Akbank Caz Festivali

Ben Webster: O bir saksofon devi…

Ben Webster, caz âleminde bir saksafon devi olmanın ötesinde, müzik dünyasında kalıcı iz bırakan nadir icracılardan biriydi. 1930’ların ilk günlerinden başlayarak sonraki yıllarına kadar, ‘benzersiz ve unutulmaz’ sıfatlarını fazlasıyla hak eden bir ses halesi yaratarak, saygı duyulan ve takdir edilen bir figür haline geldi. Bu yazı, bu efsanevi müzisyenin hayatına ve kariyerine şöyle bir göz atıyor, sanatının biçimlendiği yılları, öne çıkışını, işbirliklerini ve caz üzerindeki kalıcı etkisini anlamayı ve dili döndüğünce anlatmayı amaçlıyor.

1909’da Kansas City, Missouri’de doğan Ben Webster, ilk sahne çalışmalarını memleketinde, yerel canlı caz sahnelerinde yaptı. Bu ilk deneyimleri, sayısız caz harikasının yeteneklerini besleyen şehrin zengin müzik mirasından derinden etkilenmesine yol açtı. Müzikal yolculuğu trompetle başladı, ancak imza enstrümanı haline gelen saksafona bağlanmakta çok gecikmedi. Webster’ın müzikal yetenekleri çok erken fark edildi. Kısa süre sonra kendini çeşitli yerel gruplarda çalarken buldu ve becerisini hızla geliştirdi. Kendine özgü tarzını keşfetmekte gecikmeyen sanatçı, gelecekteki başarısının temelini atmaya başlarken, onu olağanüstü bir müzisyen haline getiren günleri de çabuk atlattı.

1940’lar, Ben Webster’ın kariyerinde çok önemli bir dönemi işaret ediyordu; beklenenden daha da hızla spot ışıkları altında parladı ve önde gelen bir caz saksafoncusu olarak ün kazandı. 1940 yılında Duke Ellington Orkestrası’na katıldı ve bu onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Grubun müzikal düzenlemeleri, Webster’ın yeteneklerinin parlaması için ideal bir platform oldu, etkileyici çalışını ve büyüleyici tonunu sergilemesine zemin hazırladı. Ellington’da çaldığı dönem çok verimli geçti ve caz dünyasındaki yerini sağlamlaştıran çok sayıda kayıt ve canlı performansla sonuçlandı. Ellington’ın grubuyla yaptığı sololar, özellikle “Mood Indigo” ve “Sophisticated Lady” gibi klasikler parçalar üzerine yaptığı doğaçlamalar, caz tutkunları arasında anında beğeni topladı ve ayrıcalıklı bir yer edinmesini sağladı.

Ben Webster’ın yeteneği ve çok yönlülüğü, onu caz tarihinin en büyük isimlerinden kimileriyle işbirliği yapmaya yöneltti. Müzikal ortaklıkları, yaratıcı yolculuğunu zenginleştirecek unutulmaz kayıtlar ve canlı performanslarla sonuçlandı. En dikkate değer işbirliklerinden biri, ünlü Kanadalı piyanist Oscar Peterson ile oldu. İkilinin müzikal uyumu, kayıtlarında ve konser performanslarında açıkça görülüyordu. Sinerjileri, dünya çapındaki izleyicileri büyüleyen zarif melodiler ve ustalıklı doğaçlamanın bir karışımından oluşuyordu. Webster’ın efsanevi şarkıcı Ella Fitzgerald ile yaptığı işbirliği de dikkat çekici sonuçlar verdi. Müzikal etkileşimleri, bireysel yeteneklerinin ve işbirliğinin gücünün bir kanıtıydı ve caz repertuarının klasikleri haline gelen kayıtlara birlikte imza attılar. Ayrıca Art Tatum, Billie Holiday ve Count Basie gibi önemli isimlerle de işbirliği yaptı.

Ben Webster’ın imza sesi, sıcaklığı, zenginliği ve etkileyici derinliği ile farklı bir karakter oluşturdu. Çalışı, melodi ve doğaçlamanın kusursuz bir karışımıydı ve saksafonda ustalığını sergilemesini sağlıyordu. Yükselen melodilerden içten baladlara kadar müziği aracılığıyla çok çeşitli duyguları ifade etme konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahipti ve bu yeteneğini cömertçe sergiledi. İfadesi benzersiz olmasına benzersizdi ama, blues, swing ve bebop unsurlarını birleştirerek kendine özgü ve büyüleyici bir ses yaratmıştı. Webster’ın tarzı, kendine özgü bir sıcaklık ve dışavurumculuk katan vibrato kullanımıyla tanımlandı ve ilk duyuluşta tanınır olmasını sağladı. Ayrıca uzun, lirik cümleleri alabildiğine tutkuluydu, genellikle güzelliği ve duygusal derinliği ile dinleyicileri büyüleyen karmaşık melodiler dokuyordu. Onu biricik yapan birçok özelliğinin olması da şaşırtıcıdır.

Yaşlılık döneminde kişisel zorluklar ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalmasına rağmen, Ben Webster daha sonraki kariyeri boyunca performans sergilemeye ve kayıt yapmaya devam etti. Üretken bir müzisyen olarak kaldı hep. Yeteneğini, çok yönlülüğünü sergileyen birçok önemli albüm çıkardı. Webster’ın daha sonraki kayıtları genellikle müzikal kişiliğinin daha yumuşak, daha içe dönük yanını öne çıkarıyordu ve bunca yıllık performansı boyunca kazandığı bilgeliği ve deneyimi belgeliyordu. 1964’te yayınlanan sonraki albümlerinden biri olan “Soul”, cazı blues ve soul unsurlarıyla harmanlama yeteneğini sergileyerek çok yönlülüğünü ve yaratıcı evrimini daha da açığa çıkardı.

Ben Webster’ın mirası ve tüm verimleri, caz dünyası üzerindeki kalıcı etkisinin bir kanıtı. Tüm zamanların en büyük tenor saksafoncularından biri olarak kabul edilen Webster’ın eşsiz sesi ve çalış stili nesillerdir müzisyenlere ilham olmaya devam ediyor. Webster’ın müziği dünya çapındaki caz meraklıları tarafından hâlâ tutkuyla sevilmeye ve dinlenmeye devam ederken, kayıtları sanatının ve etkisinin zamansız bir hatırlatıcısı olmayı sürdürüyor. Saksafondaki kendine özgü sıcaklığı ve ifade gücü caz üzerinde kalıcı bir etki bırakmakla kalmayıp, onun izinden giden sayısız müzisyeni etkiledi ve etkileme devam ediyor.

Ben Webster, kariyeri boyunca caz dünyasına yaptığı katkılardan dolayı çok sayıda ödül ve takdirname aldı. Yeteneği, müzik dünyası üzerindeki kalıcı etkisinin bir kanıtı olarak Grammy Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne değer görülmesinin dışında Down Beat Jazz Hall of Fame, National Endowment for the Arts Jazz Masters gibi çeşitli ödüllerle takdir edildi. Bu ödüllerin çoğunun onun sanatına ve caz dünyası üzerindeki derin etkisine bir övgü niteliği taşıdığı tartışma götürmezdir sanırım.

Ben müzikçalarıma Webster’den bir Chelsea Bridge yorumu koyup, derin düşüncelere dalarken ve böylelikle yazının sonunu getirirken, sizleri de ustanın unutulmaz sesine kulak vermeye çağırıyorum. İşte onun kariyerinde öne çıkan ve onu tanımanız için mutlaka dinlemeniz gereken kimi önemli albümler:

King of the Tenors (1953) Bu albüm, Webster’ın Verve etiketiyle yaptığı ilk kayıtlardan biridir. Solo yeteneğini sergileyen önemli albüm, Webster’ın güçlü ve duygusal saksofon tonunu ön plana çıkarır. “Danny Boy”, “How Long Has This Been Going On?” ve “Tenderly” gibi unutulmaz standart yer alır. Oscar Peterson (piyano), Herb Ellis (gitar), Ray Brown (bas) ve J.C. Heard (davul) gibi dönemin önemli müzisyenleri eşlik eder Webster’e.

Soulville (1957) Verve etiketiyle yayınlanan bu albüm, Webster’ın en tanınmış çalışmalarından biridir. Oscar Peterson Trio ile kaydedilmiştir. “Soulville”, “Late Date”, “Time on My Hands” gibi parçaları içerir. Webster’ın karakteristik yumuşak tonu ve duygusal yorumları bu albümde doruk noktasına ulaşır. Webster’ın en tanınmış albümlerinden biri olur haliyle.

Coleman Hawkins Encounters Ben Webster (1957) Verve etiketiyle yayınlanan bu albüm, iki büyük tenor saksofoncunun bir araya geldiği tarihi bir kayıttır. “Blues for Yolande”, “La Rosita”, “You’d Be So Nice to Come Home To” gibi parçalar yer alır. İki ustanın farklı stillerini karşılaştırma fırsatı sunar bizlere. İki büyük tenor saksofoncu arasındaki tarihi bu buluşma, bu türden buluşmaların da öncülerinden sayılır.

Ben Webster Meets Oscar Peterson (1959) Verve etiketiyle yayınlanan bu albüm, Webster ile ünlü piyanist Oscar Peterson’ın muhteşem işbirliğini sergiler. “Tenderly”, “Sunday”, “In the Wee Small Hours of the Morning” gibi standartlar içerir. Webster’ın balad yorumlamasındaki yetkinlik ve Peterson’ın virtüözlük düzeyinde piyano çalışı ve mükemmel bir uyum içinde oluşları öne çıkar.

The Warm Moods (1961) Reprise etiketiyle yayınlanan bu albüm, Webster’ın balad yorumlama yeteneğini gösteren bir başyapıttır. “My Romance”, “Gone With the Wind”, “Star Dust” gibi klasik parçalar yer alır. Webster’ın saksofonu, yaylı sazlar ve ritim seksiyonuyla desteklenir.

See You at the Fair (1964) Impulse! etiketiyle yayınlanan bu albüm, Webster’ın geç dönem çalışmalarından biridir ve artık ustalık mertebesine ulaşmış bir müzisyenin ürünlerini bize iletir. “See You at the Fair”, “Someone to Watch Over Me”, “Lover, Come Back to Me” gibi parçalar içerir. Webster’ın olgun ve derinlikli tonu bu albümde net bir şekilde duyulur.

Meraklısına Notlar:

Turgay Kantürk

Şair, yazar, tiyatro yönetmeni, oyuncu.

Turgay Kantürk 'in 60 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Turgay Kantürk ait tüm yazıları gör

Avatar photo

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir