Happy Birthday Astrud Gilberto
“Uzun boylu, bronz tenli, Ipanema’lı şirin genç kız, yürüyerek geçiyor,
Kimin önünden geçse, bir ah işitiliyor.”
– The Girl from Ipenama
The Girl from Ipanema ilk kez 1962 yılında kaydedildi, ancak Astrud Gilberto ‘nun Joao Gilberto ve Stan Getz‘le beraber doldurdukları, 1963 tarihli Getz/Gilberto albümünde yer aldığı zaman dünya çapında tanındı. Bir bossa nova klasiği olan bu şarkı, ABD listelerinde beşinci, İngiltere listelerinde ise yirmi dokuzuncu sıraya kadar yükseldi. 1965 yılında, “yılın plağı” Grammy ödülünü aldı. Şarkıyı Frank Sinatra’dan, Madonna’ya, Nat King Cole’dan, Amy Winehouse’a kadar pek çok isim seslendirdi. Beatles’ın Yesterday’inden sonra, dünyada en çok kaydedilmiş ikinci şarkı ünvanını aldı. 2004 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Kongre Kütüphanesi’nin, mutlaka korunması gereken kayıtlar arasına seçtiği, elli şarkıdan biri oldu.
Antonio Carlos Jobim ve Vinicius de Moraes bu şarkıyı, Brezilya’nın Rio de Janerio kentinin plajıyla ünlü şık semti Ipanema’da yaşayan, Heloisa Eneida Menezes Paes Pinto adlı genç bir kızdan esinlenerek yazdılar. O zamanlar ikili, semtin çok ünlü bir kafesi olan Veloso’nun müdavimleriydi ve her gün önlerinden salınarak geçip, plaja doğru yürüyen bu genç kız, onlara ilham kaynağı oldu.
Jobim ve Moraes, bir müzikal komedi üzerinde çalışıyorlardı. Karnavalın ortasında Rio’ya inen ve güzelliğine hayran kalınan bir Mars’lıyı anlatan, Menina que Passa (Yanımızdan Geçen Kız) adlı şarkıyı yazdılar. Basın toplantısında Moraes, Heloisa’nın kalça sallamasının uzaysal geometriye meydan okuduğunu ve Einstein’ın bile kavrayamadığını açıkladı.
“O ışık ve zarafet dolu, çiçek ve deniz kızı karışımı, bir o kadar da hüzünlü, altın bir genç kızdı.”
Moraes’in dünya dışı komedisi hiçbir zaman başarılı olamazken Menina que Passa, Astrud Gilberto’nun sesinden, The Girl from Ipanema olarak yankılanıp, tüm dünyayı sardı. Şarkıyı çocuk denilebilecek bir yaşta, 22 yaşında kaydeden Astrud Gilberto, bu şarkıyı seslendirmesiyle birlikte bir süper star haline geldi.
29 Mart 1940’da Astrud Evangelina Weinert olarak dünyaya gelen Astrud Gilberto, ilk albümünde tamamen tesadüfen yer aldı. Müzik dünyasına katılması, 19 yaşında Joao Gilberto ile evlenmesiyle başladı. Bossa nova müziğine büyük katkıları olan ünlü gitarist eşine eşlik etmek için, Manhattan’daki A&R Stüdyoları’ndaydı. Joao, piyanist Antonio Carlos Jobim ve ünlü caz saksafoncu Stan Getz’le birlikte, Getz/Gilberto albümünü kaydediyordu.
Getz, Seattle’daki bir eczaneyi soyma girişiminin ardından, 1954’te eroin bulundurmaktan Los Angeles hapishanesinde yatmıştı. Caz dünyasında, meslektaşlarına karşı kabadayılık yapmaya alışkın biri olarak ün salmıştı. Sık sık Astrud Gilberto’yu ünlü yaptığını söyleyerek böbürlenirdi ve onun telif ücretlerinden gelen payını almaması için elinden geleni yaptı. Eşi Joao Gilberto da, Astrud’a destek olmadı. Astrud, Joao Gilberto’dan 1964 yılında boşandı.
Brezilya, Astrud’un başarısını asla kabul etmedi. Onu yetenekli değil, doğru zamanda doğru yerde bulunan, şanslı biri olarak tasvir ettiler. Brezilya’lı tarih profesörü Bryan McCann’a göre, Brezilya ona sırtını döndü. Ülkesinin basını tarafından ihanet gördüğü bir dönemde yurtdışında ün kazandı. Asya’da oldukça popülerdi, hatta Japonca albümler çıkardı. Brezilya’lı muhabirlerden aldığı sert eleştiriler nedeniyle, çok incindiğini itiraf etti ve 1965’teki bir konserinin ardından, Brezilya’da bir daha asla şarkı söylemedi.
Uluslararası Latin Müzik Onur Listesi’ne alındığı 2002 yılında, kulüplerde ve festivallerde çaldığı kırk yılın ardından halka açık performans vermeyeceğini duyurdu. 5 Haziran 2023’te kaybettiğimiz Astrud Gilberto, hayatının sonuna dek Philadelphia’da mahremiyet içinde yaşadı. Kendini felsefeye, resme adadı ve hayvan hakları savunucusu oldu.
Doksanlar boyunca Astrud Gilberto’nun müzik direktörlüğünü yapan, verdiği son konserde onunla birlikte çalan müzisyen arkadaşım Mark Lambert, Gilberto’nun 2023’te aramızdan ayrılışının ardından bizimle anılarını paylaştı:
“1992’de Astrud Gilberto ile çalışmaya başladım. New York’da kurduğum Bob’s Dinner adlı müzik grubumun hayranıydı ve konserlerimize gelirdi. Daha sonra albümündeki bir şarkıyı çalmam için bana teklifte bulundu. Kısa bir süre sonra da, müzik grubuna katılmamı istedi. Bu benim için heyecan vericiydi, çünkü en eski çocukluk anılarımın içinde Astrud Gilberto vardı. 1960’larda New Jersey’deki evimizde, annem ve babam hep onun plaklarını dinlerlerdi.
Astrud Gilberto’yla on yıl boyunca çaldım ve birlikte neredeyse dünyanın her yerinde müzik yaptık. Son iki albümünün yapımcılığını üstlendim. Müzik yaptığımız zamanlarda, kendisi benim için hep bir ilham kaynağı oldu. Sesi, bossa nova müziğinin özünü yakaladı. O zamanki eşi Joao Gilberto ile birlikte, bossa nova müziğinin yaratıcısı oldular.
O zamanlar kadın düşmanı olan müzik piyasasının, Astrud’a adil davranmadığı doğrudur. Dünya çapında milyonlar satan The Girl from Ipanema şarkısının kaydı için, kendisine çok düşük bir para ödendi. Tüm bunların sonucunda, kendi ülkesi Brezilya’da bir daha asla performans sergilemediği de doğrudur. Brezilya maalesef, bazen kendi sanatçılarına hak ettiği değeri vermeyen bir ülke.
Son konseri 2000 yılının Eylül ayında, New York’da S.O.B’s Club’da çaldığımız zamandı. Bundan kısa bir süre sonra, müzik camiasından çekildi ve Philadelphia’ya taşındı. İletişimimiz ve arkadaşlığımız her zaman devam etti. Astrud’un müzisyen oğulları, Marcelo ve Gregor ile de çok yakın bir ilişkim vardır. Brezilya müziğinin otantik bir şekilde nasıl çalınacağını, Astrud Gilberto’dan öğrendim. Umarım huzur içinde uyuyordur.”
Brezilya’da kültürel bir öncü olarak selamlanmayı her zaman hak etmişti, Astrud Gilberto… Bu yazının ardından, The Girl from Ipanema’yı onun yumuşak sesinden dinleyerek, kendisini doğum gününde bir kez daha yad edelim. Ne dersiniz?
*
Ipenamalı Kız
Uzun boylu, bronz tenli, Ipanema’lı şirin genç kız, yürüyerek geçiyor,
Kimin önünden geçse, bir “ah” işitiliyor.
Samba yapıyor sanki yürürken.
Usulcacık salınarak yürümesi,
Öylesine havalı ve yumuşak ki…
Kimin önünden geçse, bir “ah” işitiliyor.
Delikanlı onu üzgün üzgün süzüyor
Ona nasıl söyleyebilir ki, onu sevdiğini?
İstese kalbini ona seve seve verirdi.
Ancak kız her gün denize doğru yürürken,
Dosdoğru önüne bakıyor, delikanlıyı görmüyor bile.
*
Meraklısına notlar:
Dark Blue Notes’da yayınlanan diğer portre yazıları burada.
Astrud Gilberto’nun Spotify sayfası.