Bozcaada Caz Festivali: Müzik ve Doğa İç İçe
Müzik ve doğa arasındaki ilişki; tarih boyunca sanatçılar, bilim insanları, doğa ve müzik severler tarafından incelenmiştir. Birçok müzisyen, doğanın güzelliklerini ve seslerini taklit etmişler ya da bu sesleri ilham kaynağı olarak kullanmıştır. Bu durum, müziğin özgün yapısına canlı kanlı bir katman sağlar. Diğer yanıyla müzik, çevresel farkındalığı artırmak ve doğanın korunmasına dair mesajlar üretmek için etkin bir araç olarak da kullanılır. Müzik ve doğa arasında birbirini tamamlayan ve besleyen bu bağ; sanatçıların doğanın içinde bulunan canlı ve cansız varlıklarla kuvvetli bir etkileşimde bulunacakları bir alan açılmasını da sağlar. Tam da bu yüzden doğa; hem müzik dinleyicisi, hem de müzisyen için her zaman en etkili zemindir.
Doğanın sunduğu atmosfer, caz müziğinin doğaçlama ve kimi zaman tahmin edilemez yapısıyla birleştiğinde, müziğin etkisi hem müzisyenler hem de dinleyiciler için katlanarak artar. Kimi zaman doğanın verdiği sessizlikle birleşen müziğin tınısı, doğanın içinde olan dinleyiciler için bir denge unsuru sağlayabilir ve müziğin sürükleyiciliği alanda bulunan tüm insanları etkisi altına alır. Böylece bir yandan çevresel farkındalığı yaşarken, bir yandan da yaratıcılığın akışkanlığını deneyimleyen müzisyenler ve dinleyiciler için eşsiz bir atmosfer yaratılmış olur. Sessizliğin sesini yaratan doğa, etkileşimin kendisi olarak müziğin icrasında kendine bir yer açar. Sonrasında doğal olanın verdiği yaratıcılığa ve farkındalığa kendini kaptırmak tüm katılımcılar için kaçınılmaz olur. Yan yana durabilmek, yazılı ve sözlü olmayan bir iletişim kurabilmek de işin en tatlı kısmı olsa gerek…
Gelin birlikte caz müziğin ritmini doğanın sesleriyle bütünleştiren Bozcaada Caz Festivali’nden bahsedelim.
Bozcaada Caz Festivali “Miselyum” Temasıyla 6-7-8 Eylül’de
“Bizi kendimize, birbirimizle ve dünyayla yeni ve sağlam kurmaya davet eden Bozcaada Caz Festivali, sekizinci edisyonuyla katılımcılarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Paribu ana sporsonluğunda, Kendine Has, Volkswagen, Jack Lives Here, CarrefourSA, Tchibo, Kale Grubu ve Jotun’un katıkılarıyla gerçekleşecek olan Bozcaada Caz Festivali, bu yıl doğanın büyüleyici ağ sistemi olan miselyumun çok katmanlı yapısından ilham alıyor. Bu yıl biyoçeşitlilğin, sürdürülebilirliğin ve dayanıklılığın da doğal bir modeli olan “Miselyum”temasının odağına alan festival, katılımcılarını bu yaklaşım çevresinde, birlikte büyümenin, dönüşmenin ve yaratmanın gücünü keşfetmeye davet ediyor. 3dots, ve allaturca tarafından 6-7-8 Eylül tarihlerinde caz ritimlerinin hayatın her alanında kurduğu bağlantıları ve açtığı yeni yolları ada ruhuyla harmanlayacak.”
Farklı disiplinlerden sanatçı ve alanında uzman kişileri bir araya getiren festival, “miselyum” teması etrafında insanları toplayarak hem yaratıcı ifadeyi hem de çevre bilinci genişletmeyi hedefliyor. Bu vesileyle kurulan doğal ağlar, birlikte dönüşmenin ve yaratıcılığın zemini olarak ada atmosferinden yayılan, mekânı olmayan bir paylaşım alanı açmanın peşine düşüyor. Caz ritimleri havada, adanın güzelliklerinin üzerinde uçuşurken müzikseverler, doğaseverler ve müzisyenler için kendine özgü bir paylaşım alanı sağlıyor.
Birinci Gün
Bozcaada Ayazma Manastırı’nda gerçekleşecek olan festivalin ilk gününde Türkiye, Almanya ve Fransa sahnelerinden isimler dinleyicileri karşılayacak.
Etkileyici vokal tekniğiyle derin müzikalitesini buluşturan şarkıcı, şarkı yazarı, tasarımcı ve multidisipliner sanatçı Deniz Taşar; müziğinde cazın yanı sıra R&B, soul gibi alternatif müzik unsurlarını da kullanarak geniş bir kitleye hitap edilmeyi başaran bir isim. Kendine özgün tarzıyla birçok mekânda sahne alan, bu vıl çıkardığı Overflowing albümüyle beğeni toplayan Taşar’ın sahnesi, adadaki dinleyiciler için doğanın titreşimlerini hissedebilecekleri anlar vaat ediyor.
Fransız-İsviçreli caz saksafoncusu Léon Phal, elektronik müziğin sağladığı melodileri geleneksel caz öğeleriyle buluşturan biri. Festivalde sahne alacak saksafon sanatçısı Phal’ın, funk ritimleri, hip-hop groove’ları ve elektronik seslerle zenginleştirdiği müziğinin ritimsel olarak bir çeşitlilik sunacağı kesin. Açık havanın altında bu müziğin etkisiyle bedenimizin doğal olarak dans etme eğilimine karşı koymak imkânsız olacaktır.
Festivalin ilk gününde sahne alacak diğer isim; caz, funk, pop ve rock müziğini etkileyici bir şekilde harmanlayan Anika Nilles ve grubu Nevell. Anika Niles/Nevell, yaratıcı teknikleri bir araya getirdiği konseriyle müzik severlere kaçırılmaması gereken anlar sunacak gibi duruyor.
İkinci Gün
Festivalin ikinci gününde de birçok önemli isim sahne alacak. Türk caz sahnesinin dikkat çeken ve yükselen gruplarından biri olan Öner Karaçuha Quartet; trompette Oğuz Can Bilgin, piyanoda Çağan Irmak Koç, basgitarda Enver Ferah ve davulda Öner Karaçuha’dan oluşan bir ekip. Yakın zamanda yayınlayacakları A New Era Begins albümüyle Bozcaada Caz Festivali’ne konuk olacak olan Öner Karaçuha Quartet, dinleyicilere alternatif cazın tınılarıyla dinamizm dolu bir akşam sunacak.
KLEIN, elektronik müziğin melodileriyle adanın üzerine hareket tınıları serpecek.
Festivalin yıllardır sürdürdüğü bir gelenek olan Bozcaada Ensemble: Önder Focan önderliğinde Barış Doğukan Yazıcı, Monika Bulanda, Adem Gülşen, Alper Yılmaz, Anıl Şallıel gibi isimlerin bir araya gelmesi, caz ve doğanın harmanıyla gerçekleşecek olan kuşaklar arası bir buluşmanın habercisi.
Oscar de Jong, Wim Plug ve Mark Kneppers’dan oluşan Hollandalı Kraak & Smaak, funk, soul, house ve elektronik müzik tınılarını adanın üzerinde dolaştıracak.
Üçüncü Gün
Bozcaada Caz Festivali’nin kapanış gününde, hareket etme halinin verdiği özgürlük hissi müziğin etkisiyle bedenleri saracak. İskandinav cazı, indie rock ve dünya müziği etkilerini birleştiren, benzersiz bir tarza sahip olan Danimarkalı topluluk Girl in Airpots; Martin Stender (saksafon), Mathias Holm (klavyeler), Victor Dybbroe (perküsyon) ve Anders Vestergaard (davul) isimlerinden oluşan bir grup. Jakob Baekgaard’ın All About Jazz’ da “Bir vahşi orman gibi, müzik yaşamın renkli çeşitliliğini yansıtıyor, ancak yine de bir birlik duygusunu koruyor. […] Zamansız bir doğal güzellik anı.” sözleriyle tanımladığı Girl in Airpots, doğa ile iç içe çeşitliliklerin birlikte var olduğu bir müzik deneyimi sunacak.
Cenk Erdoğan Trio, ada atmosferinin etkisini müziğiyle renklendirecek bir diğer isim. Erdoğan’ın perdesiz gitarda olan yetkinliği, dinleyicilere müzikle perdesiz, filtresiz ve direkt olarak iletişim kurabilecekleri bir imkân sunacak.
Caz armonileri, hip-hop ritimleri ve şiirsel sözleriyle farklı türlere ilgi duyan dinleyici kitlesini kendisine çeken Alfa Mist, sahne alacak bir diğer isim. Alfa Mist, melankolik ve düşündürücü tonda yaptığı müziğiyle dinleyiciler için atmosferi yoğun bir müzikal yolculuk sunacaktır. Kişisel ve toplumsal konuları ele almaları Alfa Mist konserlerini müzikal bir deneyimin ötesine taşıyarak duygusal ve derin serüven sunar. Bu konser, festival dinleyicilerine sahnedeki müzisyenlerle kurabilecekleri doğal ve samimi bir iletişim kapısını aralayacak gibi.
Canlı müziğin ardından DJ sahnesine çıkacak olan Childplay, doğa ile müziğin eşsiz birleşiminden doğan gevşeme halini dans eden bedenlerin hareketine savuracak.
Doğa Melodileriyle Bütünleşen Ritimler
Sekizinci edisyonuyla Bozcaada Caz Festivali, doğanın bütünleştiriciliğini müziğin devinimsel melodileriyle buluşturmaya bu yıl da devam ediyor. Parçası olduğumuz doğayla bütünleşmenin tadına varacağımız, bir arada kalmanın lezzetini bedenlerimizde hissedeceğimiz etkinliklerin biletlerine buradan ulaşabilirsiniz.
*
Enes Kudu’nun Dark Blue Notes’daki diğer yazıları