31. İstanbul Caz Festivali
31. yılında İstanbul’un caz ve türevi müziklerle buluşmasını sağlayacak İstanbul Caz Festivali programını açıklandı. Sürdürülebilirliğin öneminin iyice arttığı günümüzde festivalin bu yıl da müzikseverlerle buluşması çok kıymetli.
Festivalden caz ve doğaçlama müzikleri sevenlere önereceğim konserler
İçeriğin tamamını okumak için vakti olmayan okurlarımız için hızlıca birkaç öneri paylaşayım. Fransız Sarayı’ndaki Baptiste Trotignon Trio, Rahmi M. Koç Müzesi’ndeki Modern Art Orchestra feat. Kornél Fekete-Kovács, Harbiye’deki Gregory Porter, Esma Sultan Yalısı’ndaki Joshua Redman Group feat. Gabrielle Cavassa konserleri benim, caz ve doğaçlama müzik sevenlere önereceğim konserler olacak.
Festivalde ilk olarak Gregory Porter ve Chris Isaak konserleri duyurulmuştu. Konserlerin duyurulmasının hemen ardından kapsamlı bir Gregory Porter portresi kaleme almıştım. Yazıma BURADAN ulaşabilirsiniz.
İstanbul Caz Festivali’nde bu yıl 40’a yakın konserde 200’ü aşkın yerli ve yabancı müzisyen sahne alacak.
Bu yıl 40’a yakın konserde 200’ü aşkın yerli ve yabancı müzisyen sahne alacak. Konuk yazarımız Beran Paçacı’nın IKSV’nin sosyal medya hesaplarını ve web sitesini kaynak alarak hazırladığı sınıflandırmaya göre bu yıl festivalde 6 yabancı caz müzisyeni veya grubu, 9 yerli caz müzisyeni ve topluluğu ile 12 farklı müzik türlerinde sanatçı ve grup İstanbullu müzikseverlerin hatıralarında kendilerine yer bulma şansı yakalayacak.
İstanbul Caz Festival’i geride bıraktığı dönemde 31 yıllık tecrübeyi arkasına alarak her yıl değişim ve dönüşüm içerisinde. İçerik ve kapsam konusundaki olumlu-olumsuz değerlendirmeler caz profesyonellerinin, müzik yazarlarının ve caz müzisyenlerinin görüşleriyle ileriki zamanlarda daha kapsamlı platformlarda, panellerde tartışmaya açılacaktır eminim. Siz de bilet satın alarak konserleri takip eden, ülkenin kültür-sanat hayatının en değerli parçası olan sanatseverler olarak olumlu-olumsuz görüşlerinizi bu yazının altındaki yorum bölümüne ekleyebilir ya da sosyal medya hesaplarımızdaki paylaşımların altına yazdığınız favori konser önerilerinizi diğer okurlarımızla paylaşabilirsiniz.
Festivali yaklaşık 15 yıldır takip etme şansı bulabilmiş bir müziksever olarak benim için şehirdeki caz festivali, festivaller dışında izleyemediğim caz müzisyenlerini şehrin en özel köşelerinde izleyebilme şansı yakalamakla eşdeğer. Geçmiş yıllarla kıyaslandığında sanatçı tercihlerinin belirlenmesinde ‘yeni nesil’ dinleyici alışkanlıkları, dünyadan örnek alınan festivallerin programlarından fikirler, ölçülebilir dinleme oranları, tecrübeli festival yöneticileri ve duayen danışma kurulu üyelerinin tavsiyeleri ve bizim dinleyici sıfatıyla bilme şansımız olamayan pek çok değişkenin etkili olduğunu tahmin ediyorum.
Benim açımdan her yeni yıl, geçmiş yılları gülümseyerek hatırladığım yıllar olmaya başladı. Umarım 2023 yılı da caz festivali hatıra defterimizde gelecek yıllarda güzel hatırlanacak bir festival olarak yer alır. Ve gelecek uzun yıllarda da kapsayıcılık ve içerik bakımından daha da gelişerek devam eder.
Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülleri: Nilüfer Verdi ve Nino Varon
Festival bu yıl da caz müziğine faydaları dokunmuş duayen isimlere saygısını sunuyor. Ülkemizin ilk kadın caz piyanisti ve halen çok aktif bir müzisyen olan Nilüfer Verdi bu yıl ödül alan iki isimden biri oldu. Sanatçı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Verdi, Amerika’nın en prestijli kurumlarında eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönerek caz müziğinin günümüzdeki en saygın piyanistlerinden biri olarak müzik hayatını sürdürmeye devam ediyor.
Nino Varon ise geçmişteki başarılı pop müziği işlerinin yanı sıra son dönemde dijitalde de yerini alan Türkiye’de basılmış ilk caz plağı olarak muazzam bir başyapıt kabul ettiğimiz Jazz Semai’nin prodüktörü olarak bu yıl Yaşam Boyu Başarı Ödülü almaya hak kazanan isimlerden biri oldu. İki değerimize de tebriklerimi gönderiyorum.
