Dijital Müzik 2 – DAC: Digital to Analog Converter ve Kulaklıklar
Dijital Müzik ve nasıl dinlememiz gerekir konulu ilk yazımdan sonra “nasıl devam etmeliyim ve ne yazmalıyım” diye epey düşündüm çünkü her gün uğraştığım, taktığım çıkardığım cihazlar söz konusu olduğu zaman konunun aslında ne kadar karışık olduğunu fark ettim. Bir de üzerine yazacağım konuların müziğin dijital taraftaki hikâyesi noktasında fikri olmayan veya az fikri olan insanları da doyurması gerektiğini düşündükçe biraz ter bastı. Konuları bu minvalde ele almam gerekiyor.
Öncelikle kavramsal olarak mı bir şeyleri açıklamak lazım, yoksa kavramları geçip direk olarak sistem kurulumlarını mı ele almak gerekiyor… bunları düşündüm ve her ikisini birden yapmaya karar verdim. Aslına bakarsanız önce konusu DAC ve DAC çeşitleri olan bir yazı hazırlamıştım fakat yazdığım yazıyı bu gözle okuyunca fazlasıyla teknik kaçtığını düşündüm, dolayısıyla orada yazdıklarımı birazdan yazacaklarım ile birleştirip daha sadeleştirmeye karar verdim. Ne kadar becerirsem artık… Evet, efendim buyurun başlıyoruz…
DAC Nedir?
Herkesin DAC dediği şey ne ola ki, onu açıklayarak başlayalım. Bildiğiniz üzere dijital müzik dediğimiz şey sayısal veriler zinciridir yani sayısal kodlama içerir. Birler ve sıfırlardan oluşan dizinler bütünüdür. Oysa doğada bizim duyabildiğimiz sesler analogdur; sürekli değişen dalga formları şeklindedir. Çok fazla teknik detaya girip canınızı sıkmak istemesem bile bazı noktalara ufaktan dokunup teknik masaj yapmam gerekiyor.
Konumuza geri dönecek olursak, doğada duyduğumuz her türlü ses, sürekli biçimde değişir ve kulağımıza ulaştığında beynimiz bu sinyalleri ses olarak yorumlar. Demek ki neymiş, insan olarak bizim duyabilmemiz için gereken şey analog ses dalgalarıymış. Bizler robot olmadığımıza göre sayısal yani dijital bir ortamda kodlanmış sayısal dizeleri çözemiyoruz (Elon Musk baba belki ileride bir çip takar da biz garipler DAC peşinde koşmayız) ve bunları çözmek, duyabileceğimiz analog dalga formuna dönüştürmek için ilim ve bilim insanları, İngilizce Digital to Analog Converter‘ın kısaltması (Sayısaldan Analoğa Çevirici) olan DAC kelimesini ve teknolojisini hayatımıza kazandırmış. DAC dediğimiz zaman bu işi yapmak için üretilmiş cihazlardan veya bu işi yapan yongalardan (çiplerden) bahsediyoruz demektir.
DAC Nasıl Çalışır?
Öncelikle kavram olarak aklınızda yer alması için piyasada sıklıkla adı geçen DAC yongalarından bahsedeyim. Günümüz DAC teknolojisinde en çok kullanılan modülasyon (çevirme yöntemi) Delta Sigma dediğimiz bir modülasyondur. Nasıl PC ve bilgisayar tarafında Intel, AMD gibi işlemciler varsa dijital müzik tarafında da ESS SABRE, AKM, CS, PCM, RöHM gibi isimlere sahip yongalar var. Bunların üreticileri kendi yorumları ile dijital yani sayısal müzik verisini duyabileceğimiz analog dalgalara dönüştürüyorlar. Dolayısıyla X firmasının DAC cihazının tanıtımına baktığımız zaman “Ess Sabre 9038 Q2M DAC Chip” yazıyorsa işte yukarıda bahsettiğim ESS SABRE isimli bir DAC çipi kullanıyor demektir.
Burada tabi pek çok ayrıntı, çipe özel kabiliyetler vb. var ama genel olarak bu firmalar belli bir mühendislik yaklaşımı ve disiplini ile bu çipleri tasarımlarında kullanıyorlar. Bazı insanlar ESS SABRE şöyle bir karaktere sahiptir, AKM böyle bir ses karakterine sahiptir şeklinde atıp tutarlar buna pek aldanmayın bu çipler tek başına sesin karakterini belirlemezler. Ses teknolojilerinde mühendisler belli elektronik bileşenler kullanarak kendi özel ses imzasını yaratırlar. Bizde de bir laf vardı neydi o? “Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır” lafı gibi aynı çipi kullanan iki ayrı DAC cihazı birbirinden başka bir ses sunumu ortaya koyar. Bu arada DAC’lar amplifikatörler gibi keskin ses farkları yaratmazlar. Müzikte ki sahnenin oluşumu, enstrümanların ayrımında ve doğru sunumundaki başarı, detay kabiliyeti gibi konularda ufak değişimler içerirler.
Analog Hissiyatı
DAC’lar da kalite algısını ifade ederken insanlar saçma sapan olduğunu düşündüğüm bir ifade kullanırlar: “Analog hissiyatı yüksek olan DAC!” Kafası karışanlar şimdi sormaz mı “oğlum madem Analog peşindesin git plak, kaset dinle, ne işin var DAC’la DUC’la” diye. Aslında burada bu müthiş benzetmeden demek istedikleri şey şudur: Hem dijital müzik sunumunun doğası gereği aşırı temiz, çok net, çok ayrıntılı ve çok az bozulmaya sahip, hem de analog sesin doğal, sıcak ve müzikal sunumu ile birleştirebilen cihazlardır. İnsanlar “en iyi DAC” arayışlarını bu iki kıstasın birleşimi ile ifade ederler. Buna da analog sunum diyorlar.
Valla bende DAC yok diyenlere şaşırtıcı bir sır vereyim. Aslında hemen hemen hepiniz bir DAC’a sahipsiniz! Şayet internet üzerinden size ses veren bir uygulama, program vb. herhangi bir şey kullanıyorsanız ve “ses duyuyorum” diyorsanız işte bunu size yaşatan cihazın içerisinde bir DAC çipi olmasından kaynaklanıyordur. Voilà! Aydınlandık, değil mi?
Ben DAC Kullanıyor muyum?
Akıllı telefon, tablet TV, PC, vb. gibi internete bağladığımız ve ses aldığımız her türlü cihazın içinde bir DAC vardır. Tabi bunlar genel amaca hizmet etmek için üretilmiş cihazlardır; yani kimsenin evinde HiFi TV diye bir şey yok (iyi fikir aslında, ha!). Burada amaç size sayısal veriyi çözdükten sonra optimum seviyede ses sağlamasından başka bir şey değildir. Zaten TV’niz üzerindeki şuncacık hoparlörden ne kadar kaliteli ses alacaksınız ki? TV sadece bir örnekti, buraya takılmadan hızlıca geçiyorum. Son paragraftan çıkarmamız gereken; internete bağlı bir cihazdan ses çıkıyorsa ve bunu duyabiliyorsanız (kalite bağımsız) o cihazda bir analog dönüşüm oluyor demektir.
Gelelim benim de içinde bulunduğum rahatsız kitleye. Efendim bize “hifi sever” veya “hayfaycı” diyorlar. Yani, milletin telefonuyla birlikte gelen kulaklığını takıp mutlu mesut müzik dinlemesi veya mutfakta yumurta yaparken tezgâha koyduğu telefonun minnak hoparlöründen yayılan müzik ile hafiften kıvırması bizler için asla yeterli değildir. Bir nevi rahatsızlık olarak düşünebilirsiniz.
Hifi kalitesinde müzik dinlemek
Stüdyoda kaydedilen müziğin analog ya da dijital form fark etmeksizin evlerimizde ya da mobil cihazlarımızda yeniden üretilmesine “reprodüksiyon” diyoruz veya reprodüksiyona müziğin “yeniden üretilmesi” de diyebiliriz. Karar sizin. Bu noktada işte biz rahatsız hificılar, ulaşabildiğimiz en iyi müzik reprodüksiyonu yapan cihazları arayarak ve hayatı kendimize zindan ederek yaşayıp gidiyoruz. Bir de “odyofillik” var ki aman Allah’ım, ne siz sorun ne ben anlatayım, ama söz, bir ara onu da anlatacağım. Biz hificılar şeker hastasıysak odyofillik kanser gibi bir şey.
Her neyse, amaç neydi? “Hifi kalitesinde müzik dinlemek”. Bunu yapabilmek için biraz para harcamak gerekiyor. “Bas bas paraları Leyla’ya değil, bas bas paraları hifi cihazlarına”. Buraya kadar ilgiyle okuyup “get la ne DAC’ı, ne hifi’ı” diyerek bir sonraki yazıya geçmediyseniz şimdi işin biraz daha pratik kısmına geldik demektir, az kaldı sabır edin.
Efendim, öncelikle iyi müzik dinlemek için 5-10 bin TL de harcayabilirsiniz, 2-3 milyon dolar da. Yani ne demiş Amerikalı: “sky is the limit” limit gökyüzüdür! Bu kadar farklı cihaz vs. varken, ben size görece olarak en uygun maliyetle, fiyat/performans dengesini koruyabileceğiniz bir takım yöntemler önereceğim. Şimdi kalkıp size bir ev parasına sistem de yazarım burada ama ağzıma kürekle vurur, kulaklarımı arkamdan çınlatırsınız. O yüzden haddimi bilip genele hitap eden nispeten makul hifi reçeteleri vermek istiyorum.
Kulaklıkla Müzik Dinlemek
Esasen çok yüksek kalite müzik dinlemenin en kısa ve kolay yolu kulaklıklar. Gerçekten de kulaklık takıp müzik dinlemek sizi bozmuyorsa, bu kulvarda alacağınız kaliteyi “açık oda” da müzik dinleme ile sağlamak için Leyla meyla, kim varsa parayı basmanız lazım. Kulaklıkla müzik dinlemek sizi tatmin ediyorsa ne ala. Ancak kafamda veya kulağımın içerisinde bir şey olmadan müzik dinlemeyi tercih ederim diyenlerdenseniz az daha bekleyin çünkü makalem “Savaş ve Barış” romanının uzunluğuna erişmesin diye o tarafı üçüncü bölümde yazacağım ve söz, Leyla’ya harcayacağınızdan daha az para harcayacaksınız.
Mobil Kullanıma Uygun Yüksek Kalite Müzik Çalarlar. Yani MKUYKMÇ! Şaka, şaka uydurdum, böyle bir kısaltma yok; Amerikalı mıyız, 10 kelimenin baş harfini birleştirip kavram oluşturalım kardeşim, neyse açık açık yazarız! Rahat olun. Pek çoğumuz akıllı telefonlarımızı aynı zamanda günümüzde bir müzik çalar olarak kullanıyoruz. Son dönemde yeni nesil telefonların hiçbirinde analog çıkış yani bir kulaklık çıkışı bulunmuyor. Eski tiplerin içerisindeki DAC’lar da hifi standartlarında olmadığı için aldığınız müzik kalitesinden verim düşük kalıyor. Zaten birçoğumuz bluetooth kulaklık kullanıyoruz ancak BT yapısı gereği kayıplı bir iletim formatıdır. Gerçekten de Hifi standartlarında veri akışı yapabilen BT kulaklıkları çok az, nadir ve maalesef Leyla’nın elinde olduğu için ne yapıyoruz? Telefon ve tabletlerimizin USB şarj bağlantılarına hifi standartlarında dönüşüm sağlayan DAC ve kulaklık amplifikatörlerini bünyesinde barındıran ufak ve kullanışlı USB Dongle DAC/AMP dediğimiz cihazları kullanıyoruz.
