Kolektif Ruhu: In Common III
Walter Smith III ve Mathew Stevens öncülüğünde 2017’de kurulan müzik kolektifi In Common, üçüncü albümlerinde de önceki albümlerde olduğu gibi muhteşem isimleri bir araya getirme geleneğini sürdürdü. Smith ve Stevens kendileriyle benzer müzikal zeminde yürüyebildikleri misafir sanatçıları In Common projesine davet ediyorlar. İlk albümde Stevens ve Smith’e Joel Ross, Harish Raghavan ve Marcus Gilmore eşlik etmişti. In Common 2‘de ise Micah Thomas, Nate Smith ve Linda May Han Oh gruba davet edilmişti.
In Common 3’de ise Pyroclastic Records ile birlikte başarılı işlere imza atan doğaçlamacı, piyanist ve besteci Kris Davis piyonada yer alırken, bununla beraber yeri yerinden oynatan iki dev isim Dave Holland ve Terri Lyne Carrington çeteye dahil oluyorlar. In Common III’de albümün arka kapağında ilk albümdeki fotoğrafın üzerine Dave Holland, Kris Davis ve Terri Lyne Carrington’ın kafalarının gülümseten bir kolaj ile montajlandığını görüyoruz. Bir önceki albüm kapağı da aynı konseptle hazırlanmıştı. Albümün iç kapaklarında önceki iki albümün kapaklarının kullanılması In Common’ın süregelen bir seri olarak müzik ürettiğini gösteriyor. Yani aslında yeni katılan isimlerle zenginleşiyor ama ana çıkış noktaları hep aynı.
Whirlwind Recordings etiketiyle 11 Mart’da yayımlanan albüm tamamı özgün 15 güzel parçadan oluşuyor. Kimi zaman kozmik ses uçuşturmaları, kimi zaman bol tekrarlı melodik bölümler, her müzisyenin sololarına yer bulabildikleri soluk alan pasajlar…
Terri Lyne Carrington, Stevens ile Grammy adaylığı kazanan Social Science projesinde çalışmış; Kris Davis ile de piyanistin 2019 tarihinde yayımladığı Diatom Ribbons’da beraber kayıt gerçekleştirmiş. Davul ve piyano için kritik öneme sahip ritmik bağlantı konusunda doğal bir ilişki geliştirmiş gibi görünüyorlar. Öte yandan Carrington, Dave Holland’la geçmişte turnelerde çıkmalarına rağmen hiç bir albümde birlikte çalışmamışlar. Caz müziğin en değerlilerinden iki ismi ilk defa bir albümde kayıt altına alma fikri çok güzel. Aynı şekilde farklı nesilleri temsil eden müzisyenlerin birlikte gerçekleştirdikleri bir kayıt olması da bir o kadar kıymetli.
Smith ve Stevens 20 yılı aşkın süredir toplamda 150’den fazla albümde yer aldılar. Roy Haynes’den Esperanza Spalding’e, Herbie Hancock’tan Ambrose Akinmusure’ye kadar pek çok sanatçıyla beraber çaldılar. Güncel cazla çok doğru yerlerde buluşan müzikler üretmeye devam ediyorlar.
Bütün In Common albümleri tenor ve gitar dueti ile start alır. In Common III de Smith bestesi olan Shine ile başlıyor. Bu beste, tamamını 2020 ve 2021’de kaybettiğimiz caz efsaneleri Jimmy Heath, McCoy Tyner, Wallace Rooney, Ellis Marsalis ve Chick Corea’ya bir övgü niteliğinde. Yaklaşık 1 buçuk dakikalık eserde, nefes ve gitar ritminin birbirine bulaştığı bir ses sarmalı şeklinde kurgulandıklarını duyuyoruz. Ardından gelen parça Loping ise Carrington’ın yıldırım gibi bir solosu ile başlıyor, Walter Smith’in mükemmel solosu ile devam ediyor. Oliver, Lite, Shoutout ve Dust bestleri bas ve davul olmadan kurgulanan doğaçlama kayıtlar. Bu parçalar albümün genel havasına çok farklı bir anlam katıyor.
In Common III albümünün eşsiz kapak düzenlemesi, grup üyelerinin isimlerinin stilize ettiği yıldırım şeklinde, pozitif elektriği size yönlendirip sizdeki negatif elektriği yokedecek şekilde kurgulanmış. Tıpkı o yıldırımın kollarının gökyüzünde yayılması misali, müzikal hafızanızda dalgalar halinde yayılarak sizi etkileyeceğine emin olduğum bu kaydı birden fazla dinlemek isteyeceksiniz; her dinlediğinizde yeni keşfettiğiniz bir partisyondan daha çok keyif alacaksınız.
Son parça olan Miserere’de, itinayla bozulmuş sükunetten yaratılan her notadan ayrı ayrı keyif alacak, Kris Davis’in bastığı son notanın ardından geçen son 5 saniyede ses havada yayılırken siz de derin bir iç çekerek “Güzeldi be!” diyecekseniz.