Açılış Gecesi, Yeniköy Avusturya Konsolosluğu Kültür Ofisi Bahçesi’nde gerçekleşecek.
Festivalin gelenekselleşen açılış gecesi konseri geçtiğimiz yıllarda da yoğun ilgi gören Yeniköy Avusturya Konsolosluğu Kültür Ofisi Bahçesi’nde gerçekleşecek. Festival Ödül Gecesi’nde Yaşam Boyu Başarı Ödülleri bu yılki sahipleri Nilüfer Verdi ve Nino Varon’a takdim edilecek. Fransız müzikleriyle oluşturdukları repertuvar ile Saint Privat ödül gecesini eğlenceli bir yaz gecesine çevirecek.
Festivalin en dikkat çekici konserlerinden birinde Macar topluluk Modern Art Orchestra klasik müzik, Macar folklorik öğeler, caz ve çağdaş müziğin iç içe geçtiği bir müzik icra ediyor. Grubun referansları arasında Dave Liebman, Tom Harrell, Bob Mintzer, Benny Golson gibi cazın kült isimleriyle çalışmalar da yer alıyor. Bu konserin öncesinde genç kuşağın parlayan yıldızlarından Kaan Çelen sahnede olacak.
Baptiste Trotignon, Greg Hutchinson ile birlikte sahnede olacak
5 Temmuz akşamı Fransız Sarayı bahçesinde Baptiste Trotignon Trio usta davulcu Greg Hutchinson‘ın da yer aldığı bir kadro ile sahnede olacak. Festivalde Hutchinson’ı önceki yıllarda Jane Monheit ile birlikte canlı izleme şansı bulmuştum ve eforsuz çalışında yarattığı usta işi araştırmaları aklımda kalmıştı. Trotignon’ın Hutchinson ve Matt Penman ile birlikte kaydettiği Brexit Music’e kulak verirseniz grubun kolay erişilebilir, taze havasından keyif alacaksınız. Baptiste Trotignon’dan önce Nilüfer Verdi sahnede olacak.
Detayları Nisan ayında açıklanacak festivalin geleneksel etkinliklerinden Parklarda Caz ile İstanbullular bu yaz da açık havada müzikle buluşacak. Ücretsiz etkinlik 6 Temmuz’da Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde.
Karizmatik grup lideri Joshua Redman, Gabrielle Cavassa ile birlikte İstanbulluları bir “caz deneyine” davet ediyor.
Festivalin önemli konuklarından Joshua Redman geçtiğimiz yıllarda Christian McBride ile birlikte festivalde bugün özlemini duyduğumuz TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’na konuk olmuştu ve 2015 yılında The Bad Plus ile birlikte ENKA Açıkhava Tiyatrosunda izleme şansı bulmuştuk. Joshua Redman’ın Keith Jarrett’ın yol arkadaşlarından biri olan babası Dewey Redman’ın aksine müzikal manada görece daha uslu ve kolay algılanabilir bir müzik ürettiği için popülaritesi her zaman yüksek oldu. Redman’ın kalitesi ve yaratıcılığı ile konuk ve lider olduğu hemen hemen tüm albümlerin övgü listelerine girdiğini biliyoruz. Festivale bu yıl vokalist Gabrielle Cavassa ile zaman zaman özgürleşse de çoğunlukla cazın güvenli sularında yüzdüğü müzikal deney laboratuvarı, yepyeni albümü “Where are we” projesi ile konuk olacak olan Redman, meditatif bir caz akşamı sunmak için 16 Temmuz akşamı Esma Sultan Yalısı’na konuk olacak.
Festival kültürünün olmazsa olmazı caz sohbetleri de programda yerini aldı. Salt Beyoğlu Açık Sinema’da ücretsiz gerçekleştirilecek sohbetler serisinin ilkinde 30 Nisan Salı, yani Uluslararası Caz Günü’nde Türkçe Pop’tan Jazz Semai’ye Bir Müzik İnsanı: Nino Varon ile Söyleşi, Murat Meriç moderatörlüğünde gerçekleştirilecek. Ardından 15 Mayıs Çarşamba günü İstanbul Caz Festivali’nin daimi destekçisi ve Türkiye kültür camiasının gözde ismi yazar, sunucu, seslendirme sanatçısı Yekta Kopan’ın moderatörlüğünde Yapay Zeka Sonrası Müzik Yapmanın ve Dinlemenin Geleceği konulu ilgi çekici bir sohbet gerçekleşecek. Caz Sohbetleri serisinin sonuncusunda ise IKSV Yaşam Boyu Başarı Ödülü sahibi ve Festival Danışma Kurulu Üyesi Hülya Tunçağ ile birlikte Füsun Levet ve Sibel Köse ile bir söyleşi gerçekleştirilecek.
31. İstanbul Caz Festivali’ne konuk olacak diğer sanatçılar, duyurular ve satışa çıkan biletler için BURAYI ziyaret edin.