USB Dongle DAC-AMP
USB Dongle DAC-AMP, küçük taşınabilir DAC’lardır. Bu DAC’lar aynı zamanda dâhili bir yükseltici yani amplifikatör de içerir, dolayısıyla zor sürülebilen, güç gerektiren kulak üstü kulaklıkların birçoğu dâhil her marka kulaklığı hakkıyla sürebilirsiniz. Gerçekten de kulaklık söz konusu ise seçebileceğiniz çok fazla seçenek var. Hem kulak içi hem de kulak üstü çok fazla alternatiften söz ediyorum. Kulaklıklarda iki tip var: özel sürücülere sahip In Ear IEM diye adlandırılan kulak içi kulaklıklar ve Kulak üstü diye tabir ettiğimiz, kulaklarınızı tamamen kaplayan kulaklıklar. Her iki grupta da ülkemizde bazı ürünler var ancak çeşitlilik kısıtlı ve fiyatlar yüksek bundan dolayı yapabilirseniz yurt dışından almak mantıklı. Özellikle de IEM tarafında Çin gerçek bir cennet. Kişisel ithalat, posta ücretleri dâhil 30 Avro gibi zavallı bir rakama düşmeden önceki eski güzel günlerde Aliexpress üzerinden bir sürü IEM’e ulaşmak mümkündü ancak şimdi zor, bereket son dönemde bazı IEM markalarını getirmeye başladılar (KZ gibi). İşin satın alma şeklini size bırakıyorum. Hifi mağazalarında, bu mağazaların e-ticaret sitelerinde ve normal E-ticaret platformlarında In Ear IEM’ler de dahil kulak içi ve üstü seçenekler var. Şunu bilmenizi isterim ki kulaklıklar da aynen hoparlörler gibi kendine has ses karakterleri olan ses vericilerdir. Yani alacağınız iki kulaklık birbirinden farklı ses verecektir. Bu bağlamda iyi araştırmanızı, inceleme okumanızı tavsiye ederim.
Hadi diyelim ki elinizde kullanmak istediğiniz kulaklık mevcut. Telefon ya da tabletinize takabileceğiniz ve özellikle ülkemizde bulunabilen Dongle DAC/AMP örnekleri vermek istiyorum. Fiio K13 taşınabilir USB DAC/AMP, Ibasso DC03Pro, EarStudio MK2, Cayin RU6-RU7, Fiio J11 DAC vb. Bunları USB-C bağlantısı veya birlikte gelen dönüştürücüler ile PC veya dizüstü bilgisayarlarınızda kullanabilirsiniz. Mevcut kablolu bir kulaklığınızın bile gerçek potansiyelini ortaya çıkaracak ve müzik dinleme noktasında size BT kablosuz kulaklıklara göre ciddi sınıf atlatacak ufak sihirli cihazlardır bunlar. Belki de her gün dinlediğiniz parçalarda hayatınızda hiç şahit olmadığınız sesleri duyuyor olacaksınız. Bu tarz bir yapıda USB Dongle DAC’ınızı taktığınız cihaz (tablet, telefon, PC vs.) her neyse sizin Dijital Müzik Akıtıcınız (Streamer) rolünde olacak. Yani ekstra bir Dijital Müzik Akıtıcısı satın almaya gerek duymayacaksınız.
Size verdiğim örnekleri 2 bin TL ile 19 bin TL arasında satış fiyatlarına sahip. Bu bütçeye kulaklık dâhil değil ancak kulaklık tarafında seçenek ve fiyat alternatifi çok (1000 TL’lerden başlıyor). Unutmamanız gereken şu ki seçeceğiniz kulaklık kablosuz BT değil kablolu kulaklık olması gerektiğidir. Bazı firmalar Hibrit yapıda kulaklıklara sahipler yani hem kablolu hem kablosuz olarak kullanabiliyorsunuz mesela “Beats” marka kafa üstü kulaklıklar, Bose marka kafa üstü kulaklıklar.
Cihazınıza takacağınız USB Dongle DAC/AMP’ler ise size Hires müzik servisleri dâhil her türlü müzik servisini üstün kalite Hifi standartları ile kullanmanıza olanak tanır. Hem Android hem Apple ekosisteminde sorunsuz çalışırlar. Örneğin Apple Müzik Üyesiyseniz bir dongle DAC ile en yüksek 24 bit/192 kHz müzik dosyalarını çalabilirsiniz (Ülkemizde en yüksek Hi-Res müzik akışını Apple Müzik sağlıyor).
Sizin için en bütçe dostu yöntem bu olabilir başta da dediğim gibi, şayet kulaklıkla müzik dinlemek sizi yormuyorsa. Bir diğer artısı da farklı kulaklıklar denedikçe kulaklığın özelliğine göre farklı ses karakterlerini tecrübe edebilirsiniz. Örneğin daha fazla bas sevenler için bas frekansları daha güçlü verebilenler, vokal sevenler için mid ağırlıklı optimize edilenler vb. veya tamamen düz (flat) karaktere sahip olanlar gibi, çok geniş bir seçeneğe sahip olabilirsiniz. Hatta ve hatta IEM kulaklıkların kabloları değişebilir burada da farklı yapıda kablolar ile aynı IEM’den farklı lezzetler yakalayabilirsiniz ama bunlar için oyunda daha yüksek Level’da olmanız lazım. Zamanla zehirlenirsiniz merak etmeyin, şimdilik Level 1’de oynamaya devam.
