Akbank Caz Festivali

Tony Bennett Efsanesinin Ardından (1926-2023)

Mütevazı bir efsane, 80 yıllık müzikal bir hikâye

Tony Bennett de gidenler kervanına katıldı. 96 yaşında hayata veda eden müziğin efsane ismi 80 yıla yakın müzik kariyerinde yaptıklarıyla, mütevazı ve yenilikçi yönüyle her daim kurtlar sofrası olarak nitelendirilebilecek müzik piyasasında ayakta kaldı. İtalya’nın topuğu olarak da tanımlayabileceğimiz Calabria’dan New York’a göç eden bir ailenin çocuğu olarak 3 Ağustos 1926’da dünyaya gelen müzisyen bu yönüyle hayatı boyunca karşılaştırılacağı Frank Sinatra ile de etnik bir bağa sahipti. Gerçi o günün New York’una baktığımızda göçmenlerin ya İtalya’dan ya da Doğu Avrupa’dan gelen büyük Yahudi toplulukları olduğunu söylemek mümkün.

İkinci Dünya Savaşı sırasında oldukça genç bir yaşta orduya katılan Bennett, ailesinin köklerinin olduğu Avrupa’ya savaşmaya gitti. Şanslıyız ki bu korkunç savaşta hayatta kalmayı başardı. Zira Tony Bennett efsanesinin doğmasını biraz da bu şansa borçluyuz. The New York Times sanatçının ölüm haberini manşetten duyururken şu soruyu sordu: “Ondan daha sempatik bir pop figürü var mıdır? “Amerika özelinde bu sorunun cevabı elbette “yoktur”.

Her daim yeni isimlerle sahneyi paylaşmayı çok seven Tony Bennett, son yıllarda özellike Lady Gaga ile sık sık birlikte konser verip ortak projelere imza atıyordu. Üstelik bu birlikteliğin bir eseri olan ‘Cheek to Cheek’in yeniden yorumlanması o kadar beğenildi ki Billboard 200 listesinde bir numaraya demir attı. Bu da Tony Bennett’e Billboard tarihinde zirveye yerleşen en yaşlı müzisyen unvanını da beraberinde getirdi.

Sanatçının sahneyi paylaştığı tek isim elbette Lady Gaga değildi. Müzik kariyeri boyunca belirli bir türün esiri olmayı reddeden ve her daim yeniliklere açık bir imaj çizen Amerikalı müzisyen Amy Winehouse gibi yakın dönemin unutulmaz isimlerinin yanı sıra 20. yüzyılın efsaneleriyle de unutulmaz düetlere imza attı.

Aretha Franklin, Judy Garland, Diana Krall, Barbra Streisand, Paul McCartney, Elton John, Billy Joel, Queen Latifah, Celine Dion, Sting, Bono, George Michael, Stevie Wonder, Norah Jones, Sheryl Crow, Mariah Carey, Alejandro Sanz, Josh Groban ve dünyaca ünlü tenor Andrea Boceelli, Tony Bennett’in düet yaptığı isimlerden sadece birkaçıydı. Sayması dahi oldukça yorucuyken kariyeri boyunca tüm bu isimlerle uyumlu bir sahne birlikteliğine imza atmak ve bunu kalıcı bir tavra dönüştürmek de kuşkusuz Tony Bennett’i, Tony Bennett yapan bir ayrıntıydı.

Savaş sonrası yeni dünyada yerini aldı

Savaş sonrası yeni bir dünya kurulurken Tony Bennett de bu yeni dünyada yerini alıyordu. 1951 yılında Columbia ile imzaladığı anlaşma sonrası yayınladığı teklisi ‘Because of You‘ sanatçıya büyük şöhret kazandırdı. Sonrası da bugün artık tüm dünyanın üzerinde konuştuğu efsane bir kariyer oldu. 1950’leri kariyerinde iyi bir yükseliş dönemi olarak değerlendiren müzisyen bu dönemde yayınladığı ‘The Beat of My Heart ile Basie Swings, Bennett Sings‘ adlı albümüyle büyük beğeni topladı.

1960’larda ortaya çıkan rock fenomeni karşısında kendi üslubuyla ayakta kalmayı başaran müzisyen belki de bir meydan okuma olarak da nitelendirilebilecek biçimde bu türün de en efsane isimleriyle düet yapmaktan da geri durmadı, kaçınmadı. 

Great American Songbook’tan yani Amerikan müzik kanonundan şarkılar seslendiren Tony Bennett, caz ve caz standartları ile de her zaman yakın temas halindeydi. Efsane caz müzisyenlerinin yanı sıra dev orkestralarla da çalışan müzisyen en çok da 50 yıldan uzun bir süre piyanist ve aranjör Ralph Sharon ve üçlüsüyle kayıtlar yaptı. Bu başarı ve istikrar abidesi isim 80 yıllık müzikal kariyeri boyunca 61 albüme imza attı. Evet, doğru okudunuz. Tam 61 albüm. 

Tony Bennett’in başarılarla dolu kariyerinde dikkat çeken bir diğer nokta ise bu başarısını taçlandırdığı ödülleri oldu. Kariyeri boyunca 19 Grammy ve 2 Emmy ödülü kazanan yıldız, Benedetto imzasıyla ressamlığını da konuşturuyordu.

İstanbul’da konserler vermişti

Frank Sinatra ile sürekli kıyaslanan Tony Bennett, bu kıyaslamanın çok daha mütevazı, yapıcı ve insani yanıydı. O her haliyle bir Amerikan ikonuydu. Diskografisine baktığımızda özellikle 1950’lerden itibaren neredeyse dur durak bilmeden üreten müzisyen her on yıllık dönemi bu istikrarıyla sürdürdü. İstikrar kelimesi onun için kuşkusuz çok şey ifade ediyordu. Uzun yıllar boyunca büyük bir sadakatle aynı müzisyenlerle kayıtlar yapması buna en güzel delil olsa gerek.

17. İstanbul Caz Festivali kapsamında 2010 yılında şehre gelen Tony Bennett iki yıllık bir aranın ardından da 2012‘de bu kez Maçka Küçükçiftlik Park’ta unutulmaz bir performansa imza atmıştı. Ömrünün son yıllarında özellikle Lady Gaga ile konserler veren ve çeşitli iş birliği projelerine imza atan Tony Bennett böylelikle bir nevi kuşaklar arası iletişim ve etkileşimi de canlı tuttu.

Kariyeri boyunca pek çok düete imza atmış olsa da Lady Gaga ile gerçekleştirdiği bu nispeten daha uzun soluklu projeler Tony Bennett’in genç kuşaklarda da bilinilirliğini artırdı. Kayıplar açısında oldukça acımasız bir yıl olan 2023’ün aramızdan aldığı bir diğer efsane olan Tony Bennett’i sonsuzluğa kendisiyle özdeşleşen şarkılardan biri olan ‘Fly Me to the Moon’ ile uğurlayalım. Bennett’in saygın anısına tüm kâinatta bu şarkı yankılansın.

Bennett’ın tüm kariyeri ve çalışmaları için resmi sitesini BURADAN ziyaret edebilirsiniz.

Mümtaz Tunaboylu

1990 Londra doğumlu. Eğlence ve turizm sektöründe çalışıyor, radyo programları hazırlıyor.

Mümtaz Tunaboylu 'in 2 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Mümtaz Tunaboylu ait tüm yazıları gör

Avatar photo

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir