Akbank Caz Festivali

32. Akbank Caz Festivali’nin İlk 5 Konseri

Müzik, pandemi sürecinde yaşadığımız kültürel fakirliğin etkilerinden sıyrılmamızı sağlayacak ilaçların en başında geliyor. Zorlu zamanları arkamızda bıraktığımıza inanmak istediğimiz bu yeni süreçte, müziği müzikseverle buluşturacak konserlerin ve festivallerin hazırlıkları da son hızıyla devam ediyor.

Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden biri olan Akbank Caz Festivali bu yıl 24 Eylül – 9 Ekim tarihleri arasında İstanbul’u ve müzikseverleri cazın farklı renkleriyle 32. kez buluşturacak.

Organizasyonu ve içerik programlaması Pozitif işbirliğiyle gerçekleştirilen ve Avrupa’nın en prestijli caz festivallerinden biri konumunda olan Akbank Caz Festivali’nin ilk konser biletleri 9 Ağustos Salı günü Biletix’te satışa çıkıyor.

Duyurulan ilk 5 etkinlikte yer alacak ve cazın farklı renklerini temsil eden isimlerin müzikseverleri mutlu edeceğini sanıyoruz: Abdullah Ibrahim, Ravi Coltrane, Portico Quartet, HÜM ve Oded Tzur Quartet.

Cape Town doğumlu piyanist, flütist ve besteci Abdullah Ibrahim yaşayan en önemli caz müzisyenlerinden birisi. Başlangıçta, Duke Ellington’ın kompozisyonel yaklaşımından ve Thelonious Monk’un ritm anlayışından etkilenmiş olsa da, kısa sürede, kendine has çalış stilini geliştirdi. Öyle ki, eğer daha önce dinlediyseniz, ilk bir kaç ölçüden sonra hemen tanıyabileceğiniz denli karakteristik bir piyano stili var.

Profesyonel yaşamına çeşitli orkestralarda piyano çalarak başlayan Ibrahim 1959 yılında, Kippie Moeketsi ve Hugh Masekela gibi müzisyenlerle birlikte Jazz Epistles grubunu kurdu. Ülkesindeki Apartheid rejiminin baskıları nedeniyle ülkesinden ayrılıp önce Avrupa’ya, ardından New York’a taşınan Abdullah Ibrahim, aralarında Ornette Coleman, Pharoah Sanders ve Duke Ellington gibi devlerin olduğu çok sayıda müzisyen ve toplulukla çalıştı. Müzikal yaklaşımını en dolaysız şekilde yansıtmasını sağlayan grubu Ekaya ile birlikte başyapıtlara imza attı. 1990’da apartheid rejiminin son bulmasını müteakip, Güney Afrika Cumhuriyeti’ne geri dönen Ibrahim, caz tarihinin en özgün ve üretken isimlerinden biri olarak konserler vermeye ve albüm yayınlamaya devam ediyor.

Yalnızca caz sahnesinin değil; küresel müzik tarihinin değerli figürlerinden biri olan Abdullah Ibrahim, 6 Ekim Perşembe akşamı AKM Tiyatro Salonu’nunda.

Konsere hazırlık için, 2021’de yayınlanan solo piyano albümü Solotude’a kulak vermenizi öneririz.

https://open.spotify.com/album/0lM02YkiIHU0w9urivTBQC?si=pEAlp_HjRhWuhoLy47gY2g

Müzisyen bir babanın ya da annenin çocuğu olarak dünyaya gelmek, hele de bu müzisyenler John Coltrane ve Alice Coltrane olursa kariyer olarak müziği seçmek, hele hele, kendisinden sonraki caz tarihini dramatik şekilde değiştirmiş babasının ana estrumanı olan tenor saksofonu yaşam amacı olarak seçmek, tek kelimeyle cesur bir tercih. Bu duruma kader de diyebilirdik.

Ravi Coltrane, saksofonu seçmiş sayısız müzisyen gibi John Coltrane’nin takliti olmak bir yana, miras aldığı müzik tutkusuyla kendi çizdiği yolda ilerleyip kendine has bir ifade tarzı oluşturan ve gerek eşlikçi gerekse lider olarak seçkin caz albümlerine imza atmış bir müzisyen.

Kariyerinin ve yaşamının en önemli uğraklarından birisi, bize göre, annesi Alice Coltrane’nin son albümü Translinear Light‘ın prodüktörlüğünü yapmak ve enstrumanıyla icralarda yer almak. Her dinlendiğinde farklı tatlar veren bu albüm, hem Alice Coltrane’nin hem de modern dönem cazın en önemli kayıtlarından biri.

