanlarını toplayan müzisyenlere yavaşça yaklaştılar. Barın en arkasında kalan, yanında dar bir dans alanı bulunan o küçük müzisyen köşesine vardıklarında Thelonious Monk’u arıyorlardı.

Dizzie, he was screaming
Next to O.P. who was beaming
Monk was thumping
Suddenly in walked Bud and then they got into somethin’
Dizzie bağırıyordu
Parıldayan O.P.’nin yanında
Monk’un kalbi çok hızlı atıyordu
Aniden Bud içeri girdi ve sonra karıştı işler

Monk’un Underground albümündeki In Walked Bud kaydında o zamana kadar sözsüz çalınan bu besteyi seslendiren Jon Hendricks’in söylediği üzere; o dönem Minton’s’da çalan Dizzy Gillespie, Oscar Pettiford ve Thelonious Monk’u kurtarmaya Bud Powell yetişmişti.

Thelonious Monk ve Bud Powell

*

Cecil Hotel çok güzel bir yerdi. 19. Yüzyılın sonunda inşa edildiğinde yalnızca otel ve restoran olarak kullanılan bu bina; müzisyen Monroe Henry Minton’ın eline geçtikten sonra değişmişti. Otelin restoran kısmı; müzisyenler birliğine girip yüksek rütbe edinen ilk siyahi müzisyen Minton sayesinde, 1938 yılında, dönemin özgür ruhlu cazcılarını bir araya getirecek Minton’s Playhouse’a dönüşmüştü.

1942 yılında Minton; küçüklüğünden beri piyanoda harikalar yaratan, henüz on yaşındayken Art Tatum ve Fats Waller çalabilen Bud Powell ve caz piyanosunun “Melodious” dehası Thelonious Monk’la tanıştı. Powell ve Monk’un arkadaşlığının temelleri Minton’ın caz barının basamaklarında atılmış; ikisinin de farklı dönemlerde hastanelerde, cezaevlerinde veya konser salonları, havaalanları ve kayıt stüdyolarında geçirdikleri tüm zamanlara karşı koymuştu.

Çünkü polisler Monk’u tutuklamak için Minton’s’a geldiklerinde aniden Bud içeri girmişti ve her şey karışmıştı.

Bud Powell polislere “Durun! Ne yaptığınızın farkında değilsiniz. Dünyanın en iyi piyanistine ne kadar kötü davranıyorsunuz!” demiş, tutuklanan kendisi olmuş, hastaneye gönderilmiş, şok tedavisine maruz bırakılmış, bunun psikolojik etkilerini bütün hayatı boyunca yaşamıştı.

Bud, Monk için içeri girmişti. Monk’un sayısız kez kayda alınan, hepsi birbirinden farklı hisler uyandıran ve keyif veren; Blue Skies’ın akor dizisinden yola çıkarak yazılmış In Walked Bud bestesi belki gerçekten bu hikâyeye dayanıyordur. Anlatıların gerçekliği sorgulanabilir. Miles Davis bu olayın Savoy Ballroom’da yaşandığını anlatsa, Dexter Gordon’sa Bud Powell’ın Philedelphia’da bir tren istasyonunda tutuklandığını söylese de bu iki caz piyanistinin birbirlerinin hayatlarındaki etkilerini notalarında duymak, farklı zamanlarda çekilmiş görüntülerinde görmek her zaman mümkün. Bud o gün içeri girmiş olsa da olmasa da.

*

Minton’s Playhouse bebopun doğuşuna da tanıklık eden bir caz bar. Bebop piyanistleri sol ellerini yeterince kullanmamakla eleştirilirken Dexter Gordon, Jørgen Leth’in Kopenhag’da çekilmiş Stopforbud filminde Bud Powell’ın sol elini övecek, sokaklarda gezen The Amazing Bud Powell’a Gordon’ın sesinden duyduğumuz Minton’s Playhouse anıları eşlik edecek. Cazı çok seven, hatta 79. Venedik Film Festivali’ndeki Music for Black Pigeons filmiyle Jakob Bro, Thomas Morgan ve Mark Turner gibi güncel cazcıları bir araya getiren Leth’in gözünden Bud Powell’ın kendisini görmek, müziklerini duymak ve Monk’la arkadaşlığının onu getirdiği yerlerin farkına varmaksa bizi bir kez daha cazla büyüleyecek.

