Zuhal Focan
Kendinizi tanıtır mısınız? Cazla ilintinizi belirtebilir misiniz?
İstanbul doğumluyum. İ.Ü.Edebiyat Fakültesi mezunum. Cazı TRT3 Radyosundan, Erol Pekcan’ın, Hülya Tunçağ ve Teoman Baber’in programlarından dinleyerek sevdim. Caz gitaristi Önder Focan’la evliyim. Bir oğlumuz var. 1991 yılında Caz Derneği’nin kuruluşunda yer aldım. 2 yıl süresince Caz Derneği’nin önce yardımcılığını daha sonra da başkanlığını yaptım. 1996 yılı başında Türkiye’nin ilk ve tek caz, blues ve emprovize müzik dergisi JAZZ’ı çıkardım. Halen JAZZ Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yapıyorum. Açık Radyo’da, Yapı Radyo’da, Radyo 92.3’de geçmiş dönemlerde 2 yıl TRT Radyo 3’de Caz Vitrini adlı programı hazırlayıp sundum. Joy Jazz internet radyosunda 2013-16 arası “En yeniler” adında radyo program yapımcılığını yaptım. 2002 Kasım’ında İstanbul Galata’da Nardis Jazz Club’ı açtım, halen işletmesini yürütmekteyim.
Dinlediğiniz ya da sizde iz bırakan ilk caz albümünü hatırlıyor musunuz?
Benim çocukluğumda cazı sadece radyodan dinleme imkanımız vardı. Babam Willie Conover’ın temiz Jazz Today yayınını yakalamışsa oradan kulağıma dolmuştur. Ben daha bilinçlenip seçmeye başladığımda TRT3’den Erol Pekcan yayınlarından dinledim. Ella şarkıları hep hoşuma gitti. Ama ilerleyen yıllarda Charlie Haden’ı dinledim, sevdim. Son 20 yıllık dönemde işim gereği çok şey dinlediğimden yeni ses ve isimleri merak ediyorum daha çok.
Cazın yaşamınızdaki anlamı nedir?
Benim için tek şey…
Sizce caz diğer müzik türlerinden hangi yönleriyle farklıdır? Farklı mıdır?
Çok farklıdır. Demokratiktir. Diğer türlere saygı duyar. Bence canlı dinlemek iyidir. Müzisyenlerin yaşanan andan, dinleyiciden, birbirlerinden etkileşimlerini görmek, her seferinde başka deneyimler yaşamak heyecan vericidir.
Sizce caz diğer müzik türlerinden üstün müdür? Neden?
Bence üstündür. Üstünlüğü müzisyenlerin yetkinliğinden gelir. Enstrümanlarına hakimiyetleri dışında müziğe de olağanüstü hakimler, hata yapar, anında toplarlar. Anında beste yapma yetenekleri başka hiç bir türün müzisyeninde görülmez.
Artık faal olmayan ya da ölmüş hangi müzisyeni ya da grubu canlı dinlemek isterdiniz?
Tabii ki Ella’yı dinlemek isterdim. Tam İstanbul Caz Festivali’ne geleceği konuşuluyordu. 1996 yılıydı, festival öncesi Haziran ayında yitirdik.
Faal olan hangi müzisyeni ya da grubu canlı dinlemek istersiniz?
Julian Lage, aklıma ilk o geldi.
Cazı bir enstrümanla özdeşleştirecek olsanız, bu, hangisi olurdu? Neden?
Bas. Önder yeni albüm yaptı. Adı Aubergine / Patlıcan. Her ne kadar adı komik ve gastronomi hikayesi barındırıyor gibi görünse de esas konu, bas. Konu üzerinde o kadar çok konuştuk ki patlıcan tek başına lezzetli bir sebze değildir, ama başka katkılarla olağanüstü bir lezzet, kendi ekseninde yola çıkan bir tat dokusu oluşturur. Müzikte, özellikle cazda bu analoji kontrabas veya bas gitar ile yapılabilir. Bas tek başına dinleyiciyi etkilemeyebilir ama bir grup içinde yokluğu düşünülemez. Müzikte tat, bası temel alan katmanların katmanların birlikte yarattığı tını dokularıyla oluşur. Özellikle caz müziğinde bası çeker alırsak çok özel bir durum dışında müzik tüm keyfini yitirir.
Yapılması kolay değil, biliyoruz; ama tarifinin yapılması gerekirse, caz nedir?
Bence çok kolay, caz müzisyeninin çaldığı müziğe caz denilir.
Sınırsız bütçeniz olsa cazla ilintili ne yapmak isterdiniz?
Caz derneğinde 5 yıl çalıştım, radyo programları yaptım. Dergisini halen çıkarmaya devam ediyorum. Kulübünü 20 yıldır yönetiyorum. Bilmem? Siz söyleyin?