Akbank Caz Festivali

David Bowie ve Yeniden Diriliş

Ölüm insana yaşamdan daha yakın. Kimi zaman ruhumuzu taşımakta bile zorlandığımız anlar yaşarız. Hastalık, yalnızlık, yetersizlik, çaresizlik, kaşılıksız aşk. Ruhumuzun özgür bırakılacağı o son nefes için heyecan duyarız. Görülmesinden çekindiğimiz derin yaralar bizi kaybedecek hiç bir şeyimiz kalmadığı âna kadar takip eder. Sonunda savaşmanın boşuna olduğunu fark eder bir kuş gibi özgürce yaşamımıza veda ederiz. Geride bıraktığınız değer sizin yaşamınızı boşa geçirip geçirmediğinizin kanıtıdır. Bu sözlerimi ancak çok büyük bir kayıp yaşamış ruhlar anlayabilir.

David Bowie yaşamış en büyük müzik ikonlarından. Altmışlardan beri rock dünyasının kült karakterlerinden ve yetmişli yıllarda androjen görünümü, abartılı ve dejeneratif süslü kostümleriyle glam rock kralı olmuş, popüler müziğin tam kırk yılına damgasını vurmuş bir müzik titanı. Bowie’nin ruhunun dünyaya ya da farklı bir gezegene bir kere uğramış olmasına ihtimal vermiyorum. Bu yüzden Bowie’nin ruhunun bizim gezegenimizi ziyaret ettiği dönemde yaşama denk geldiğimiz için çok şanslıyız.

Yaratıcılığı ile övgüler hak eden Bowie’nin yaşadığımız dünyayı terk etmeden hemen önce 69’uncu yaş gününde müzikseverlere son bir hediyesi olmuştu. Siyah bir yıldız yaşamlarımızın içinden akıverdi. Son albüm olarak oldukça havalı bir isme sahip olan Bowie’nin yirmi sekizinci stüdyo albümü Blackstar , 8 Ocak 2016`da raflarda yerini aldı.

İşbu albümün biz caz müzik severlerin hoşuna gittiğini düşündüğüm kısmı ise albümün ruhuna sirayet etmiş caz nüansı. Tabii bildiğimiz türden eski usül caz değil bu albümde bize ulaşan. Modern caz unsurlarının oldukça yoğun hissedildiği Bowie’vari bir müzikten bahsediyorum. Bowie’nin müziğini kategorilere sıkıştırmaya çalışacak kadar cahil ya da bilincimi kaybetmiş değilim.

Yaşamın ötesine mesaj ileten bu albümde Bowie’ye eşlik eden tenor saksofoncu Donny McCaslin’in çaldığı tutkulu sololar albümün sanki caz albümü hissini arttıran en büyük etmen. McCaslin’in 2015 kaydı Fast Future’da görev almış olan ekip, synth ve piyanolarda Jason Lindner, elektrik basta Tim Lefebvre ve davulda Mark Guliana çarpıcı ton değerleri ve müziği taşıdıkları modern ufuklarıyla, ★ albümünde Bowie’ye yol arkadaşlığı ediyorlar. Guiliana ile albüm üzerine sohbetimizde Bowie ile kayıt sırasında geçirdikleri zamanın kariyerinin en parlak dönemi olduğundan bahsetmişti.

Donny McCaslin & Mark Guiliana

Blackstar, Bowie’nin elli yıllık kariyerinde çok farklı konumlanan bir yerde. 2016’da New York Times’da yer alan habere göre 1969`dan beri birlikte çalıştıkları prodüktörü Tony Visconti, Bowie’nin Kendrick Lamar’ın “To Pimp a Butterfly”da Hip-Hop’la içli-dışlı, daha ziyade cazla ilişkisinden hoşlandığı yapısını takdir ettiğinden bahsediyor. Visconti ayrıca Bowie’nin Stan Kenton ve Gil Evans’ın cazibesine kapıldıklarından da bahsediyordu. Visconti, 20. yüzyılın ortalarından iki büyük kompozitörü referans gösterirken. “Altmışların başında ilk tanıştığımız dönemlerden konuştuk. Her zaman pop ve rock öğeleri bakımından neler yapabileceğimizi görmeye çalışırken caz tanrıları her zaman bulunduğumuz yerin üzerindeki kaidede olurdu” diye bahsetmişti. Referanslar ve ekipte yer alan isimler bu kadar sağlam iken üzerine bir de Bowie vizyonu eklendiğinde Blackstar yıldızlara dokunan bir eser olarak ortaya çıkıvermiş.