DAP: Digital Audio Player
DAP: yani Digital Audio Player olarak geçen, telefonunuzdan bağımsız ve yüksek kalite müzik sunumu için tasarlanmış cihazlardır. Bir nevi eski yılların Walkman’leri olarak düşünebilirsiniz hatta Sony kendi DAP cihazını Walkman adı altında piyasaya sürmüştür. Modern DAP’ların birçoğu akıllı telefonlara benzerler çünkü büyük ekranları, genellikle ya kendi işletim sistemleri (eski DAP’lar öyleydi) ama çoğunlukla Android işletim sistemi ile birlikte gelirler. Bu sayede hem akıtıcı (streamer) hem de çalma (player) tarafı aynı cihazda birleşmiştir. Bu cihazlardaki mühendislik tamamen yüksek kalitede HiFi müzik dinlemek üzerine kurgulandığı gerçek anlamda yüksek kalite sunarlar.
Kendi üzerlerinde dâhili hafızaları vardır (128 GB, 256 GB gibi) ve mikro SD kartlar yardımı ile genişletilebilir hafıza seçenekleri sunarlar. Hem kendi arşiv şarkılarınızı hem de Wi-Fi üzerinden çevrimiçi akıtıcı servislerini kullanmanıza olanak tanırlar. Bir diğer güzel özellikleri de kendi üzerlerinde “over sampling”, üst örnekleme yapmalarıdır. Bu ileriki dönemlerin konularından biri yani önümüzdeki sınavda bundan muafsınız. Bu cihazlar, evinizde hâlihazırda bir müzik sisteminiz varsa analog çıkışları sayesinde evdeki amplifikatörünüze bağlanabilir bu sayede evde de kullanabilirsiniz. Hem mobil hem evde kullanayım derseniz DAP’lar yararlı cihazlar. Bazılarını ise PC veya dizüstü bilgisayarınızdan veri alacak şekilde de kullanabilirsiniz. Dezavantajları; yüksek fiyatlara sahipler, Wi-Fi olmadan internete bağlanamazlar ve evde bir amplifikatöre bağlayıp kullanacaksanız cihaza fiziksel olarak erişiminiz lazım gelir. Birkaç örnek vereyim; Fiio M11 Plus, IBasso DX170, Fiio M11S, Shanling M0 Pro, HiBy Digital M300 vb. Yine bu örnekler ülkemizde bulunabilen ürünlerdir. Genel olarak 12-13 bin TL gibi bir sınırda başlayıp yukarı yönde Allah ne verdiyse giderler.
Bütün bu mobil cihazların ortak özellikleri içlerinde yüksek kalite dijital müzik dinlemek için tasarlanmış DAC’lara ve yükselticilere sahip olmalarıdır. Esnek ve mobil yapıları ile size her yerde hizmet ederler. Aslına bakarsanız, iyi kalite HiFi için tasarlanmış kulaklıklarla göreceli olarak uygun bütçelerle ayrışık masaüstü sistemlere servet ödemeden çok kaliteli müzik dinleme imkânını size sunarlar (aman Leyla duymasın).
Bir yerden hifi’a başlayayım veya zaten ben kulaklıkla müzik dinliyorum canım benim, diyorsanız buradan hareket edebilirsiniz.
Şimdilik bu kadar! Bir sonraki yazımda evde kullanabileceğiniz bütünleşik yapıda, uygun Hifi cihazlarına ve aynı zamanda evde, hali hazırda bir müzik sistemi olan kişilerin sistemlerine nasıl Hifi kalitesinde dijital müzik kabiliyeti kazandırırız ve hifi’ya nereden başlarız? sorularının cevaplarını arayacağız.
Kendinize iyi bakın. Bol müzikli günler!
■ Bölüm 1: Dijital Müzik Nedir?
■ Analog mu Digital mi? Plak mı CD mi? Hangisi daha iyi?
■ Dijital Ses ve Hi-fi Sound Facebook Grubu