Turgay Kantürk: Festivalde Hangi Konserlere Gidelim?
Ülkemizde ‘caz günleri’ ya da ‘caz festivali’ şemsiyesi altına sıkıştırılmış, makul saymaya mecburen meyilli olduğumuz caz etkinliklerinin karşısında böylesi hacimli bir festivalin olması kuşkusuz övgüye değer.
Akbank Caz Festivali’nin ardındaki güçlü kurumsal yapı daha çoğunu vaat etse de, böylesi bir festivalden beklenenden daha az yıldızı barındırsa da, bize sunduklarıyla yıla damgasını vuran bir festival olacak.
Yıldızların yanı sıra, yerli ve projelendirilenmiş birçok konser etkinliğinin yer aldığı festival, dünya ölçeğinde de gördüğümüz pop ve alternatif müziklere yakayı pek kaptırmayan yapısıyla, ülkemizde caz festivali kavramının yüz akı olmayı sürdürmesi açısından da önem taşıyor.
Sizler için, gözden kaçma ihtimalini göz önünde bulundurarak beş konser seçtim. Tabi Kurt Elling gibi dev bir caz ikonunu, ülkemizde izleme fırsatını kaçırmayacağınızı bildiğimden, beş konserin dışında tuttum. Şimdiden keyifli geceler olması dileğiyle…
Tomas Fujiwara 7 Poets Trio: Davulcu Tomas Fujiwara, 2018’de kurduğu ve ilk kayıtları 2019’da gerçekleştirdiği 7 Poets Trio ile festivalin iddasız gibi görünen ama çok farklı beklentiler oluşturan konserlerinden birine imza atacak. Vibrafonda Patricia Brennan ve çelloda Tomeka Reid’den oluşan üçlünün oda müziğinden esinlenen tutumlarının doruğa çıkacağı, ilahi bir geceyi işaret ediyor. Beklendiğinden de başka tatları da sunan bir konser olacağını umuyorum.
Isaiah Collier & The Chosen Few: Genç yıldız saksafoncu Isaiah Collier henüz 25 yaşında ama dünya caz sahnesinin çalışmaları ilgiyle izlenen önemli figürlerinden biri olmayı çoktan başardı bile. 2023 tarihli Parallel Universe benim vazgeçilmez albümlerinden. Gospellerden sokak müziğine uzanan çizgisiyle siyah müziğin incilerinden. İlgiye fazlasıyla değer dersek abartmış olmayız sanırım.
Brad Mehldau Trio: Son 25 yılda öne çıkmış, çok geniş bir yelpazede, farklı türlerde ürün veren, bitmek bilmeyen türler arası yolculuklarıyla, tetikleyici repertuarıyla müzikseverlerin dikkatini daima diri tutan Brad Mehldau festivalin ağır toplarından biri sayılır. Basta Felix Moseholm ve davulda Jorge Rossi’nin yer aldığı triosuyla çok şey vaad ediyor.
Antonio Sánchez Quartet featuring Seamus Blake, Aydın Esen, Orlando le Fleming: Kuşkusuz festivalin çok şey vadeden konserlerinden biri, belki de en sürprizli olanı. Pat Metheny’le yaptığı çalışmalardan tanıdığımız davulcu Sánchez, ele avuca sığmaz saksafoncu Seamus Blake, piyanoda uzun zamandır dinlemek/izlemek istediğimiz bizden bir isim şiirbaz Aydın Esen ve basta doğaçlama müziğin özgün seslerinden biri olan Orlando le Fleming’den oluşan dörtlüsüyle sahnede olacak ve umuyorum solo doğalçamanın kralları kulakların pasını silmekle kalmayıp, derin ve şiirsel bir gece yaşanmasını sağlayacaklar.
Ayşe Tütüncü Şarkı Projesi: Ayşe Tütüncü ‘Şarkı Projesi’ de çok farklı bir konserin müjdecisi. Mozaik’ten bu yana şarkı yazmayı önemseyen tavrıyla dikkat çeken Tütüncü’nün tiyatro müzikleri de sürprizlerle dolu. İnci Aral’ın Kıran Resimleri’nden uyarlanan oyuna yaptığı şahane müziklerden de çalacak mı bilinmez ama sanırım çoğunlukla hiç kaydedilmemiş şarkıların duyulacağı bir gece olacak. Bu konsere de dikkat derim!