2014 sonlarında filizlenmeye başlayan bu yeni yönelim Bowie’nin üç disk olarak yayınlanan “Nothing Has Changed” albümünde yeralan Sue (or in a Season of Crime) parçasında McCaslin’in de solocu olarak yer aldığı Maria Schneider orkestrasında çalıştığı dönemde ortaya çıkmıştı. Bu parçanın yeni ve çarpıcı bir versiyonu Blackstar’da da yer alıyor. Bowie, Blackstar için Schneider’a birlikte çalışmak için teklif götürdüğünde Schneider kendi albümüne odaklanmak istediğini söyleyip çalışması için McCaslin’i önermiş. Albümde üflemelilerde yer alan yıllardır New York Caz sahnesinde boy gösteren McCaslin’in kontrollü bir doğaçlamacı olarak çoğunlukla yırtıcı zaman zaman hayli uslu sololarının tatmin edici bir katkı sağladığını düşünüyorum.

McCaslin’in şansının dönüm noktası Greenleaf Music etiketiyle lider olarak yayımladığı “Casting for Gravity” ve ardından “Fast Future” albümleridir. Her şeyin değiştiği olay ise 2015 yılının başlarında uğrak mekanlarından 55 Bar’daki performanslarına bir akşam Bowie’nin sürpriz ziyareti olmuştu. Davulcu Mark Guiliana için Bowie’nin kendilerini rahat hissettikleri sahnede izlemesi ve ardından gerçekleşen bu buluşma yıldızların birleşmesi kadar mucizeviydi. Bowie, McCaslin’in “Casting for Gravity” albümüne ve Guiliana’nın “Beat Music: Los Angeles Improvisations” albümlerine çok sıkı kulak vermiş anlaşılan, sonuç, iki albümün birleşimine Bowie’nin etkileyici dokunuşuyla “David Bowie karizmasında” bir albüm olmuş.

Albüm, yoğun bir hazırlık sürecinden sonra meydana gelmiş. Yalnızca “Dollar Days” parçası demo referans olmadan hazırlanmış. Bu parçada Bowie akustik gitarla parçayı çalmış ve müzisyenler kendi partisyonlarını kulaktan çıkarmışlar. Çoğu parça bir veya ikinci seferde kaydedilmiş. Sadece ritm kısımları değil bazı sololar da dahil ilk seferlerindeki saflıklarını korumuşlar. Albümün kapanışındaki “I Can’t Give Everything Away” parçasında yükselen Ben Monder solosu da sonradan eklenmiş.

Otuz dokuzuncu dakika gelip albümü tamamladığınızda caz-rock-fusion ve elektronik örgüsüyle kurgulanmış bir albümden sesler kalıyor kulaklarımızda. Belki kimi zaman yorucu, çoğunlukla Bowie’nin eski günlerini de anımsatan ve parlak fikirlerin yorumlandığı bir iş. Bilenler için bir geri dönüş bilmeyen meraklılar için yeni bir keşif ile anı defterlerine yeni bir kayıt.

Blackstar, hem sound hem de melodik nicelik bakımından zengin bir ses paletine sahip rafine bir albüm. Bakalım, bizim neslimiz için çok kıymetli olan Bowie klasikleri “Space Oddity” veya “The Rise and Fall of Ziggy Stardust and the Spiders from Mars” albümlerinin yanına gelecek kuşaklardaki kaliteli müzikseverler çalma listelerine bu albümü de ekleyecekler mi?

Albümü BURADAN dinleyebilirsiniz.

Mine Gürevin’den bir David Bowie yazısı BURADA.

Burak Sülünbaz

Co-Founder, Jazz Writer // Kurucu Ortak, Caz Yazarı

Burak Sülünbaz 'in 219 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Burak Sülünbaz ait tüm yazıları gör