Şehrin İmkânı, Cazın Ritmi ve Akbank Caz Festivali
Şehrin İmkânı, Cazın Ritmi ve Akbank Caz Festivali
İnsan, kişisel hikâyesinin içinde kendine biçilmiş kader çizgisi üzerinde ilerlerken içinde bulunduğu şehri kendine bir ifade zemini olarak seçer. Aslında bu, bir seçim olmanın ötesinde kendiliğinden ve doğal olarak katılır yaşamlarımıza. Şehir; zamanın ve mekânın tezahürü, başkalarıyla iletişimin zeminidir. Bu yanıyla şehir; telaşıyla, kaosuyla, gürültüsüyle, kalabalığıyla ve kimi zaman da kendini tüm bunlardan sıyırıp yaratabildiği dinginliğiyle toplumun bireylerine her zaman kendini yeniden yaratma imkânı verendir. Kendine bir mesafeden bakabilmenin, başkalarıyla iletişim kurmanın, kendinle kalabilmenin ve bir yere ait hissetmenin hakkını önce şehrin sokaklarında veririz.
Şehrin bizim içimizde oluşan tanımına bireysel olarak ve kendini gerçekleştirme üzerinden baktığımızda cümle kurmak daha kolay bir hâl alabiliyor. Elbette ki sosyal, ekonomik ve politik olarak hem bireyin hem de toplumun kendisi bir arada oldukları için birbirlerine karşı ciddi sorumlulukların içerisinde olmalılar. Fakat bu başka bir yazının konusu olmalı diye düşünüyorum. Parçası olduğumuz yaşamın tadını çıkartırken kendini her şeyden sıyırmamak gerektiği bilgisinin faydasını da es geçmeyelim. Kendimizi şehrin tam içine attığımızda, bizden olmayan ve fakat takip edip eşlikçisi olmak istediğimiz şeylerle iletişim kurduğumuzda şehrin haline, havasına etkileşimsel olarak bir şeyler katmış oluruz. Festivallerin şehrimizin içinde nefes alıp vermesi, yaşamlarına devam etmesi bizi katılımcı olmaya, eşlik etmeye davet eder. Şehre caz halini veren Akbank Caz Festivali de otuz dördüncü yılında bizi bir kez daha şehrin tadını çıkarmaya davet ediyor.
Şehrin Caz Hali: 34. Akbank Caz Festivali
34. Akbank Caz Festivali’nde sahne alacak 14 yeni isim daha açıklandı. 34. kez heyecan verici isimlerle dolu bir programla müzikseverleri 28 Eylül – 13 Ekim tarihlerinde ağırlamaya hazırlanan festival; bu yıl da caz dünyasının 30’dan fazla özgün ismini, özel performanslarıyla müzikseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Sanatın her disiplinini sanatseverlerle buluşturan Akbank Sanat’ın; organizasyonunu ve içerik programlamasını Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirdiği festival birçok önemli ismi şehrimize getiriyor. Festivalin gerçekleşeceği tarihler arasında dinleyicileri heyecanlı bir şehir koşturması bekliyor. Detaylı programa buradan ulaşabilirsiniz.
Biraz beni heyecanlandıran isimlerden bahsetmek isterim.
Caz müziğin modern dönemdeki en yetkin piyanistlerinden olan, zengin melodik yapısını karmaşık ritimlerle tatlandıran ve klasik müzik etkilerini cazla harmanlayan Brad Mehldau; basta Felix Moseholm ve davulda Jorge Rossy’den oluşan triosu ile 12 Ekim akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda eşsiz bir akşam yaşatacak. Mehldau ile bir akşamın neler vaat edeceğinin bilgisi, zamanda yolculuk yapma ve zamanı hızla ileri alma isteğimi kabartıyor.
Meksikalı davulcu Antonio Sánchez ve dörtlüsü! Seamus Blake, Aydın Esen, Orlando le Fleming ile Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde gerçekleşecek olan buluşma da büyük heyecan uyandırıyor.
Ve pek tabii efsanevi caz vokalisti Kurt Elling’in Cemal Reşit Rey Konser Salonu sahnesinden şehrin üzerine yayılacak olan sesinin canlı tanığı olmak da festival havasına ayrı bir lezzet katacak.
Festivalin bir diğer dikkate değer ismi Rodrigo Amarante. Kendisini dünya çapında bir üne kavuşturan, Netflix’in meşhur dizisi Narcos’un tema müziği olan “Tuyo” adlı bestesiyle tanınan Amarente, serüveninin her durağında ilgi çekici anlar yaratabilmeyi başarmış bir isim. 11 Ekim akşamı Babylon sahnesinde gerçekleşecek olan konser kültürel bir etkileşimin kapılarını aralayacak gibi duruyor.
Şehir ve Müzik
Şehrin içinde gündelik olan uğraşların peşinde koştururken hem kendimizi hem de etrafımızda olup biteni es geçebiliriz. Müzik gibi sanatsal uğraşılar, üretim ve tüketim açısından bizi tekrar yaşamın içine dahil eder. Kendimize bakma imkânı verir. Burada kendimizi kaptırıp içinde bulunduğumuz aktiviteyle gerçekleşen savrulma hâli ihtimalleri doğurur. Başkalarıyla, mekanla ve zamanla başka türlü bir iletişim gerçekleşir. Şehir ve caz, birbirini doğuran ve birbirlerinden etkilenen iki unsur. Şehrin dinamik yapısından, kaosundan, çeşitliliğinden etkilenen ve ilham alan caz müziği kültürel bir etkileşim alanı yaratır. Şehirlerin çeşitlilik barından yapısı cazın doğmasını ve gelişmesini sağlarken, caz müziği de şehirlerin kültürel kimliğini şekillendirmiştir. O yüzden şehrimize caz festivallerinin geliyor olması her zaman heyecan verici bir unsur olmuştur. Bize kalansa bu tatlı koşturmaca içine kendimizi bırakmak olmalı. Kim bilir belki de bu, şehrin içinde üzerimize yapışan dertlerden bir süreliğine uzaklaşmak için bir kapı aralar…
■
