Clifford Jordan – Glass Bead Games (Strata-East)
Caz dünyasını takip edenlerdenseniz, ikonik plak şirketi Strata-East Records ile Mack Avenue Music Group arasındaki işbirliğinden haberdar olmuşsunuzdur. Strata-East Records, 70lerin çoraklaşmış caz ortamında ortaya çıkan plak şirketlerinin en gözüpeklerindendi. Charles Tolliver ve Stanley Cowell tarafından müzikal kaderlerini kontrol altına almak hedefiyle kurulmuş olan şirket, dönemin delifişekleri (Billy Harper, Charles Brackeen, John Hicks, Cecil McBee), kıdemli müzisyenler (Charlie Rouse, Cecil Payne), özgürlükçü şairler (Jayne Cortez) ve ilerici fikirlere sahip yeniler (Weldon Irvine, James Mtume, Bob Northern, Milton Marsh, Shamek Farrah) için bir vaha niteliğindeydi. Müzisyenler albümlerinin prodüksiyonu yapma hakkını elde ettikleri gibi gelirin çoğunluğuna da sahip oluyorlardı. Böyle bir özgürlük ortamı da efsanevi albümlerin ortaya çıkmasına vesile olmuş ve bu yaklaşımıyla siyahilerin müzikal kültürünün tamamına sahip çıkan nitelikte şaheser albümler yayınlamıştı. Şirketin kataloğundaki albümlerin birçoğu günümüzde 1970’lerin post-bop, spiritüel caz ve Afro-cazının önemli örnekleri olarak kabul edilmekte.
Kısa süre önce açıklanan işbirliği kapsamında Mack Avenue Music Group, Strata-East’in albümlerinin yeni ve elden geçirilmiş baskılarını yakında piyasaya verecek. İlk partide Pharoah Sanders’ın, 1969’da kaydedilen ve 1973’de yayınlanan albümü Izipho Zam, Stanley Cowell’ın solo albümü Musa: Ancestral Streams, Charles Tolliver’ın Live at Slugs’ Vol. I & II (daha önce hiç yayınlanmamış üç bonus parça ile 41 dakikalık müzik ekleniyor) ve saksafoncu Charlie Rouse’un Two Is One albümleri 25 Nisan’da yayınlanacak ve aynı gün Strata-East kataloğundan 32 albüm ilk kez dijital olarak satışa sunulacak.
Bu arada 33 parça içeren Strata-East: The Legacy Begins derlemesi 21 Şubat’ta müzik platformlarında yayınlandı, 260 dakikada plak şirketinin oldukça tatminkar bir portresi çizilmiş.
Şirket kataloğunun en önemli albümlerinden ikisinde lider olarak tenor saksofoncu Clifford Jordan imzası var. In the World ve Glass Bead Games, Jordan’ın kariyerinin en önemlileri arasında sayılıyor, ikincisi benim başucu albümlerimden.
Dilimize Boncuk Oyunu adıyla çevrilmiş Herman Hesse’in başyapıtı Glass Bead Games’den adını ve ilhamını alan albüm, her müzisyenin sürekli olarak doğru kararı verdiğini, çalınabilecek yegane notayı çaldığını düşündürtecek denli mükemmel icralardan oluşuyor. Müzisyenler, bireysel olarak akışın önüne geçmekten çok icranın doğallığını oluşturmaya hizmet ediyorlar.
Hesse’in romanında anlatılan, toplumsal dayatmaya karşı bireysel özgürlüğün kutsandığı yeni dünya düzeniyle Jordan’ın yapıtı arasında paralellik var. Jordan ve dörtlüsü, çoğunluğun hoşuna gidenin kutsandığı bir müzik çağında, özgür yaratının sınırlarını zorluyor, kişiliklerini ortaya koyuyor. Mükemmeliyetleri, onları birer boncuk oyunu ustası yani Magister Ludi olarak nitelemeye yetiyor.
7 parçada piyanoda Stanley Cowell, basta Bill Lee; 5 parçada piyanoda Cedar Walton ve basta Sam Jones’un eşlik ettiği albümün tamamında davulu Billy Higgins çalıyor. 12 orijinal beste farklı müzisyenlere ait olmalarına ve iki farklı grup tarafından icra edilmelerine rağmen kavramsal bir bütünü oluşturuyor.
Diğer ilham kaynağı ise John Coltrane‘nin muhteşem albümü A Love Supreme. Bununla birlikte, Glass Bead Game, öncülünün ilahi karakterinin tersine dünyevi bir karakter sergiliyor, Clifford Jordan, ruhani arayışın yerine gerçeği biliyor olmanın güvenini yerleştiriyor. Bunu sağlayan en önemli unsur ise, Jordan’ın, Coltrane’nin aksine tenor saksofonu bir vaiz üslubuyla çalmıyor olması.
Denk gelirseniz, 63 dakikalık bu başyapıtı can kulağıyla dinlemenizi salık veririm.
■ Başucu Albümüm serisi
■ Dark Blue Notes’da Vitrin
■ Turgay Yalçın’ın Dark Blue Notes’daki diğer yazıları
■ Strata-East Legacy Begins: Spotify