Happy Birthday Mr. President
1962 yılında dönemin popüler film yıldızı Marilyn Monroe zor günler geçiriyordu. Bir yıl önce, 1961 yılında kocası Arthur Miller’ın yönetmenliğini yaptığı, başrolünü Clark Gable ile paylaştığı uzun metrajlı filmi The Misfits bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Ayrıca Monroe, kocası Arthur Miller’dan boşanıyordu. Manhattan’da bulunan bir psikiyatri hastanesine yatırılmıştı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, bir de açık safra kesesi ameliyatı geçirmişti.

1962 yılının ilkbaharında işler düzeliyor gibiydi. Monroe, Los Angeles’ın sessiz ve sakin Brentwood semtinde yeni bir eve yerleşiyordu. 1940 yılında ilk versiyonu çevrilen, çılgın komedi filmi My Favorite Wife‘ın yeniden yapımı olan Something’s Got to Give‘de başrol teklif almıştı. 19 Mayıs 1962 tarihinde New York City’deki Madison Square Garden’da Başkan John F. Kennedy’yi onurlandırmak için Demokrat Parti’nin büyük bağış toplama etkinliğinde performans sergilemesi istenmişti. Aynı zamanda Kennedy’nin doğum günü kutlanacaktı. Monroe 1962 Mayıs’ını iple çekiyordu.

Monroe ve Kennedy aylar ya da günler öncesinden tanışıyorlardı. Söylentiler, ikilinin oldukça yakın olduğu yönündeydi. Dönemin paparazzileri ikisinin tanışma hikayesinin başlangıç noktasını tespit edemiyorlardı. Ellerinde done olmadığı için, ikilinin arasında vuku bulan uzun süreli ilişki fikrini küçümsüyorlardı. Paparazziler ve gazeteciler iki ihtimal üzerinde duruyorlardı. Bunlardan ilki, Mart ayı sonlarında Bing Crosby’nin Palm Springs’teki evinde gerçekleşen bir partinin ardından geceyi birlikte geçirdikleri ihtimaliydi. İkinci bir teori ise, Kennedy’nin doğum gününü on gün öne alıp, Monroe ile tanışmak için bir basamak olarak kullanmasıydı. Normal şartlarda başkanın doğum günü, 29 Mayıs tarihiydi. Madison Square Garden’da, Demokrat Parti yararına bir bağış kampanyası etkinliği ile doğum gününü kutlamasını birleştirerek, 19 Mayıs tarihli büyük bir organizasyon planlanmıştı. Böylelikle Monroe ile tanışıp, münasebetlerini canlı tutmak istiyordu. Bu iki ihtimal kulislerde konuşuluyordu.

O günlerde Monroe safında da gelişmeler heyecanla devam ediyordu. Marilyn, Something’s Got to Give setinden 17 Mayıs’ta ayrıldı. Sonraki iki günü, New York’ta başkanın doğum günü için söyleyeceği şarkıları prova yaparak geçirdi. Etkinlik gecesinde giymesi için çok özel bir kıyafet tasarlandı. İkibin beş yüzden fazla imitasyon elmasla işlenmiş, Monroe’nun kıvrımlı hatlarını saracak şekilde dikilmiş, Jean Louis tasarımı, ten rengi bir elbise hazırlandı.
Gala gecesi organizasyonu, ulusal kanallarda canlı olarak yayınlandı. Ella Fitzgerald, Bobby Darin ve Maria Callas gibi yıldızlar sahne aldılar. Gece boyunca, sunuculuk görevini aktör Peter Lawford yaptı. Gecenin sonuna doğru, Monroe nihayet sahneye çıkacaktı. Herkes merakla bekliyordu. Lawford, Monroe’yu anons etti. Sessizlik tüm salona çökmüştü. Monroe ortada yoktu. Lawford tekrar Monroe’yu sahneye davet etti. Monroe yine ortada yoktu. Üçüncü kez anons ettiğinde, “merhum Marilyn Monroe” diyerek onu sahneye davet etti. Ünlü aktris sahneye minik adımlarla koşarak çıktı. Göz kamaştırıyordu. Elmas taşlar ile işli ışıltılı elbisesinin üzerinde erminden yapılma bir kürk vardı. Kürkü üzerinden çıkardı ve çok seksi gözüküyordu. Elbisesi ten rengiydi. Çıplak bir bedende vücuduna yapışan parlak taş etkisi bırakıyordu. Yıllar sonra Marilyn Monroe’nun ölümünden sonra Time dergisinde çıkan bir makalede, sahneye geç çıkmasının ve Lawford’un anons ederken yaptığı “merhum” gafının bir kurgu ürünü olduğu yazıldı.
Sessizlik!…
Madison Square Garden’da ki 15.000 kişi nefesini tutmuş, Monroe’yu izliyordu.
…ve Monroe Happy Birthday Mr. President! melodisini, sessizlik içerisinde, müziksiz, çıplak sesiyle, soluk soluğa yorumlamaya başladı. Seyircilerin cesaretlendirmesi ve mırıldanarak Monroe’ya katılmaları ile hız kazandı. Devasa doğum günü pastası sahneye getirildi. Kennedy bu seremoni içerisinde sahneye çıktı. “‘Doğum Günün Kutlu Olsun melodisini, bana çok tatlı ve bu kadar özgün bir şekilde söyledikten sonra, artık emekli olabilirsin.” diyerek Monroe’ya bir espri yaptı.
Marilyn’in seksi performansı, ilişkilerine dair uzun süredir devam eden söylentileri ateşlese de, yıllarca Kennedy üzerine haberler ve Kennedy suikastı sonrası federal büro ile araştırmalar yapan gazeteci Dorothy Kilgallen dergi ve gazetelere “Kırk milyon Amerikalı bunu direkt olarak, başkanla sevişmek olarak algıladı” diye yazdı. Esasen bu gala gecesi, etkileşimlerinin de sonunu getirdi. Bir ay sonra, Marilyn Monroe ve başkan Kennedy, stüdyo patronu Arthur B. Krim’in evinde düzenlenen bir partide kısa bir süre bir araya geldiler. Partide başkan Kennedy’nin kardeşi Robert Kennedy de vardı. İşte o gece, üçünün aynı karede olduğu, bilinen en meşhur fotoğraf çekildi.

Monroe, Something’s Got to Give çekimlerine aynı yıl geri döndü ve 36. doğum gününden hemen sonra sürekli set ihlalleri ve sabahları uyanamayıp film setine gelememek nedeniyle kovuldu. 20th Century Fox yapım şirketinin aldığı bu karar, başrolde Monroe ile birlikte rol alan Dean Martin‘i kızdırdı. Fox firmasına istifa edeceğini söyledi. Şirket Dino’yu kaybetmek istemediği için, Monroe’yu yeniden işe almayı kabul etti. Ancak çekimler asla devam etmedi. Maalesef 5 Ağustos tarihinde Monroe, Brentwood’daki evinde aşırı dozda uyuşturucudan ölü bulundu. Çok değil, tam on beş ay sonra, Başkan Kennedy suikaste uğradı.
Happy Birthday Mr.President melodisi jingle tadında bir dakika sürse de, Monroe’nun kalıcı anlarından biri olmaya devam ediyor. Şüphesiz onun aurasını, göz kamaştırıcı spot ışıklarındaki hayatını, kısa ve trajik ömrünü hatırlatıyor sevenlerine.