CSO Ada Ankara Sonbahar Konserleri
CSO Ada Ankara Sonbaharı
Benim gibi soğuğu sevmeyen, kıştan kardan yağmurdan çamurdan hazetmeyen, sevenini de anlayamayan, yaza tutkun bir insanı bile çileden çıkaracak kadar sıcak aylar geride kaldı; yerine göre gündüzleri ama her yerde geceleri serin havanın keyfini sürmeye başladık. Endişelendirmiyor değil; çoğumuz için zor bir kış kapıda, orası kesin. Neyse ki yazla kış arasında sonbahar var ve “sonbahar güneşi kadar değerli bir şeyi evde kalarak ziyan etmeye tahammül etmemeli”.
Ankara -bu şehirde yaşamayanlar bilemez- Nathaniel Hawthorne’un enfes şekilde tarif ettiği bu hazzın en iyi yaşandığı şehirlerden biridir. İşinize karışmak gibi olmasın ama zor zamanların arefesini keyiflendirecek fırsatları heba etmeyin.
Sonbahar akşamlarına gelir isek, CSO Ada Ankara -geçen yıllarda olduğu gibi- müthiş seçenekler sunuyor. Fusion caz stilinin iki önemli ismi Mike Stern ve Yellowjackets, modern cazın kıdemli müzisyeni Kenny Garrett, davulcuğu kadar liderliği ile de revaçta olan Mark Guiliana ve blues rock gitaristi Ana Popović konserleri akşamlarını iyi müzik dinleyerek geçirmek isteyen Ankaralılar için tatmin garantili konserler.
Gelelim detaylara…
■

Cazcılar henüz el atmamışken, rock ile cazı enfes şekilde kaynaştıran efsanevi Blood, Sweat & Tears grubunda kariyerine başlamış, Jimi Hendrix’in vahşi stilinden olduğu kadar klasik caz gitaristlerinin armonik zenginliğinden de eşit derecede etkilenmiş usta fusion gitaristi Mike Stern CSO Ada Ankara’ya, ustalardan oluşan bir grup ile geliyor. Malumunuz, Stern yoluna Billy Cobham ile devam etmiş, 1981-85 yılları arasında ise Miles Davis’in inzivasına son verdiği grubunda çalmıştı. Başarılı solo kariyerinde (Jaco Pastorius, Michael Brecker, David Sanborn, Jim Beard, Bill Evans, Victor Wooten, Tom Kennedy, Dave Weckl, Lenny White, Jeff Lorber gibi), isimleri fusion stiliyle anılan her kim varsa, hepsiyle birlikte çalan Stern, cazın yenilikçi müzisyenleri ve kuşağının en iyileri arasında müstesna bir yere sahip. 21 Ekim konserini daha da anlamlı kılan ise grubun üyeleri. Yaşayan en groovy, funky davulculardan Dennis Chambers, modern dönem fusion cazın vazgeçilmez saksofoncusu (à la Michael Brecker) Bob Franceschini ve basçısı Lincoln Goines ve liderin hayat arkadaşı olmanın da ötesinde, son kırk yılın en iyi caz rock gitaristlerinden Leni Stern, CSO sahnesini sallayacak kudrette müzisyenler.
■

Kenny Garrett: Köklerden Geleceğe
Kariyerine Duke Ellington Orkestrası’nda başlayıp daha sonra Thad Jones – Mel Lewis Orkestrası’na katılan Kenny Garrett‘ın, 1987-91 arasında grubunda yer aldığı Miles Davis ile bir sahnesi vardır. Human Nature çalınıyorken Davis, Garrett’ın yanına gelir, kulağına bir şey söyler ve akabinde Garrett müthiş solosuna başladığında trompetinin ucundaki mikrofonu alto saksofonundan yükselen sesin önünde tutmaya başlar. Davis bu jestiyle sadece, o anda sahnenin liderini işaret etmez aynı zamanda Garrett’ın ne kadar büyük bir müzisyen olduğunu da ilan eder. Kenny Garrett, 8 Kasım akşamı CSO Ada Ankara’ya, büyüdüğü şehir Detroit’in müzikal mirasını kutsadığı 2021 albümü Sounds from the Ancestors‘daki çekirdek ekibiyle sahneye çıkacak. Bir yandan kendi etnik kökü olan Batı Afrika ve Afro-Küba müziğinin, öte yandan bu kültürlerin gelip yerleştirdiği Amerika kıtasında doğurduğu gospel, funk, soul, blues türlerinin modern zamanlardaki yansımalarından hareketle damıttığı muhteşem müziğini çalacak. Konsept sağlam, ekip muhteşem: basta Corcoran Holt, vurmalılarda Rudy Bird, piyanoda Keith Brown ve davulda Ronald Bruner. Daha ne olsun?
■

Ana Popović: Kıpır Kıpır Blues!
Belgrad doğumlu gitarist, besteci, vokalist Ana Popović, son albümü Power‘ın tanıtım turnesi kapsamında 12 Kasım akşamı CSO Ada Ankara sahnesinde olacak. Albümün adı, pandeminin başında teşhisi konulan kanser hastalığını yenmek için verdiği mücadeleyi olduğu kadar, maço blues-rock aleminde hak ettiği yeri kazanmak için gösterdiği dirayeti de simgeliyor. 1995’de yayınladığı ilk albümünden itibaren arkasında bıraktığı 20 küsür yılda Ana Popović ismi, ülkesinde ve Avrupa’da, daha önemlisi blues’un anavatanı ABD’de kabul gördü. Öyle ki 2003’de ‘Father of the Blues’ W. C. Handy ödülüne dahi aday gösterildi, B. B. King, Buddy Guy, Jeff Beck ve Joe Bonamassa gibi türün dev isimleriyle sahneyi paylaştı. Bruce Springsteen’in de onayladığı üzere Ana Popović gerçekten muhteşem bir gitarist. Blues geleneğinin büyük ustalarının stillerinden damıttığı bir çalış stili var. Akustikte ve elektrikte eşit derecede usta. Zaman zaman türün klasiklerini yorumluyorsa da genelde pop estetiğinin mükemmel şekilde işlendiği kendi şarkılarını seslendiriyor. Şarkılarını inandırıcılıkla söylüyor, İngilizce telaffuzu kusursuza yakın. Konserle ilgili tek sorunumuz, swing etmek tamam da, oturduğumuz yerde dans etmeyi nasıl becereceğimiz çünkü melodileri dinleyicisini anında kavrıyor ve Popović’in müziği kıpır kıpır. Konserin neye benzeyeceğini merak edenler Power albümünün deluxe sürümündeki canlı kayıtları ya da Live for Live (2020) albümünü dinleyebilir. Eğleneceksiniz!
■

Yellowjackets: Fusion Caz Efsanesi
CSO Ada Ankara’da Mike Stern ile başlayan fusion rüzgarı bu türün efsanevi grubu Yellowjackets ile devam edecek. Gitarist Robben Ford, ilk solo albümü için kurduğu gruptan ayrılınca, klavyeli çalgılarda Russell Ferrante, basta Jimmy Haslip ve davulda Ricky Lawson üçlüsü Yellowjackets adını seçip yollarına devam etme kararı vermişler ve konuk müzisyenlerin katkısıyla, büyük ilgi gören Mirage a Trois (1983) albümünü yayınlamışlardı. O zamandan bu yana 26 albüm yayınlayan Yellowjackets, fusion cazın simge isimlerinden birisi haline geldi. Kurucu üyelerden Lawson 1987’de, Haslip 2012’de ayrılsa da yerlerini (Michael Landau, Marc Russo, Peter Erskine, Terri Lyne Carrington, Marcus Baylor, Felix Pastorius gibi) usta müzisyenler almıştı. Ankara’ya gelen ekipte Ferrante’nin yanında, Yellowjackets’a 1991’de katılan saksofoncu Bob Mintzer ve arada ayrılmış olsa da grupta 25 yılını geçirmiş davulcu Will Kennedy yer alacak. Basta ise 2015’de katılan ve son dört albümde de çalmış olan Dane Anderson var. 43 yılda 17 kez aday olup iki Grammy ödülü alan, sayısız sold-out konsere çıkan, caz için şaşırtıcı derecede ticari başarı kazanan, hem hayranlarının hem de müzik dünyasının takdirini kazanmış, kelimenin hakiki anlamıyla efsane mertebesine erişmiş Yellowjackets Ankara’da. Fusion cazı sevin, sevmeyin, bu konser kaçmaz. CSO Ada Ankara sahnesine çok sayıda iyi saksofoncu çıkmış olabilir ama şu konuda uyarayım, Mintzer gibisine kolay denk gelemezsiniz, çalışı insanın aklını başından alabilir.
■

Mark Guiliana: Coşku Dolu Sonik Bir Cümbüş
21 Kasım‘da Büyük Salon’a konuk olacak Mark Guiliana birbirinden farklıymış gibi duran iki ayrı yolu yürüyor. Bir yandan Beat Music (2012) ve Beat Music! Beat Music! Beat Music! (2019) gibi albümlerinde cazla ilintisi muğlak gözüken elektronik müzik yapıyor; öte yandan Mark Guiliana Quartet ile Family First (2015) ve Jersey (2017) gibi albümlerde şahit olacağınız üzere akustik enstrumanlardan kurulu grubuyla caz çalıyor. CSO’daki konserde muhtemel repertuvarın büyükçe bölümünü oluşturacak -son albümü- the sound of listening (2022) de bu anlayışla kaydedilmiş bir albüm. Piyanoda (ve muhtemelen klavyeli çalgılarda) David Cook, basta Alan Hampton ve nefesli sazlarda -son albümün yanı sıra tüm akustik kayıtlarında çalmış olan- Jason Rigby yer alacak. Düzenlemelerde büyük değişiklik yapmayacaklarsa Rigby’nin ana enstrumanı tenor saksofonun yanı sıra, flüt ve bas klarnet çalmasını da bekleyebiliriz. Sizi temin ederim, mükemmel bir makine dakikliğinde ve tutarlılığında çalan modern bir caz grubundan, oldukça maceraperest bir konser dinleyeceksiniz.