Ravi Coltrane, klavyede Gadi Lehavi, basta Lonnie Plaxico ve davulda Elé Howell olmak üzere birinci sınıf bir ekiple 8 Ekim Perşembe akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde ebeveynleri Alice ve John Coltrane’in şarkılarından oluşan bir repertuvarla, caz tarihinin iki benzersiz kahramanına saygı duruşunda bulunacak.

https://open.spotify.com/album/5yj8fr40OGYwODHZKsRJZY?si=mNWCWAG0SuaJkZzf6QQifg

New York’da yaşayan İsrail doğumlu saksofoncu ve besteci Oded Tzur, modal caz, Klasik Hint Müziği ve modern kompozisyonel yaklaşımlardan damıttığı özgün müzikal yaklaşımıyla ve çalışına eklediği mikrotonal seslerle son dönemin en dikkati çeken saksofoncularından. Besteleri, sadece batının değil doğunun öyküsel anlatım geleneği ile bugünün modern kompozisyonel yaklaşımları arasındaki görünür ve görünmez ilişkilerden kökleniyor. Böylelikle grubunu ‘21. yüzyılın Coltrane Quartet’i şeklinde tanımlayanlar dahi var.

Oded Tzur, Enja Records’la yayımladığı iki albümün ardından Manfred Eicher’ın dikkatini çekti ve ECM Records ailesinin bir parçası oldu. 2020 albümü Here Be Dragons, şimdiden modern klasikler arasında sayılıyor. Raga geleneklerine kişisel bir yorum getirdiği, bir Sebastião Salgado fotoğrafını kapağına taşıyan 2022 çıkışlı albümü Isabela ise birçok müzik otoritesine göre son 10 yılda ECM etiketiyle yayımlanan en etkileyici işlerden. Birer hikâye anlatır gibi işlenmiş kompozisyonlarıyla Oded Tzur Quartet, 9 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde olacak.

https://open.spotify.com/album/53IXzlGp6ibwzN5DHR156U?si=TaKuHxqyT8K_9fobM-i68Q

Davulda Duncan Bellamy, kontrabasta Milo Fitzpatrick, soprano ve tenor saksofonda Jack Wyllie ve vurmalılarda Taz Modi olmak üzere, 2005’te Londra’da aynı okulda müzik eğitimi alan dört arkadaş tarafından kurulan Portico Quartet, stillerden soyutlanmış müzikal arayışların izini sürüyor.

Caz, electronica, ambient ve klasik müzik türlerinin etkisinde kariyerinin her dönemecinde kabuk değiştiren ve farklı sonik kimliklere bürünen kolektif, bugüne dek Real World, Ninja Tune, Gondwana Records gibi köklü plak şirketlerinden albümler yayımladı. 2007 tarihli çıkış albümleri Knee-Deep in the North Sea, aynı sene Time Out dergisi tarafından Caz, Folk ve Dünya Müziği kategorisinde yılın albümü olarak seçildi ve 2008’de Mercury Ödülleri’ne aday gösterildi. Melodik perküsyon hang drum’ı karakteristik bir yaklaşımla ses paletine yerleştiren Portico Quartet, yenilikçi ve sürükleyici enstrümantal kompozisyonlarının her biriyle başka bir serüvene koyuluyor âdeta.

2021’e birbirinden farklı müzikal estetiklerin ürünü olan iki albüm birden sığdıran dörtlü, Mart 2022’de de dört şarkılık “Next Stop” kısaçalarını yayımladı. 6 Ekim akşamı Babylon sahnesinde dinleyeceğimiz İngiliz grup, kariyerinin belki de en üretken döneminde.

https://open.spotify.com/album/3tAyluhjmvdlCtLPJPh8sz?si=xNos78c7QYeriJ2XPf9hhA

HÜM, Oslo caz sahnesinde uzun yıllardır çeşitli orkestralarla üretimini sürdüren üç müzisyenin ortaklığıyla hayat bulan yeni bir trio. Bjørnar Kaldefoss Tveite, Magnus Sefaniassen Eide ve Bojan Marjanovic üçlüsünün ayrıksı ve kişisel birikimleri; değişken müzikal alfabelerin kullanıldığı doğaçlamaya geniş alanlar bırakan seanslarında bütünleşiyor. Nordik caz estetiğini klasik müzik tandanslı dokular ve alışılmışın dışında ritimlerle zenginleştiren HÜM, enstrümanların birbirini gölgelemediği bir üretim metoduna sahip. Enstrümanların kendi aralarındaki etkileşimle bir an olsun tökezlemeyen, sürükleyici sonik manzaralardan oluşan ilk albümü Don’t Take It So Personally”yi Ocak 2022’de Losen Records aracılığıyla yayımlayan Norveçli grubun ilk İstanbul konseri, 4 Ekim Salı akşamı Akbank Sanat’ta.

https://open.spotify.com/album/14ZdSjheUFsT7E2d9YElgP?si=SeBxJXgMTgeJga4JXKMLZw

Dark Blue Notes

Editor

Dark Blue Notes 'in 60 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. Dark Blue Notes ait tüm yazıları gör

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir