Akbank Caz Festivali

Odean Pope ve (Say it) Over and Over Again

Çok kısa sayılabilecek bir kariyeri oldu John Coltrane‘in. İlk solo albümünü ellilerin sonunda yaptı, hiç kimsenin beklemediği bir anda -bir anda- göçtü gitti. Bitmeyecekmiş gibi gözüken enerjisi ile on küsür yıla çok sayıda kayıt sığdırdı. Cazın gelişimine yaptığı katkıyı ise ölçebilmek mümkün değil. Kendisinden sonraki tüm saksofoncular için bir esin kaynağı, bir referans oldu. Öyle ya da böyle etkilenmemiş bir caz müzisyeni yok desek abartmamış oluruz.

Coltrane’i bu sayfaya konuk etmemizin nedeni onun, ünlü kayıt şirketi Impulse Records adına altmışların başında yaptığı efsanevi Ballads albümünde yeralan bir icrası: (Say it) Over and Over Again.

En çok tartışılan albümlerinden birisi oldu Ballads. Melodiye aşırı derecede sadık, sakin çalış tarzını yadırgayanlar oldu. Oysa tüm yaşam yolculuğu boyunca yapmaya çalıştığından farklı bir şey yoktu bu kayıtta; Coltrane arıyordu. Bu sefer şarkı geleneğinin eşsiz melodilerinde: “Son diye bir şey yok. yeni sesler, yeni duygular var hayal edilebilecek” diyordu bir söyleşisinde. “Ve bu duyguları, bu sesleri arındırmaya, damıtmaya ihtiyacımız var. Onların en saf haline, kimliğimizin en saf haline ancak böylelikle erişebiliriz. Böylelikle kim olduğumuzu daha iyi anlayabiliriz. Bizi dinleyenlere kim olduğumuzu, kim olduklarını ancak böylelikle aktarabiliriz. Bunu yapmanın yolu, ‘aynamızı’ temiz, saf tutmaktan geçiyor.”

Şarkı 1940 tarihli sıradan bir Hollywood müzikali için bestelenmiş, ünlü ikili Frank Loesser ve Jimmy McHugh tarafından. Hemen akabinde dönemin ümit vaad eden genç yeteneği Frank Sinatra tarafından seslendirilmiş ve sonrasında fazla hatırlayan çıkmamış şarkıyı. Coltrane, Ballads albümünde çaldıktan sonra da fazla yorumlandığını söyleyemem.

Her ikisi de Coltrane ekolünün takipçisi, temsilcisi sayılabilecek ve her ikisi de aslında çoğunlukla geleneğin dışında çalan iki saksofoncu daha yorumladı şarkıyı modern zamanlarda. Hem Azar Lawrence ve hem Pharoah Sanders şarkıya Coltrane’in yaklaştığı gibi yaklaştılar. Quartet formunda, melodiye neredeyse birebir sadık şekilde çaldılar, şarkının sözlerinin iyimserliğini izlediler: “Söyle // tekrar ve tekrardan // benim olduğunu söylemekten bıkmayacağını”. Her ikisi de şarkının icrasında aynı yolu izlediler, kısa bir girişin ardından piyanoya bıraktılar yerlerini. Sanders’in yorumunda piyanist Bill Henderson’ın parladığını söyleyebilirim ama benim favorim büyük usta McCoy Tyner’ın Coltrane yorumundaki çalışıdır; ana izleğin etrafında dolana dolana çalışı…

Sonra asaletin piyanodaki hali Jessica Williams, 2003 yılında San Fransisco’nun ünlü Yoshi’s kulübünde verdiği konserde hatırladı bu şaheser besteyi. John Coltrane için ‘karanlıkları delen ışığım’ diyordu Williams ve aydınlanma yolundaki arayışında onun yolunu takip ettiğini söylüyordu. Nadir trio icralarındandır, en güzel yorumlarındandır.

Karrin Allyson, 2000’de kaydettiği ve Coltrane’e adanmış albümünde yorumladı şarkıyı o eşsiz sesiyle, mükemmel telaffuzuyla. Her kelime anlamını bulur gibi, sesine kavuşur gibi… Nahif sözlere tıpkı Coltrane’in melodiye gösterdiği saygıyı gösterdi Allyson: “softly and gently”. Nasıl bir “I Love You” deyiştir o öyle. Bu icrada James Carter, otoriter ama bir o kadar da sevgi dolu bir sesle karşılık verir gibidir.

Gelelim, bu besteyi şu ana, bu yazıyı yazdığım zamanlara taşıyan icraya. Uzun zamandır tozlanmaya bıraktığım CD raflarında görünce dayanamayıp dinlemeye başladığım Odean’s List albümünde Odean Pope, her albümünde yapageldiği üzere ustasına saygısını (Say it) Over and Over Again ile gösteriyor. Şarkıyı tam da Coltrane’e yakışır bir şekilde yorumluyor. Ustasının ve takipçilerinin yaptığının aksine melodiye ‘dokunuyor’, damıtıyor, şarkının içine giriyor, en uç noktalara kadar doğaçlıyor, saf olanın içinde karmaşığı buluyor, karmaşık olanı en ‘saf’, katışıksız haliyle anlatıyor.

Sadece kontrabasta Lee Smith‘in eşliğinde melodinin sunduğu tüm fırsatları sonuna kadar götürüyor, yer yer uzun, soluksuz cümlelerle yer yer kelimeler arasında bıraktığı sessizliklerle öyküyü günümüzün karmaşık, tutkulu karakterlerinin öyküsü haline getiriyor.

Issız adanın bir başka melodisi! Kim bilir, hangi yaşanan, yaşanası anların müzikali olur bu olağanüstü icra…

Meraklısına Notlar:

Turgay Yalçın

Yayın Yönetmeni, Kurucu Ortak, Yazar, Radyo Programcısı.

Turgay Yalçın 'in 210 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Turgay Yalçın ait tüm yazıları gör

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir