Carl Allen ve cazın mega-starları: Tippin’ (2025 Cellar Live)
Müzik endüstrisi küresel firmaların hükümranlığındayken, yıl sonlarında ve yıl başlarında, geri kalan aylara göre daha az albüm yayınlanması eğilimi vardı. Zamanlar değişti. Köpekbalıkları hala yaşıyor ancak artık kayıt dünyasının hakimi değiller, sektör irili ufaklı sayısız firma ve kişi tarafından yönlendiriliyor. Medya satışı ya da digital satışlar, sektörün ihmal edilebilir bir kesimini oluşturuyorsa da sanatçılar sanatsal kaygılarla, bazen de varlıklarının bilinmesi amacıyla ve çoğunlukla bağımsız şirketler ya da kişisel girişimleri aracılığıyla kayıt yapmaya ve bunları dinleyicinin dikkatine sunmaya devam ediyorlar. Bu ay çok sayıda albümün yayımlanmış olmasının, sektörün merkezsizleşmesinin neticesi olduğu söylenebilir.
Bu ay karşıma çıkan çok sayıda iyi caz albümü arasında en sevdiklerimden birisi besteci, eğitimci ve davulcu Carl Allen‘ın yeni albümü oldu. Ortak işler hariç tutulursa Allen’ın 20 yıl sonra lider olarak ilk kaydı Tippin’ (Cellar Live), basta Christian McBride ve saksofonda Chris Potter gibi iki mega-star’ın varlığıyla, Rudy Van Gelder stüdyosunun yeni sihirbazı Maureen Sickler tarafından, 5 saat gibi kısa sürede kaydedilmiş.
Carl Allen, William Paterson Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra katıldığı Woody Shaw grubunda, büyük ustaların stilinden damıttığı leziz tekniğiyle dikkati hızlıca üzerine çekmiş ve ardından da Freddie Hubbard, Jackie McLean, George Coleman, Art Farmer, Phil Woods gibi eski tüfeklerin tercih ettiği bir davulcu olmuştu. Eşlikçi olarak yoğun çalıştığı bu dönemde, genç ve kıdemli müzisyenleri barındıran Manhattan Project grubunu kurmuş ve yayımladığı 5 albüm ile geleneğin büyük ustalarını yad ederken, post-bop estetiğinin olgunlaşmasına önemli katkı sağlamıştı. Allen benzer bir ortaklığı basçı Rodney Whitaker ile yapmış ve ikili Mac Avenue’dan iki güzel albüm yayınlamıştı.
Bugüne kadar yer aldığı 200’den fazla kayıt seansıyla ana akım cazın çok talep gören davulcularından biri olmanın yanı sıra, Allen caz eğitimi konusunda da Amerika’daki önemli isimlerden biri. 2001’de Juliard’da eğitmenliğe başlayan Allen, 2013’de Wynton Marsalis’e devredinceye kadar caz bölümünün sanat direktörlüğünü yapmıştı. Allen, halen Kansas Konservatuvarı’nda caz bölümünde hocalığa devam ediyor.
Carl Allen ve Christian McBride ilk kez 1991’de piyanist Benny Green’in That’s Right albümü vasıtasıyla tanışmışlar, burada gösterdikleri mükemmel uyumu fark eden birçok müzisyenin ekibine birlikte davet almışlar, hatta bu işbirliği McBride’ın Inside Straight grubunda da devam etmiş. Böylelikle Tippin’, iki eski dostu tekrar bir araya getiriyor.
Albümün eşkenar üçlüsünün diğer köşesi ise saksofonun ağır sikleti Chris Potter. Thelonious Monk Caz Enstitüsü’nün 1991’de düzenlediği saksofon yarışmasında Joshua Redman ve Eric Alexander’ın arkasından üçüncülüğü aldığı günden bu yana, hayret ve hayranlık uyandıran bir tutarlılıkla gelişen ve caz sanatının en büyük saksofon ustalarından biri olarak kabul edilen Chris Potter cazseverleri burada da şaşırtmıyor, olanca cömertliğiyle muhteşem tekniğini sergiliyor.
“Üç olağanüstü müzisyenin güzel bir repertuvarı şaşılası bir uyum ve ustalıkla çaldığı, dinleyicisini mest edecek güzellikteki yeni Carl Allen albümü Tippin’, kesinlikle tekraren dinlenmeye aday bir albüm.”
Enfes repertuvar, liderin iki, McBride’ın bir orijinali haricinde -ki Potter’ın bas klarnete geçtiği ve Coltrane’nin Equinox’un türevi niteliğindeki Carl Allen bestesi Hidden Agenda‘da takım, albümün en etkileyici icralarından birini çıkarıyor- müzisyenlerin çalmaktan, biz cazseverlerin de dinlemekten hoşlandığımız türden caz klasiklerinden ve standandartlardan oluşuyor. Açılışı yapan Charlie Parker blues’u Parker’s Mood, bu bestenin bugüne kadar dinlediğim en iyi yorumlarından biri.
Her biri post-bop ekolünün simge orijinalleri niteliğindeki Happy Times (Freddie Hubbard), James (Pat Metheny), Alter Ego (James Williams), Song for Abdullah (Kenny Barron) ve diğerleri, üçlünün mükemmel işçiliğinden nasibini alıyor. Lee Adams & Charles Strouse mücevheri Put on a Happy Face‘de Potter ile dinleyiciyi heyecanlandıran atışması ve L’s Bop (Lenny White) ve Roy’s Roy‘daki (Carl Allen) soloları hariç, Allen albüm boyunca fazla öne çıkmıyor ancak varlığını da sürekli hissettiriyor. McBride, tombul tonuyla ve ketum çalışıyla icraların yönünü belirliyor, sololarında gösteriş yapmaktansa tutumlu bir tavır sergiliyor ve Allen’la birlikte muazzam toklukta bir swing yaratıyorlar.
Bununla birlikte sunulan müzikal karışımın kıvamını Potter’ın belirlediğini söyleyebilirim, Sonny Rollins ile kıyaslanabilecek bir melodik doğaçlama zenginliğine ve inşaa yeteneğine sahip. Albümü körleme dinleseydim, liderin o olduğunu rahatlıkla iddia edebilirdim.
Üç olağanüstü müzisyenin güzel bir repertuvarı şaşılası bir uyum ve ustalıkla çaldığı, dinleyicisini mest edecek güzellikteki yeni Carl Allen albümü Tippin’, kesinlikle tekraren dinlenmeye aday bir albüm.
■ Dark Blue Notes’da Vitrin
■ Turgay Yalçın’ın Dark Blue Notes’daki diğer yazıları
■ Kartallar Yüksek Uçar: Chris Potter – Eagle’s Point (2024)
■ Bandcamp