Bir Damla Su Saflığında: Ludovico Einaudi – Underwater
Rivayete göre efsanevi heykeltıraş Michelangelo, “Davut” heykelini bitirdikten sonra bir izleyicisinin coşku dolu övgülerine büyük bir tevazuyla cevap vermiş: “O zaten mermer kalıbın içindeydi, ben sadece fazlalıkları yonttum.” Bu söz, sanatsal yaratımları incelerken sıklıkla aklıma gelir. Biricik bir eseri sıradan bir objeden veya kavramın içinden imbikten geçirerek damıtmak ve var edebilmek sanatçının yetkinliği gösteriyor.
Bir müziği bestelerken muhtemelen nasıl yarattığınız değil özündeki güzelliği ortaya çıkarmak için nelerden fedakârlık ederek, özenle yeniden meydana getirdiğiniz önemli. Ludovico Einaudi’nin 20 yılın ardından yayımladığı ilk solo albümü Underwater, su berraklığında bir 48 dakika sunuyor. Albümün özenle seçilmiş ismi içsel bir akışa ve birbiri ardına akan tekrarlı melodilerin sadeliğini ifade edecek şekilde düşünülmüş. Einaudi imzalı kapak fotoğrafındaki zarif kuğu ise içindeki müziğin bir görsel karşılığı.
Decca firmasından yayımlanan Underwater, sakin akıcılıkta, ninni gibi huzur veren hayalbaz bir masallar ülkesi ezgisi gibi. Aradığınız huzuru bulabileceğiniz bir kuytu köşe.
Einaudi’nin bir müziği hakkındaki bir sözü dikkatimi çekmişti. “Müziğim tek renk değil. Müzik pentagramını oluşturan renklerin birleşimidir. Bu kombinasyon mevsime ve duruma göre renk değiştirir” diyordu. Bana sorarsanız Einaudi’nin müziğinde sürekli yenilenen yeni ve canlı renkleri bir biri ardına görmeniz mümkün. Underwater albümünü dinleyin. Eğer albümü beğenirseniz çağımızın en prestijli bestecilerinden biri olan Einaudi’yi bir defa yaşanacak bir müzik deneyim için 12 ve 13 Haziran‘da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.