Yavuz Aydar

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Cazla ilintinizi belirtebilir misiniz ?

Öncelikle belirteyim, ben caz uzmanı değilim. Caz profesörü hiç değilim. Bu payeler, nota bilen, caz eğitimi veren müzik okullarında eğitim görmüş caz müzisyenleri, bu okullardaki hocalar, caz konusunda bilimsel kitap yazmış olanlar, bir caz parçasını dinleyip, tüm enstrumanların performanslarını irdeleyip analiz edebilen müzik adamlarına verilebilir.

Benim ilintim ise şöyle. 50’li yılların sonlarına doğru evlerimizde bulunan lambalı radyoların uzun ve orta dalgalarından ulaşılabilen Avrupa istasyonlarında duyduğum müzik programlarıyla başladı. Sonra babadan kalma plaklar, çocukların aileleriyle birlikte gidebildiği klüp ve gazinolarda dinlediğimiz caz orkestralarıyla devam eden serüven, üniversitede 1. sınıftayken 1967 yılında çalışmaya başladığım TRT Ankara Radyosu Batı Müziği (sonra, çoksesli müzikler) Müdürlüğü‘nde müzik prodüktörü olarak geçirdiğim 42 yıl (bunun15 yılı, hem prodüktör hem yönetici), hazırlayıp Şebnem Savaşçı ile birlikte sunduğum 7000’e yakın program, ülkemizde konser veren yüzlerce caz sanatçı ve grupların konserlerini izleme şansı, okuduğum caz hakkında yazılmış birçok bilimsel kitap, dinlediğim binlerce plak olarak özetlenebilir.

Dinlediğiniz ya da sizde iz bırakan ilk caz albümünü hatırlıyor musunuz?

Hayır.

Cazın yaşamınızdaki anlamı nedir?

Bir müziksever olarak, çok önemli bir müzik türü şeklinde değerlendirdiğim cazla, hem meslek hayatımda hem de özel hayatımda yoğunlukla iç içe olabildiğim için beni çok mutlu eden bir uğraş.

Yavuz Aydar ve Şebnem Savaşçı Stüdyo NTV programında

Sizce caz diğer müzik türlerinden hangi yönüyle farklıdır ? Farklı mıdır?

Evet farklıdır. Blues, bütün dünyada, ülkelerin, toplumların, etnik grupların veya zümrelerin halk müzikleri içinde, sanat müziği düzeyine ulaşabilen tek halk müziğidir. Afrika’dan Amerika’ya getirilen Afrikalıların halk müziği olan blues’un sanat müziği düzeyine ulaşan türü ise cazdır. Ayrıca belirtmek gerekirse, blues’un ikinci türü de rock’tır.

Diğer ve çok önemli bir farkı da, sanatçıların notaya bağımlı kalmaksızın, fikirlerini duygularını özgürce anlatabilmelerine olanak sağlayan doğaçlamayı içermesidir.

Sizce caz, diğer müzik türlerinden üstün müdür? Neden?

Bir müzik türünün, bir başka müzik türünden veya tüm müzik türlerinden üstün olabilmesi için, varsa özel olarak belirlenmiş bilimsel ve sanatsal kriterlere göre değerlendirilerek bu sonuca ulaşılmış olması gerekir. Ben bu konuda belirlenmiş kriterler olduğunu duymadım.

Artık faal olmayan ya da ölmüş hangi müzisyeni ya da grubu canlı olarak dinlemek isterdiniz?

Caz müziğinin altın çağı olarak nitelenen 30’lu ve 40’lı yıllardan Count Basie, Duke Ellington, Lionel Hampton gibi efsanevi caz orkestralarını canlı dinlemek, sadece benim değil tüm cazseverlerin gerçekleşemeyecek hayali olduğunu zannediyorum.

Faal olan hangi müzisyeni ya da grubu canlı dinlemek istersiniz?

Günümüzün efsane olmuş caz müzisyenlerinin pek çoğunu ülkemizde verdikleri konserlerde dinleme fırsatı bulmuştum. Bu sorunun cevabı o kadar çok ki… Bir o kadar da zor… Bu yüzden tam olarak bir caz şarkıcısı olmasa da, artık 96 yaşını geride bırakan Tony Bennett‘i ölmeden dinleyebilmek büyük bir ayrıcalık olabilir.

Cazı bir enstrumanla özdeşleştirecek olsanız, bu hangisi olurdu?

Çoksesli müzikler (ve genel olarak klasik batı müziği, pop ve caz) adı üstünde çoksesliliği oluşturabilmek için hem çeşitli enstrumanları hem de bunlar için ayrı ayrı yazılmış notaları kullanarak yaratılabiliyor. Caz bestecisi, düşüncelerini ve duygularını en iyi şekilde aktaracağı düşüncesiyle belirliyor eserindeki enstrumanları. Dolayısı ile bir enstrumanı cazla özdeşleştirmek, hem besteciye hem de o bestede yer almayan çalgıcıya haksızlık olur kanısındayım.

Yapılması kolay değil, biliyoruz ; ama tarifinin yapılması gerekirse. caz nedir?

Bu soruyu, TRT’ye girdiğim yıl 1967’de beraber çalışma imkanına sahip olduğum (1968’de Paris’e yerleşmişti) Amerika’da en ünlü Amerikalı caz kritiklerine verdiği konferansa : “Siz Amerikan kritikleri, cazı iyi bilmiyorsunuz ve dolayısı ile yaptığınız kritikler de gelişigüzel olmaktan öteye geçmiyor” diye başlayan, Amerika’da caz orkestralarında kontrabas çalan, bazı orkestralara danışmanlık yapan, Cazın İçinden kitabının yazarı değerli büyüğüm (rahmetle anıyorum) Cüneyt Sermet‘in tarifi ile cevap vermek en doğrusu olacaktır. O bu tarifi yapmışken benim yeni bir tarifimin anlamı olmayacağını takdir edersiniz sanırım.

Sözünü ettiğim kitabının 10. sayfasından aynen aktarıyorum :

Cazın tarifine gelince, buna bilindiği üzere genel olarak batı Afrika’dan ve bilhassa Belçika Kongosu’ndan Amerika’ya esir olarak götürülen zencilerin zamanla kendi ritm anlayışlarıyla Avrupa armoni ve melodilerinin karışımından ortaya çıkardıkları bir müzik kolu denmektedir.

Sınırsız bütçeniz olsa cazla ilintili ne yapmak isterdiniz?

Günümüzde 70 – 80 yaşlarının üzerinde olup hala caz çalan efsanelerin sahne aldıkları caz klüplerine gidip onları son kez dinlemek isterdim.

Dark Blue Notes

Editor

Dark Blue Notes 'in 56 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Dark Blue Notes ait tüm yazıları gör

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir