The King Bees Revisited: 19 Şubat’ta Ankara’da
Zevkten dört köşe bir halde bu sunumu yazıyorum. Üniversite yıllarının ardından bir de burada çalışmaya başlayınca artık Ankaralı olduğumu kendime itiraf etmeye başladığım zamanlarda gece hayatı muazzamdı. Henüz kızımız doğmamıştı, fena da kazanmıyorduk, yatırım kafası ikimizde de yoktu ve karımla birlikte şehrin barlarının müdavimi olmuştuk. O yılların Ankara’sını ben anlatmayayım, kendisiyle yaptığımız söyleşide Bora Çeliker tatlı tatlı anlatıyor, sizi şuraya alayım ama şöyle özetleyebilirim, o yıllarda başkentin barlarının, kafelerinin, kulüplerinin sahneleri blues ve rock müzikle sallanıyordu. Eh biz de yuvarlanıyorduk. Mick Jagger’ın “biliyorum sadece rock ‘n roll ama ben çok seviyorum” aforizması ağzımızdan düşmüyordu. Uzatmayayım, birkaç yıl boyunca şehirde deprem etkisi yaratan grupların başında King Bees geliyordu. Grup, en saf haliyle ve en vahşi tavrıyla blues ve rock ‘n roll çalıyordu, sahneden öyle bir enerji fışkırıyordu ki, seyirci 40-50 yıl öncesine zaman yolculuğu yapıyor ve kendinden geçiyordu. Her güzel şey gibi o dönemin de sonu geldi ve her yer gibi Ankara da adım adım vasati bir kültüre teslim oldu. Geçmişin güzellemesini burada kesip meseleye geleyim. Bora Çeliker tayfayı topladı ve bir zamanlar Ankara’yı sallayıp yuvarlayan King Bees bir geceliğine biraraya geliyor: The King Bees Revisited! 19 Şubat Çarşamba akşamı Türk Amerikan Derneği sahnesindeler. Rock ve blues seven Ankaralıları bu konseri kaçırmamaya davet ediyorum. Bora Çeliker’in dediği gibi: Let’s Make Ankara Great Again!
– Turgay Yalçın
■

19 Şubat Çarşamba akşamı Türk Amerikan Derneği sahnesinde, sevgili ağabeylerim Sadık Sağlam ve Nusret Gürs ile yeniden bir araya geleceğiz. 1997-2001 arası Ankara, İstanbul, Kıbrıs ve Van’da sayısız konser, kulüp programı, festival, okul şenliği, sünnet, davet, kutlama ve yardım etkinliğinde, az bilinen blues ve rock ‘n’ roll repertuvarıyla yediden yetmişe her kesimden dinleyiciye hitap etmeyi başarmış biricik The King Bees grubumuzu bir geceliğine de olsa yeniden sahneye taşıyacağız: The King Bees Revisited!
1996 sonbaharında Ankara’da ilk kurduğumuz blues grubu olan The Crawling Kingsnakes‘deki yol arkadaşım ve kadim dostum değerli akademisyen Nihat Ülner de bir kaç parçada gitarıyla bize katılacak. Yıllar içerisinde dilediğimiz kadar sık birlikte müzik yapma fırsatı bulamasak da, dostluğumuz hep baki kaldı.
Hazırladığım ve yukarda izleyebileceğiniz videonun hikayesinden de biraz bahsetmeyi isterim. Yorumladığımız parça Jimmy Rogers adıyla tanınan blues gitaristi, vokalist, mızıkacı ve şarkı yazarı James Arthur Lane‘in 1959 Şubat’ında Chicago’daki meşhur plak şirketi Chess Records için, kendisi gibi efsanevi isimler Otis Spann (p), Reggie Boyd (gt), Willie Dixon (b) ve S.P. Leary (d) ile kaydettiği Rock This House single’ı (*) .
1998 ilkbaharıydı; yanlış hatırlamıyorsam, TRT İstanbul Radyosu’ndan bir yapımcı aradı ve beni birkaç gün sonraki canlı yayına konuk etmek istediğini söyledi. Müziklerimizden örnekler çalmak istiyordu programda, biraz da sohbet edecektik. İki senedir haftada 3-4 kulüp programı, konser vs. çalmamıza rağmen, bizimkilerin beni ay aşırı Ankara’ya ziyarete (teftiş..? : ) geldiklerinde handy cam’le (adı ‘handy’, neredeyse beslenme çantası büyüklüğünde) çektikleri kamera görüntüleri haricinde hiç kaydımız yoktu. Bu normal bir şeydi zaten, blues gruplarının, cazcıların, birkaç istisna haricinde kaydı, albümü falan olmazdı. Kamera kayıtları hem ses kalitesi olarak, hem de teknik olarak programda kullanmaya uygun değildi, üstelik biz Ankara’daydık, bizimkiler ve kamera kasetleri ise İstanbul’da. Bir taraftan akşamları kulüp programlarımız devam ediyordu, canlı yayın 2-3 gün sonra olduğu için, o süre zarfında İstanbul’a gidip, kayıtları dinleyerek baştan sona kesintisiz şarkıları tespit etmek ve iyi olanlardan bir seçki yapmak olası değildi, hem CD istiyordu radyo.

Muhtemelen Nusret Ağabey, Cinnah Caddesi üzerinde, 19 Şubat’taki konseri çalacağımız konser salonunun karşı sırasında, Farabi alt geçidinin az yukarısında bir stüdyoyu ayarladı, pazar sabahı saat 09:00’a!!! Aynı akşam 22:00’da da TRT İstanbul Radyosu’nda canlı yayın konuğu olacağım… Harbiye’de!!! Cumartesi gecesi sabit programımızı Atacan Ağabey’in çok sevdiğimiz, evimiz bellediğimiz kulübü XIR’de çaldık. Merih şehir dışındaydı, Sadık Ağabey basa geçmiş, Ali (Metin) Can Ağabey de sıklıkla yaptığı gibi ’74 model beyaz Telecaster’ıyla ikinci gitar olarak desteğe gelmişti. Program bitti, sabaha karşı 02:30 / 03:00 gibi Fender Twin Reverb’üm ve iki gitarımı arabaya yükledim. Sonra Ali Can Ağabey’le her zamanki gibi Yıldız Aspava’ya yollandık, birer ‘Annem Kebap’ (dilimlenmiş dürüm döner, domates sosu, yoğurt ve mis gibi tereyağıyla servis edilir) söyledik, cacıklar ikram, yemek üzeri çay ve sigaralar da… Oradan 04:00 gibi çıktık, sabah erken vakitte kayda gireceğimiz için yemek sonrası demlenmeyi bizim evin önünde arabada birer birayla sınırlayıp, 3 – 4 saat sonra stüdyoda buluşmak üzere ayrıldık.
Bir iki saat kadar uyudum, sonra arabaya binip (Ankara’da yaşadığım o dönemlerde, amplimi ve gitarlarımı arabada bırakır ve çoğu zaman kapıları kitlemezdim) Nergis Sokak’taki evimden 200-300 metre ötedeki stüdyoya ulaştım. Herkes (ben ve ton mayster dahil! : ) tam vaktinde stüdyoda hazır vaziyetteydik. Sadık Ağabey yine basta, Ali Can Ağabey ikinci gitar, davulda da Nusret Ağabey…

Plan netti, zaten düzenli çalan bir grup olduğumuz için, girip 1 saatlik bir program çaldık ve hücum kaydettik, ben pilot söyledim, sonra girip vokalleri kaydettim, biraz kompresör, reveb, eq işlem tamam. Öğleden sonra Söğütözü’nden hareket eden ilk Varan otobüsüyle, koltuğumun altında yeni yakılmış, dumanı tüten sıcak CD’mizle İstanbul’a yollandım. Biraz uyku, biraz Discman’le kalite kontrol derken şipşak geçti yolculuk… Akşam radyo programına katıldım, sonra bizimkilerle 1-2 gün hasret giderip. Ankara’ya ve ‘King Bees’imize geri döndüm.

Şimdi biz yeniden Ankara’yı ve TAD Sahnesini sallamaya geliyoruz ya, bu konserin duyurusu için 1998’de kaydettiğimiz o CD’den “Rock This House” parçasını kullanmayı uygun gördüm. Pandemi dönemindeki bitmez eve kapanmalarda annemlerin 1997-2001 arası yaptıkları kamera kayıtlarının büyük bir kısmını dijitale aktarma imkanı bulmuştum. Kayıtları hızlıca tarayıp bu parçayı kulüplerde çaldığımız bölümleri ayıkladım. Şansa, Ankara Caz Derneği’nin 1999 yılında düzenlediği ODTÜ Caz Günleri’ni (şimdiki Uluslarası Ankara Caz Festivali) tanıtma maksadıyla katıldığımız Erkan Tan‘ın sunduğu TV8 sabah canlı yayınında grupça bu parçanın tamamı üzerine yaptığımız ‘playback’ performansı da televizyon ekranından kameraya almış bizimkiler. Böylelikle o yıllardaki Ankara canlı müzik sahnesine açılan minik bir pencere kurgulamış oldum. Kurguda Manhattan, Tenedos Café, XIR, Jade, Gölge Bar, Eski Limon, Mojo, Shaft, Hard Rock Café, Ankara Şehir Kulübü ve Saklıkent gibi mekanlardan performans fotoğraf ve videolarına yer verdim. Sevgili grup arkadaşlarım Sadık Sağlam, Nusret Gürs, Merih Kocabay, Ali Can ve Nihat Ülner’in yanı sıra, bir anlığına sevgili ağabeyim Cahit Gülsen de görünüyor Manhattan’daki bir sekansta.
Umarım video hoşunuza gider, 19 Şubat Çarşamba akşamı hepinizi bekliyoruz, Let’s Make Ankara Great Again!

(*) Nefis hikaye anlatıcılığıyla tanınan Jimmy Rogers’ın, aynı gün kaydedip single’ın arka yüzünde yayınladığı My Last Meal de keşfedilmeye değer bir cevher niteliği taşıyor kanımca.
Not: Ali Can’la iletişimi olan varsa lütfen haber versin!!!
■ 19 Şubat 2025 Bora Çeliker & The King Bees Revisited Türk Amerikan Derneği konseri biletlerini şuradan edinebilirsiniz.
■ Bora Çeliker ile Ankara’da geçirdiği yılların anılarını da içeren söyleşi burada.