Özlenen Keman Sesi: Sara Caswell – The Way To You (Anzic Records 2023)
New York City’ye yerleşmesinden bu yana geçen yaklaşık on sekiz yıl içinde Sara Caswell caz dünyasında yaratıcı grup liderleri için aranan bir ilk kemancı olmuş desek abartmış olmayız. Eşlik ettikleri arasında Fred Hersch, Brad Mehldau, Esperanza Spalding, Linda May Han Oh, Regina Carter, John Patitucci, Brian Blade ilk akla gelenler. Hatta ‘büyük patron’ Springsteen’e de eşlik etmişliği var.
Çok kez birlikte çaldığı Esperanza Spalding onun için şöyle diyor: “Sara Caswell kutsanmış bir müzisyen. Kemanından dökülen ilk ton sıçramasıyla, sanatsal adanmışlıkla dizilmiş ve parlatılmış, derin ruhani bir tutkunun içgüdüsel hissine davet ediliyoruz. Her zaman olduğu gibi, Sara’nın çalması ruhumu yatıştırıyor.”
2013’ten beri her yıl DownBeat eleştirmen ve okuyucu anketlerinde üst sıralarda yer alırken, yetenekleri gözden kaçmamış olsa da, bu zorlu eşlik programı Caswell’e kendi projelerine odaklanması için zaman bırakmamış pek. Vokalist kız kardeşi Rachel ile birlikte liderliğini üstlendiği Caswell Sisters‘ın 2013 tarihli Alive in the Singing Air albümü dışında, beğenilen iki solo albümü First Song (2000) ve But Beautiful (2005), 2004 sonbaharında New York’a taşınmasından önce kaydedilmiş.
Bu uzun, hayli gecikmeli kariyer Sara Caswell Quartet‘in merakla beklenen albümü The Way To You‘nun piyasaya sürülmesiyle devam edecekmiş gibi görünüyor. Albümde Caswell’e on yıldır birlikte çaldığı üçlüde yer alan gitarist Jesse Lewis, basçı Ike Sturm ve davulcu Jared Schonig‘in yanı sıra vibrafoncu Chris Dingman birkaç parçada eşlik ediyorlar.
Caswell, ‘kendi projemi kaydetmek için stüdyoya girmeyeli çok uzun zaman olduğu için tereddütlüydüm,’ diye itiraf ediyor ve ekiyor; ‘Ama Ike, Jesse ve Jared çeşitli noktalarda bana gelip ‘Sara, bu şarkıları kaydetmemiz gerekiyor’ dediler. Onlar kışkırtıcı müzisyenler. Bir şeyleri denemek ve bizde gerçekten yankı uyandıran repertuarı bulmak için zamanımız vardı. Güzel bir lirik çizgiye ve dinleyiciyi şaşırtacak ve organik yerlere götürecek armonilere sahip şarkılar arıyorum. Grup olarak bir şarkının inceliklerinde güzellik bulabiliriz, aynı zamanda bir anın özgürlüğü ve sadeliğini de bulabiliriz. İstediğimiz repertuarla dans edip birbirimizle özgürce iletişim kurabiliyoruz.’
The Way To You, Avustralyalı trompetçi-besteci Nadje Noordhuis tarafından dörtlü için yazılan ve Sara’nın müzikolog olan babası Austin Caswell ile güney Indiana’nın ormanlık göllerinin çevresinde yaptığı bisiklet gezilerinden esinlendiği South Shore ile açılırken vibrafon ve kemanın karşılıklı diyaloglarından oluşan pasajlar albümün genel havasını ortaya koyuyor. Hemen ardından gelen Stillness ise gerçek bir kemancı albümüyle karşı karşıya olduğumuzun altını çizerek, Caswell’in kemana ne denli hâkim olduğunu gösterdiği bir icra olmanın yanı sıra bas solosuyla Ike Sturm dikkat çekiyor.
Albüme adını veren On My Way to You’da, bu güzel melodiyi gitarıyla bir kat daha yukarı çeken yorumu ve becerisiyle Jesse Lewis öne çıkıyor. Egberto Gismonti’nin 7 Anéis’i, canlı bir halk dansının neşeli ezgisiyle albümü kutlama havasına büründürmekte gecikmezken, Kenny Barron’un eski bir Blue Note kaydının, sıklıkla çalındığı için artık bir caz klasiği sayılabilecek Voyage’ının etkisiyle bebop sularına doğru yelken açıyor. Last Call bas ve davulun açtığı yolda ilerlerken gitardan yayılan rock enerjisi, albümün 80’li yılların efsane kemancısı Jean-Luc Ponty’e bir selamı gibi. On My Way to You, Antonio Carlos Jobim’in O Que Tinha de Ser’inin etkili yorumuyla sona ererken, bu parçalara eklenebilecek, Caswell’in besteci yanını belgeleyen, üç bestesi olduğunu da not düşmekte yarar var.
9 parçanın yer aldığı albüm, yaklaşık 51 dakika süresiyle keman sesini özleyenlere bir armağan gibi geliyor. Dörtlünün uzun ömürlü birlikteliği, duyarlı etkileşimi ve ayrıntı zenginliği hayli yüksek icraları, parıldayan bir albüm ortaya çıkmasına neden oluyor. Üstelik cazda çok sık öne çıkmayan keman sesi, özlediğimiz ve uzakta kalmış bir geçmişi de yeniden odalarımıza konuk ediyor.