Göçebe Gibi: Stephan Micus – Thunder (ECM 2023)
Çoğunlukla multi-enstrümantalist ve dünya müziği uygulayıcısı olarak nitelenen Stephan Micus‘un en son albümü Thunder yeni yılın ilk ayında yayınlanan ECM albümlerinden biri oldu.
Kariyerinin tamamı boyunca yalnızca ECM Records’ta albüm kaydeden ve ebedi bir gezgin olan Micus, Thunder’da tam 14 farklı enstruman çalıyor. 9 parça boyunca oldukça yerel ve geleneksel olan kimi çalgıları yenilikçi yöntemlerle dünya müziğine kazandırma gayretine girişiyor.
Dört metre uzunluğundaki Tibet dung chen trompeti, yaygın olarak Doğu Sibirya’da kullanılan iki metrelik üflemeli bir çalgı olan ki un ki, enine bir Japon bambu flütü olan nokhan, Güney Afrika’dan kaukas, İsveç’ten nyckelharpa ve Borneo’dan bir lavta olan sahep bunlardan bazıları. Örneğin dung chen trompetini Katmandu’daki bir Budist manastırında çalmayı öğrenmiş Micus ve ilk kez burada kaydetmiş, oradan da bu albüme taşımış.
Albüm doğaçlama dünya seslerinin sınırlarını yeniden düşlemeyi deneyen, düşlemekten de öteye geçerek, farklı ve bilinmedik sesler için yepyeni kompozisyonlar oluşturan Micus’un farklı kültürlere doğru planlanmış bir müzikal gezisi olarak tanımlanabilir. Birçok albümünde de olduğu gibi.
Micus dünyada yaptığı yollar ve yolculuklar boyunca topladığı taşları, sizler de bizler de o yollardan geçeriz diye saçmaya, bir gezgin bir göçebe olarak yol iz bellemeye devam ediyor. Ama bu taşlar rengârenk seslerden örülmüş ipek kumaşlar gibi rüzgârda salınarak, bambaşka güneşler altında, bambaşka düşlere kapı açmaya olanak sağlıyor.
Albüm boyunca süren mistik atmosfer, merak uyandıran bir gizem perdesi oluşturan vurmalı bas ve davul tınıları, güzel bir manzaranın etkileyici dinginliğini çağrıştıran huzurlu ve zaman dışına taşan melodiler sizi de başka yerlere doğru yola çıkarabilir. Hatta Cemal Süreya’nın Göçebe şiirinde dediği gibi; ‘Biliyorsun ben hangi şehirdeysem/Yalnızlığın başkenti orası.’
Siz de bir göçebe gibi yollara vurabilirsiniz kendinizi. Nasılsa varacağımız yer aynı…