Jørgen Leth’in Stopforbud filminden bir kare (1963)

Kimse Monk gibi çalamadı dense de ona en yaklaşanlardan biri A Portrait of Thelonious albümüyle Bud Powell; çünkü Bud Powell Monk gibi değil, Monk için çalıyor. Monk gibi birinin bir daha gelmeyeceğini bilen Powell’ın There Will Never Be Another You çaldığını dinlemek, albümün parça diziminden notalarındaki duygulara kadar bir kez daha Monk’u bize hatırlatıp gözlerimizi dolduruyor.

Minton’s’da ilk tanıştıkları zamandan itibaren Bud Powell’ın abisi ve danışmanı hâline gelen Monk; Powell henüz Minton’s’a gelen on yedi yaşında bir piyanistken, Kenny Clarke sahneye çıkmasına izin vermez, çıktığındaysa seyirciler onu beğenmez, “Onu dinlemek istemiyoruz!” diye bağırırken; Bud’ı savunup “Ya Bud çalacak ya hiç kimse!” derdi. Monk ısrarcı davranırken; Minton’s’dan yıllar sonra, bir gün Bud Powell’ın Birdland’de sahne alacağını, on yedi dakika boyunca ayakta alkışlanacağını biliyordu belki de.

Birdland’de çalan Bud Powell (1949)

Monk da doldurdu dünyanın her yerindeki sahneleri. Monk’un sahnede olma hissini sevdiğini söylüyor konser görüntülerini çeken Michael Blackwood. Monk’un biyografisini izlemek için açtığım, Charlotte Zwerin’in Straight, No Chaser filminde bir sahne var. Monk tur otobüsünden inmiş, havaalanında. Eşi Nellie’yle, binecekleri bir sonraki uçağı bekliyorlar. Kamera Monk’un etrafında dönüyor. Bunu fark eden Monk; gülerek bir ileri bir geri yürüyor, etrafında dönüp poz veriyor. Monk’un oğlunun onun hakkında anlattığı bütün dengesizliklerine rağmen, Monk olduğu yerde döndükçe gülmeyi bilen biri olduğunu fark ediyorum.

Thelonious Monk, Dizzy Gillespie ve Gerald Wilson (1963)

Bu görüntüleri kimin çektiğini bulduktan sonra ulaştığım iki konser filmi Monk ve Monk in Europe’ta böyle sahneler ve daha fazlası mevcut. Tren istasyonunda dans eden Monk, ona hediye edilen kalemle imza atmak yerine kâğıdı karalayıp gülen Monk ve kameranın gizlice onu çektiğini fark ettikçe attığı o alaycı bakışları.

Bud ve Monk. Minton’s’ın küçük köşesinden çıkıp caz sahnesini değiştiren bu iki piyanist; turnelerde alkışlanıyor, onlardan geriye değerleri yeteri kadar bilinmese de çok güzel çekilmiş film arşivleri kalıyor elimize. Dostluklarıysa bütün bu filmlerin, fotoğrafların; anlatılan, değiştirilen, şekilden şekle uğrayan hikâyelerin ötesinde.

*

Bud Powell, alkolden iflas eden karaciğeri ve besin eksikliği nedeniyle yakalandığı tüberküloz sonucu hastaneye kaldırıldığında Monk zor bir dönemden geçecek. Haberi alıp Berkshire’daki Music Barn’dan hızla çıkıp dostunu son kez görecek. Henüz 41 yaşındayken küçük kardeşi Bud’ı kaybedecek. Cenazesindeyse Round Midnight’ı çalacaklar. Bud da Monk için çalmıştı Round Midnight’ı.

*

Gece yarısı sularında bir otelin içindeki sisli barda Monk için içeriye giren Bud’ı Monk’un notalarında; Monk’un dehasını Bud’ın hem sağ hem sol elinden çıkan seslerin hepsinde bulmak mümkün. Monk’un çaldığı sayısız Bud Powell parçası, Bud’ın çaldığı sayısız Thelonious Monk parçası kulaklarımızda, In Walked Bud bize hikâyelerin ötesindeki dostluklarını anlatıyor hâlâ.

Duru Aygüven

Galatasaray Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı öğrencisi. Lindy hop ve solo caz eğitmeni. Noir Fanzin'de yönetici, yazar, editör. Yabancı dillerle ilgileniyor, çeviri yapıyor. Günlerinden caz, dans ve sinema eksik olmuyor.

Duru Aygüven 'in 18 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Duru Aygüven ait tüm yazıları gör

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir