Türler Arası Yolculukta Sıra Dışı Bir Davulcu: Manu Katché
Öncelikle belirteyim Manu Katché’yi hiç canlı izleyemedim. Umarım en kısa sürede izlerim. Ama sizin çok yakında onu canlı izleme fırsatınız var. Çünkü, 4 Kasım Cuma günü saat 20’de İstanbul Cemal Reşit Rey sahnesine konuk oluyor.
Benim Manu Katché ile tanışmam 80’li yılların ortasına Peter Gabriel ve So albümüne denk geliyor. Sonrasında yine başucu albümlerimden biri olan Sting’in Nothing Like The Sun ve pek o kadar sevmesem de Soul Cages albümleri ile daha bir tanımış oldum kendisini.
Manu Katché… Evet, davul vuruşları kadar ismi de ilginç gelmişti bana, itiraf edeyim belki daha da ilginç; öğrendim ki o Fransa doğumlu ama kökleri Afrika Fildişi Sahili’nden. Anladım ki ritim hakimiyeti Afrikalı köklerine dayanıyor.
Peter Gabriel ve Sting albümleri ile giriş yaptım ama Eurythmics, Jeff Beck, Youssou N’Dour, Joe Satriani, Tori Amos, Dire Straits, Tracy Chapman gibi farklı türlerde ürün veren çizgi üstü bir çok isim ve bu isimlerin çizgi üstü albümlerinde de yer aldı Manu Katché ve ne olursa olsun onun davul vuruşları ile çok daha güzel oldu bu albümler.
Hiç canlı izlemedim dedim ama; zaman zaman onun konser kayıtlarını izlemek benim için bir ayrıcalık; zayıf biçimli vücut yapısı, kafasından eksik etmediği şapkası siyah gözlükleri, tişörtü ve kot pantolonuyla yaramaz bir çocuk gibi: davul seti ise her daim en sevdiği oyuncağı.
Solo kariyerinin ilk ayağı olan It’s About Time bir rock albümü ama her anı onun caz ve funk vuruşları ile çok farklı, heyecan içeren bir yapıya bürünüyor.
Bu albümde daha önce eşlikçisi olduğu Sting ve Peter Gabriel yanı başında. Ayrıca saksafon efsanesi, caz müziğin en güzel isimlerinden, bir çok rock albümüne de dokunuşu ile hayat veren Branford Marsalis ile gitarist, yapımcı Daniel Lenois de kadroda yer alanlardan.
Bu albüm aynı zamanda benim mutlak dinleme önerilerimden.
Kariyerine bir pop davulcusu olarak başladı Manu Katché, ama Alman yapımcı Manfred Eicher tarafından kurularak caz ve deneysel tınılar arasında oluşturduğu özgün bağ ile müzik tarihine damgasını vuran plak şirketlerinden biri olan ECM Records’un 20 yılına denk gelen etkinlikte Jan Garbarek ve Ravi Shankar’la çaldıktan sonra bir caz bestecisi, davulcusu ve grup lideri olarak kariyerinde çizgi üstü dönemine de adım atmış oldu.
İşte bu kariyerin son durağı olan 2019 tarihli Scope albümü, bu yazı yazılırken bana eşlik ediyor.
Dikkatimi çeken şey albümün deneysel niteliği, ama buna rağmen melodik yapısıyla çok rahat dinlenen bir albüm bu. Türler arasında yepyeni ama bir şarkıda (Tricky 98) beni rahatsız eden elektronik seslere yolculuk yaptığımız bu albümde onun davul vuruşlarını duymak gerçekten harika.
Hadi söyleyim; tam bir yol albümü gibi geldi bana.
Yineleyim; pandemi nedeniyle çok az konser veren Katché, bu projesiyle 4 Kasım 2022’de İstanbul Cemil Reşit Rey Konser Salonunda saat 20’de dinleyicisiyle buluşuyor.
Hemen sonrasında 2023 yılında efsane Peter Gabriel ile turneye çıkacağı müjdesini de buradan verelim.