Kirlenmekten Korkmadan: HÜM
Akbank Caz Festivali programında ilk 5 isim açıklandığında aralarında daha önce hiç duymadığım HÜM grubu dikkatimi çekmişti. Fikir sahibi olmadan görüş sahibi olmamak için HÜM’ün DNAsını çıkarttığımız iki değerlendirme yazısı yazmıştık. Konser günü gelip çattığında tespitlerimizin birebir çıktığına şahit olduk. Hatta daha fazlası da vardı.
Konser, albümün sırayla canlı çalınmış hali gibiydi. Açılış parçası Dream Beliefs’le başlayan konser, davulcu Magnus Eide’nin fırçasının arkasını ve önünü kullanarak yavaş yavaş ördüğü bir formda gıriş yapıyordu. Basçı Tveite kendine güvenli çalışı ve ürettiği kararlı tonla efsanevi basçı Palle Danielsson’u çağrıştırdı. Solda piyanado Bojan Marjanovic, ortada kontrbasta Bjornar Kaldefoss Tveite ve davulda Magnus Stefaniassen Eide şeklinde sahnede konumlanmışlardı.
Bir cazsever için konser tarifsiz bir deneyimdir. Tek başınalarken her biri dilsiz olan enstrümanlar sanatçıların dokunuşları ve tempo tutuşlarıyla konuşkan birer canlıya dönüşürler adeta. O an içinde üretilirler ve eğer kaydedilmezlerse sonsuzluğa doğru kaybolur giderler. Tabi ruhlarımızda saplandıkları, nüfus ettikleri alanları tamamen ayrı tutuyorum.
Akbank Sanat sahnesindeki konserde her bir müzisyene aynı anda odaklanmak istediğimi farkettim ama birini izlerken bir diğerinin konsantrasyonunu gözlemleyemediğim için ise üzüldüm. Performanslarında genel olarak ölçüsüz ve dengesiz tek nota basmadıklarını hissettim. Hele özellikle davulcu Magnus Eide tokmak ve kasnak ikilisiyle ürettiği seslerde son derece mahirdi.
Konserden beklediğimizin fazlası vardı dememin sebebi ise genelde Kuzey Avrupa cazında müziğin kimyasına işlemiş steril havanın ötesine geçilmiş olmasıydı. Tabir doğru mudur bilmem, müzisyenler daha iyisini yapabilmek için kirlenmekten korkmuyorlardı. Hazır tarifle üretilmeyen, deneyimlenerek servis edilen kompozisyonlarla kurgulanan bir performanstı. Kompleks doğaçlamalarla yapmacıklığın kırıldığı, sahidenliğin iyiden iyiye hissedildiği bir müzik deneyimi yaşadık.
Konseri birlikte izlediğimiz duayen radyocu ve müzik yazarı Hülya Tunçağ ile Francesco Martinelli’nin konserden en az benim kadar keyif aldıklarını öğrendim. Akbank Caz Festivali‘nin çok bilinmeyen gruplardan birine sahnesinde yer vererek hesaplanmış bir risk aldığını ve bu riske değdiğini söyleyebilirim. Kazancımız yepyeni bir grupla tanışmak oldu. Konser sonrası piyanist Marjanoviç ile sohbetimde ifade ettiğim gibi; “Bu kendilerinin Türkiye’deki ilk konserleri ama son konserleri olmayacak.”
Caz yazarlığı ve eğitimciliğinde tartışmasız en önemli isimlerden Francesco Martinelli’nin London Jazz News‘de bizden, Dark Blue Notes‘dan bahsetmiş olması bizi gururlandırdı.
Teşekkürler…