Coltrane Mirası
32. Akbank Caz Festivali’nin programında merakla beklediğim konserler arasında Ravi Coltrane konseri de yer alıyor. 8 Ekim akşamı Zorlu PSM’de gerçekleşecek konserde Ravi Coltrane ile birlikte klavyede Gadi Lehavi, basta Lonnie Plaxico ve davulda Ele Howell ile sahne alacak. Ravi’nin, Alice ve John Coltrane’in eserlerinden oluşan bir repertuvarla sahne alacağı duyuruldu. Kadro ve repertuvar, oldukça ilgi çekici bir konserin bizi beklediğinin habercisi.
Bir dönem Coltrane’le yüz yüze röportaj gerçekleştirme şansım olmuştu. Röportaj Cazkolik’de yayınlanmıştı. Son derece yumuşak başlı, kibar bir insan olduğunu hatırladığım Coltrane’le sohbetimizden edindiğim deneyimden ve röportaj notlarımdan yola çıkarak Coltrane’in dünyasında biraz derinlere inelim istedim. Kendisini dinlerken sorduğum sorulara aldığım yanıtlardan ufak çaplı bir müzikal karakter analizi yapılması mümkün. Ravi Coltrane hakkında çok daha kapsamlı bir yazı okumak isterseniz sizi buraya alalım.
Caz kültürünün kıymetine paha biçilemez önemli isimlerinden ikisi, Alice ve John Coltrane’in oğulları olan Ravi Coltrane yıllarca edindiği deneyimle ve başarılı kayıtlarıyla artık sadece Coltane’in oğlu değil markalaşmış bir caz figürü.
Öncelikle Coltrane’in müzikal anılarının en gerisinde annesiyle olan hatıraları olduğunu söyleyelim. Babasını çok erken yaşta kaybetmesi dolayısıyla çocukluğunda müzikle ilk temasına vesile, annesi Alice Coltrane’in mırıldandığı ezgilerdi. Annesinin piyanoda çaldıkları ona ilk adımlar oldu. Mesela Igor Stravinsky’nin Firebird Suiti. Klasik kökenli bir eğitim ve kulak dolgunluğu temeline oturttuğu bir müzik kültürü olduğunu biliyoruz. 4-5 yaşında duyduğu melodilerin Ravi müziğindeki etkileri net hissediliyor.
Coltrane, cazı sürekli gelişim ve kendi stilini bulma yolculuğu olarak değerlendiriyor. Sanatı bir meslekten ziyade hayatının doğruca kendisiyle özdeşleştirmeyi tercih ediyor. Cazın geçmişten günümüze süregelen bir kümülatif gelişim süreci içerisinde nesillere ilham verdiğini düşünüyor. Aslına bakarsanız kendisi de cazın bu evrilme, ilerleme sürecinde önemli yapı taşlarından birine dönüşmüş durumda ve bu misyonunu son derece alçak gönüllü bir üslupla sahiplenip, şanslı olmasına duyduğu minnettarlığını ifade etmeyi ihmal etmiyor.
Kimi zaman hip hop, elektronik müzik, rock gibi komşu türlerin cazın kimyasını sulandırdığından şikayet edilir. Bu tartışmalar karşısında müzisyenin tutunduğu tutum onun müzik algısı açısından ipucu verebilir. Bu bağlamda Ravi Coltrane, cazı canlı ve aktif bir müzik türü olarak değerlendiriyor. Farklı müzik türlerinin katkısıyla modern bir çizgi yakaladığına inanıyor. Müzisyenlerin farklı şeyler deneyimleme cesaretinde olmaları ve dinleyicilerin bu yeni denemelere açık fikirlilikle karşılık vermelerini ise cazın gelişimine katkı sağladığına inanıyor. Bu ifadeler ışığında, Alice ve John Coltrane repertuvarına tamamen ters köşe bir yaklaşımla da bakabilir, bizi şaşırtabilir. Öyle ya müzisyen de müziksever de yeniliklere tamamen açık olmalı. Bu arada Kasım’da New Jersey’de gerçekleştireceği konserde efsane kompozitör ve orkestra şefi Maria Schnieder ile old school rap’in ağır topları Rakim ve Chuck D ile sahne alacağını söylersem, Ravi’nin tür ve stil bariyerlerini yıkmak konusunda ne denli ciddi olduğunu anlayabiliriz.
Bana göre müzik, görsel sanatlarla karşılıklı olarak beslenen bir sanat koludur. Röportajlarımda müzisyenlere kimi zaman görsel sanatlardan, kimi zaman ise edebiyattan aldıkları referansları sormayı seviyorum. Notlarıma göz attığımda Coltrane’e görsel sanatları sorduğumu görüyorum. İyi ki sormuşum bize muazzam bir ipucu vermiş. Yarattığı müziği görsel olarak imgelemek isterse Salvador Dalí’nin eserlerine benzettiğini öğreniyoruz. Çünkü Dali’nin eserlerindeki şaşırtıcı, çarpıcı öğeler vardır. Ufuk açar ve farklı hissettirir. Fotoğraf ve heykelle uğraşmış olması dolayısıyla çok yönlülüğü ile bilinir. Kendi eserlerinde de bu tarz bir imgelemenin soyuta indirgenerek melodi ve ezgi formuna evrildiğini hayal eder. Gerçeküstücülük akımının yaratıcısı Dali’ye öykünen bir müzisyeni sahnede izlemek keyifi olacak.
Buraya kadar çizdiğim Ravi Coltrane’in kişilik portresine, Alice ve John Coltrane’in eşsiz bestelerini ve birinci sınıf beste düzenlemeleriyle müzisyenliklerin de bir araya geleceğini eklediğimde son derece renkli bir konser görüntüsü meydana geliyor.
Ravi Coltrane, Cosmic Music 2022 turnesi kapsamında Amerika’dan yola çıkarak Abu Dhabi’de çaldıktan sonra İstanbul’da sahneye çıkacak. Londra, Portekiz, Almanya, Belçika, Macaristan konserlerinin ardından da Amerika’ya geri dönüyor. Turne kapsamında İstanbul’un da yer alacağını bilmek güzel.