Akbank Caz Festivali

CRR Yeni Sezonda Tavsiyeler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun Ekim-Aralık dönemi programı caz ve rock müzik severler için güzel sürprizleri içeriyor. Programın tamamına CRR websitesinden erişebilirsiniz; DBN olarak gözümüze çarpan yabancı sanatçıların etkinlikleri kısaca tanıtmak istedik. Kısa süre sonra da ülkemizin yüz akı projelerinden CRR Caz Orkestrası’nınkiler başta olmak üzere yerli etkinlikleri yazacağız.

21 Ekim Cuma: Mark Guiliana

Günümüz cazının en önemli müzisyenlerinden besteci, davulcu Mark Guiliana ekim ayında piyasaya sunulacak Edition Records etiketli yeni albümünün tanıtım turnesi kapsamında İstanbul’a geliyor. Başlığında özellikle küçük harf kullandığı the sound of listening, en son yayınladığı Beat Music! Beat Music! Beat Music! gibi non-jazz değil, aksine caz aleminin takdirini görmüş önceki albümleri Jersey ve Family First gibi akustik bir quartet albümü. Jersey‘de ve yeni albümde de yer almış olan tenor saksofoncu Jason Rigby İstanbul’a geliyor. Albüm kaydında yer alan piyanist Shai Maestro yerine konserde Jason Lindner ve basçı Chris Morrissey yerine Jasper Høiby sahne alacak. Ne gam! Anılan müzisyenlerin her biri modern caz dilinin önemli ustaları ve İstanbul konseri turnenin 8. ayağı olduğundan ötürü repertuvarı pişirmiş şekilde gelecekler. Post bop ve modern caz sevenleri mutlu edecek bir konser olacağına eminiz.

4 Kasım Cuma: Manu Katché

Türkiye seyircisinin yakından tanıdığı Fransız davulcu Manu Katché 2019’da çıkardığı son albümü the scOpe‘da çalan çekirdek ekiple geliyor. Dinleyenler hatırlayacaktır, albüm klavyeci Jim Henderson‘ın serdiği temel üstünde, Jerome Regard‘ın funky bası ve Patrick Manouguian‘ın prog-rock gitarı ve tabii ki Katché’nin rengarenk davulu ile tam bir sonik şölen havasındaydı. Albümdeki konuk şarkıcıların yokluğunda, konserin enstrumental ağırlıklı geçeceğini var sayabiliriz. ECM döneminde yaptığı albümleri kategorik olarak caz saysak da, Katché’nin gerek lider gerekse eçlikçi kariyerinin daha ziyade pop ve rock müzik yoğunluklu olduğu malum. Bu albümde olduğu üzere, İstanbul’daki konserin de Katché’nin -kelimenin en has anlamıyla- kendine has müzikal karışımını sunacağı tespiti yanlış olmayacaktır. Ancak kesin olan bir şey var, uzun zamandır bir arada olan ve sımsıkı çalan bir grubun performansı seyirciyi mutlu edecektir.

16 Kasım Çarşamba: Kenny Garrett

Kariyerine Duke Ellington Orkestrası’nda başlayıp daha sonra Thad Jones – Mel Lewis Orkestrası’na katılan Kenny Garrett‘ın, 1987-91 arasında grubunda yer aldığı Miles Davis ile bir sahnesi vardır. Human Nature çalınıyorken Davis, Garrett’ın yanına gelir, kulağına bir şey söyler ve akabinde Garrett müthiş solosuna başladığında trompetinin ucundaki mikrofonu alto saksofonundan yükselen sesin önünde tutmaya başlar. Davis bu jestiyle sadece, o anda sahnenin liderini işaret etmez aynı zamanda Garrett’ın ne kadar büyük bir müzisyen olduğunu da ilan eder.

Kenny Garrett, İstanbul’da, büyüdüğü şehir Detroit’in müzikal mirasını kutsadığı 2021 albümü Sounds from the Ancestors‘daki çekirdek ekibiyle sahneye çıkacak. Bir yandan kendi etnik kökü olan Batı Afrika ve Afro-Küba müziğinin, öte yandan bu kültürlerin gelip yerleştirdiği Amerika kıtasında doğurduğu gospel, funk, soul, blues türlerinin modern zamanlardaki yansımalarından hareketle damıttığı muhteşem müziğini çalacak. Konsept sağlam, ekip muhteşem: basta Corcoran Holt, vurmalılarda Rudy Bird, piyanoda David Brown (Vernell Brown, Jr.?) ve davulda Ronald Bruner. Daha ne olsun?

9 Aralık Cuma: Soft Machine

Klasik rock döneminin kült gruplarından Soft Machine, kuruluşundan 56 yıl sonra ilk defa İstanbul’da sahne alacak. 1966’da Robert Wyatt, Kevin Ayers, Mike Ratledge ve Daevid Allen dörtlüsü tarafından kurulan grup, adını ünlü beat yazarı William S. Burroughs’un The Soft Machine adlı romanında almış. Tüm zamanların en etkileyici underground gruplarından sayılan Soft Machine, zamanla o denli sık eleman değişiklikleri yaşadı ve grup isminin sahipliği üzerinde öylesine sürtüşmeler yaşandı ki, kronolojilerine ancak uzmanlar vakıf. 2015’de temeli atılan son versiyonda, Soft Machine’e 1972’de katılan davulcu John Marshall ve 1975’de katılan gitarist John Etheridge‘in yanı sıra, basta yeni katılım Fred Thelonious Baker ve piyano ve nefeslilerde, 2000’lerin ortalarından bu yana grubun üyesi olan Theo Travis var. 2018’de çıkardıkları Hidden Details size fikir verecektir; mevcut Soft Machine, tıpkı ilk günlerindeki gibi sınıflanması mümkün olmayan bir müzik yapıyor. Progresif rock, caz rock, saykodelik, art rock… hepsi ve hiç birisi! Bunca yıl sonra gelmişler, gitmeyip de ne yapalım ki?

16 Aralık Cuma: Dominic Miller

Efsanevi Sting’in başarısının gerisinde muhtemelen en önemli rol oynayanlardan birinin, 30 yıllık yol arkadaşı, gitarist Dominic Miller olduğunu söyleyebiliriz. Jean Reno, Gary Oldman ve Natalie Portman’ın baş rollerinde oynadıkları Leon filminin müziği Shape of My Heart’ın bestesinde de Sting ile birlikte Miller’ın imzası var. Miller, eşlik ettiği tüm projelerde kendi özgün ses paletinden ürettiği renkleri kullanır. Aynı şekilde kişisel projelerinde de özgünlüğünü korumayı bir şekilde başarır. Tecrübeli gitarist 8 yıllık aranın ardından yeniden ülkemize geliyor. Üstelik bu sefer, ilk defa İstanbul’da izleyeceğiz. Kendisine ACT Music etiketiyle yayımladığı albümlerinden de tanıdığımız İsveçli piyanist Jacob Karlzon piyanoda, Nicolas Fiszman bas gitarda ve ülkemizde farklı farklı pek çok proje ile izlediğimiz kaliteli davulculardan Ziv Ravitz davulda eşlik ediyor olacak. Aslında Miller’ı takdime hiç gerek yok, çünkü kaliteli müzikseverlerin Miller’ın müziğini çok iyi bildiklerini biliyoruz ama yine de hatırlatmakta fayda var; yeni sezon programında tereddütsüz izlemenizi önerdiğimiz konserlerden biri.

29 Aralık Perşembe: Hugh Coltman

Müzikseverler hatırlayacaktır; İngiliz şarkıcı Hugh Coltman 15 Temmuz 2016 gecesi 23. İstanbul Caz Festivali kapsamında Uniq Açık Hava Sahnesi’ndeydi. Darbe girişimine dair haberlerin yayılmaya başladığı andan itibaren huzursuzca konseri terk eden seyircileri şaşkın şekilde izlemişti. Umarız, Türkiye’ye bu son gelişinde yaşadığı tedirginlikle sahneye çıkmayacaktır. Kariyerine 1991’de kurucusu olduğu rock grubu The Hoax ile başlayan ve grupla 2014 yılına kadar da aktif olarak müzik yapan Coltman, aynı yıl yayınladığı solo albümü Shadows Songs Of Nat King Cole ile caz ya da daha doğru bir ifadeyle caz etkileşimli yeni stilini sergilemişti. 2018 albümü Who’s Happy, rock, blues, swing alaşımı bir sound sunuyordu. Bu yıl Matthis Pascaud ile ortaklaşa çıkardıkları Night Trippin’ albümü de aslını sorarsanız cazın yakınından geçmeyen modern rock stilindeydi. Ancak 29 Aralık gecesi Nail Yavuzoğlu yönetimindeki CRR Caz Orkestrası ile sahneye çıkacak olan Coltman, yakın dönemdeki albümlerinin stilinden bir hayli uzak şekilde, Jeff Buckley’den Nat King Cole’a kadar uzanan keyifli bir repertuvarla, herkesin sevebileceği salon cazı icra edecek. Seyircinin eğlenmeden çıkacağı bir Yeni Yıl Konseri olamaz. Coltman da CRR Caz Orkestrası da sanmayız ki seyircisini yanıltsın.

Turgay Yalçın

Yayın Yönetmeni, Kurucu Ortak, Yazar, Radyo Programcısı.

Turgay Yalçın 'in 219 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Turgay Yalçın ait tüm yazıları gör

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir