Akbank Caz Festivali

Mike Stern: Caz Rock Virtüözü CSO Ada Ankara’da

Blues ve rock etkilerini caz tutkusuyla harmanlayan gitar virtüözü Mike Stern, 70’li yılların ortasında Boston merkezli Berklee Müzik Okulu’nun tedrisatından geçerek Blood, Sweat & Tears ve ardından Miles Davis ile çalmaya başlıyor. Washington DC’de büyüyen müzisyen, kariyerine rock ve blues gruplarında, kulüplerde ve barlarda çalarak adım adıyor. Berklee’yi kazanmasının ardından, o dönem akıl hocalarından biri olan Pat Metheny, Stern’ün Blood, Sweat & Tears ekibine dahil olmasına zemin hazırlıyor. Rock soundunu ustalıkla icra eden gitaristin uzun soluklu yolculuğu böylece ivme kazanıyor.

1960’ların ortalarında rock müziğin öne çıkması ve popülerlik kazanmasıyla birlikte bilhassa genç caz müzisyenleri, paletlerine rock müziği de dahil etmeye başlamış ve bu gelişmenin sonucu olarak caz-rock olarak bilinen melez bir tür ortaya çıkmıştır. Bu türün öncüleri ve simgeleri arasında Larry Coryell, Gary Burton, Miles Davis, Tony Williams, Herbie Hancock, Wayne Shorter, Chick Corea, Joe Zawinul ve John McLaughlin’in yer alırken; John Scofield, Pat Metheny, Al Di Meola, Jaco Pastorius, Billy Cobham, George Duke gibi müzisyenler ise bu türe 1970’lerde katkıda bulunmuştur. Mike Stern, söz konusu yıldız isimler arasında, soul ve blues hissiyatıyla ilerleyen bir hard rock gitar virtüözü olarak dikkatleri üzerine çekiyordu elbette.

Mike Stern, Dennis Chambers, Tom Kennedy, Randy Brecker

Rock müziğin hararetini sofistike caz armonileri ile yatıştırarak biçimlendiren Stern’ün birlikte çaldığı ekiplere sunduğu virtüözlük enerjisi su götürmez bir gerçek. Tüm bunlara rağmen Stern, yer aldığı projelerin çoğunluğunda gizli kahraman rolünde karşımıza çıkıyor. Ancak hiçbir zaman enerjisini düşürmüyor ve potansiyelini geliştirmenin yollarını arıyor. Zira ona göre, bir müzisyenin içindeki tutkuyu hiç kimse ondan çekip alamaz. Albümleri ve röportajlarında da ruhunda taşıdığı müzikal hassasiyeti ve duyarlılığı hissediyorsunuz. Bu doğrultuda, Mike Stern’ün kariyeri boyunca kırılgan yönlerinin açığa çıkmasından korkmadığı ve cesaretinin onu başarıya taşıdığı söylenebilir.

Stern’ün 2016 yılında geçirdiği büyük kaza, kariyerinde bir dönüm noktası niteliğinde. Manhattan’daki evinin önünde taksi çağırırken gizli inşaat molozlarına takılıp kolundaki kemikleri kırması sonucunda sağ eliyle gitar penasını tutmasını engelleyen sinir hasarının onarılması için birden fazla ameliyat olması gerekiyor. Mike Stern geçirdiği ikinci ameliyatın ardından, sağ elini daha iyi kontrol edebilmek ve pena tutabilmek adına parmaklarını penaya yapıştırıp bantlayarak çalmaya devam ediyor. Bakıldığında bir gitarist için sonuçlarının oldukça vahim olabileceği bu aksilikler bile onu müzik yapmaktan alıkoyamıyor.

Bir caz-füzyon gitaristi olarak Stern’e adanmışlığın vücut bulmuş hali diyebiliriz. Füzyon gitaristleri ağır gitar tonlarına güvenirken, Stern’ün tekniği buna ihtiyaç duymayacak kadar net ve güçlü. Charlie Parker ve Jimi Hendrix’in müzikal ruhunun vücut bulmuş hali olarak nitelendirilen Stern’ün armonik dilini inşa ederken John Coltrane’nin ‘ses tabakaları’ şeklinde adlandırılan yaklaşımından önemli ölçüde etkilendiğini de belirtmek gerek. Devamlı evrilen müziğini, yetkinliğini kullanarak inşa ettiği ayrıksı emprovizasyon tekniği ile dinleyicisine ulaştırıyor Mike Stern. Guitar Player dergisi tarafından 1993 yılının En İyi Caz Gitaristi seçilen ve altı kez Grammy Ödüllerine aday gösterilen Stern, caz müzikle kurduğu ilişkiyi şu şekilde kelimelere döküyor:

Harika bir caz icrasını hemen anlarsınız çünkü size özel bir duygu verir. Ama bu durum rock da dahil olmak üzere tüm olağanüstü müzikler için geçerlidir. Eğer müzik iyiyse, bu his ne olursa olsun, bir şekilde kenetlendiğinizi duyumsarsınız. Doğrudan swing olmasa bile bir swing hissiyatı yaratır. Caz müziğe çekilmemin sebebi de buydu.

Stern’ü tanımlayan en önemli kavramlardan biri “tutarlılık” şüphesiz. Kurduğu müzikal dünyanın içerisinde rahatça manevra yapabilen ve müzikal derisini esneklikle değiştirebilen Stern, her yeni çalışmasında bize imza stilini sunarken kaldığı yerden devam etmeyi başarabiliyor. Son albümleri mercek altına alındığında, kariyer yörüngesinde geniş kapsamlı bir yaklaşım sergilediği ve birden fazla etkiyi bir araya getirme özgürlüğünü deneyimlediğini görüyoruz. Bu bağlamda Stern’ün müziğini bir kalıba sığdırma çabası ona haksızlık olacaktır.

Soundumdaki farklılıklar birden fazla türde eser veren müzisyenlerle çaldığım ve ayrıca son zamanlarda daha eklektik müziklerle tanıştığım için gerçekleşiyor. Genel anlamda müziğin kendisinin büyük bir hayranı olmaya devam ediyorum ve kalbimi harekete geçiren her şeyi seviyorum. Benim odak noktam caz. Ben bir caz müzisyeniyim ve bebop’u seviyorum. Beni hâlen Charlie Parker, Sonny Rollins ve Herbie Hancock gibi efsanelerin transkripsiyonlarını yaparken bulabilirsiniz. Ama aynı zamanda bambaşka müziklerle de ilgileniyorum. Rock ve blues dinleyerek büyüdüm- özellikle Hendrix, Beck ve Clapton gibi gitaristlerin yanı sıra Cream, The Beatles, The Rolling Stones ve 60’ların başındaki diğer müziklerden de besleniyorum.

Stern’in sounduna dair daha derinlikli bir kavrayış geliştirebilmek adına, diskografisinin yapıtaşlarını oluşturan Upside Downside (1986), Time in Place (1988), Jigsaw (1989) ve Standards (and Other Songs) (1992)’a kulak vermeniz önerilir. Bununla birlikte, geçirdiği kaza sonrasında kaydettiği Trip (2017) başta olmak üzere yakın tarihli kayıtlarının da kayda değer düzeyde olduğunu eklemek gerek.

Mike Stern’e elektrik gitarda ve vokalde eşi Leni Stern, saksafonda Bob Franceschini, bas gitarda Lincoln Goines ve davulda Dennis Chambers eşlik ediyor. Mike Stern Band’in 21 Ekim Cumartesi akşamı CSO Ada Ankara Ana Salon’da izleyicilerine coşkulu ve nefes kesici bir füzyon dinletisi sunacağı aşikâr. Bu benzersiz performansa tanık olmak için vakit kaybetmemenizi öneririz.

*

Gökçen Sena Duman’ın diğer yazıları

CSO Ada Ankara sonbahar programında caz.

Mike Stern konserinin biletlerini BURADAN edinebilirsiniz.

Gökçen Sena Duman

Hacettepe Üniversitesi İletişim Bilimleri Doktora öğrencisi. Konferans tercümanı. Müzik yazarı.

Gökçen Sena Duman 'in 22 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Gökçen Sena Duman ait tüm yazıları gör

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir