Lenox Caz Okulu ve Müzik Eğitimi
Ortaçağ kilise baskısının felsefe içeriğini sadece analitik ve materyalist alanlara indirgemesi spiritüel alanın seküler hayatta sanatla ifadesi için çok büyük bir kapı aralamıştı. O yüzden Beethoven kompozisyon çalışmalarını spiritüel egzersiz olarak adlandırırdı ve bu alanın pratik ile ilişkisinin farkında olarak Kant’ın Pratik Aklın Eleştirisi kitabı en etkilendiği çalışmaydı. Kant ayrıca Teorik Aklın Eleştirisi kitabıyla teori ve pratik arasındaki ilişkileri her yönüyle açıklamaya çalışıyordu. Daha sonra bu etki Alman teori geliştirme geleneğinin dinamosu olarak yer alacaktı ve hem müzik teorisinde hem diğer dallarda akademik dünyada baskın bir yere sahip olacaktı.
Lenox Caz okulu Caz dünyasında teori ve pratik arasındaki ilişkiyi doğal bir şekilde kurup 1957-60 yılları arasında faaliyet göstermiş olmasına rağmen etkisi yıllarca görülmüş çok özel bir oluşumdur. Cazın altın çağına ait en önemli isimler Dizzy Gillespie’den Bill Evans’a bu kurumda dersler vermişlerdir. Bu yazımda bu okuldaki uygulamalar ve etkileri ile müzik eğitiminde teori ve pratik arasındaki denge arayışının almış olduğu formların tarihsel süreçlerini sizinle paylaşmak istiyorum.
1900’ lerin başında mühendislik ve bilimsellik üzerine kurgulanan hayat formu müzik eğitiminde matematiksel açıklamaların oranını giderek arttırmıştı. Özellikle Arnold Schoenberg’in yazdığı kitaplar bilimsel dilin müzik eğitimine kurgulanması alanında çok kuvvetli etkileri olmuştu. 1945 de kurulan Berklee Müzik okulu matematiksel prensiplere dayanan bir armoni ve kompozisyon metodu olan Schillinger Metodu’na göre eğitim vermekteydi. 60’lardan itibaren çağdaş sanatın anlaşılmaktan çok sofistike bir dile yönelmesi, çağdaş düşünce akımlarının sadece analitik ve tanımsal bir niteliğe indirgenmesi pedagoji dünyasında anlamanın ve öğrenilen materyalle doğal bir ilişki kurmanın alanlarını daralttı. 80’ lerden itibaren ise piyasa koşullarının her alana hakim olduğu neo-liberal formal yapı ile birlikte bir şeyi gerçekten anlamaktan çok nasıl olduğunun önemi olmayan bir yapma ve popüler bir alan yaratma kaygılarıyla birlikte kurumsal eğitim günümüzde ciddi bir fonksiyon ve değer kaybı yaşamaktadır.
Bu tarihsel süreç öğretim aşamasında iki temel yaklaşım formu oluşturmaktadır. Birincisi teknik ve teorik açıklamaların uygulama alanından giderek uzaklaşması. İkincisi ise anlatılmaya çalışılan konunun gereğinden fazla yüceltilmesi. Bu iki form öğrencilerin konu ile doğal bir ilişki kurma aşamalarına yapısal zararlar vermektedir. Ayrıca üretim ve paylaşım kalitesinin düşüklüğünün arkasındaki en temel pedagojik unsurların bunlar olduğunu düşünmekteyim.
Bu yaklaşımın birçok eğitim kurumunda baskın olmasına rağmen Lenox Caz okulundaki 3 yılın birçok kuruma göre caz dünyasında etkisi çok daha baskın bir hal aldı. Bunun nedenlerini yaşanılan iki anı üzerinden anlatmak istiyorum. Dizzy Gillespie bir ensemble dersinde Indiana parçası çalınırken piyanistin çaldığı hatalı akor üzerine piyanonun başına geçip teorik bilginin uygulamaya yönelik alanını neden sonuç ilişkisine bağlı bir şekilde o kadar net anlatmış ki herkes için bu açıklama kendi yollarını ararken rehber niteliğinde bir hat çizmiş. Diğerinde ise Kenny Dorham uzun sure Charlie Parker yanında yer alıp çalışıyla ilgili teorik ve pratik noktalar yakalamaya çalışıyormuş fakat Charlie Parker bilgi vermek istemiyormuş. İlettiği kadarıyla Lenox’da öğrencilerin bu yabancılığı hissedip cazı gereğinden daha uzak bir yere koymasını istemiyormuş o yüzden tecrübe ve bilgisini öğrencileri caza yakınlaştırmak adına kullanıyormuş.
Bu iki anı referans alındığında yaşadığımız tıkanıklara cok özel bir pencere açıyor; şeffaflığın olmadığı ve paylaşım kalitesinin düşük olduğu yerler kendini yenilemekten uzak kalıp kendine ait bir alan yaratmanın araçlarını geliştirecek duygusal ve zihinsel yaklaşım üretemiyorlar. Günümüz dünyasında yerel ve global ölçekte müzik eğitim alanındaki tıkanıklıklara alternatifi Lenox 1960’ lardan bugüne bir model olarak sunuyor.