Sessiz Bir Kahraman: Russell Malone (1963-2024)
Caz kültürün gelişmesine katkı sağlayan sessiz kahramanlar vardır. Bu kahramanların isimleri panolara hiç bir zaman büyük puntolarla yazılmaz. Ama biz onları çok severiz. Bu önemli müzisyenlerden, müziği sayısız hayran ve müzisyene ilham veren efsanevi gitarist Russell Malone, son günlerinde yeri doldurulamaz Ron Carter Golden Striker Trio ile Japonya’da turnedeydi. Vefatından bir gün önce Blue Note Tokyo konserleri kendisinin ani rahatsızlığı nedeniyle iptal edilmişti, maalesef acı haber kısa bir süre sonra geldi. Sevenleri ve dostları Malone’un ani vefatı haberiyle sarsıldı.
8 Kasım 1963’te Georgia, Albany’de doğan Russell Malone, benzersiz tonu ve gitar tutkusuyla caz toplumunda kendine büyük bir saygınlık kazanmıştı. Malone’un müzik yolculuğu, henüz dört yaşındayken annesinin ona hediye ettiği oyuncak bir gitarla başlamıştı. Bu eşsiz armağan, Malone’un son nefesine kadar sürecek müzik sevgisini ateşleyen bir yolun kapısını aralamıştı.
Malone’un çocukluk yıllarında çevresinde her zaman bir müzik ortamı vardı. Malone, kulağına dolan blues, gospel ve country müziğinden ilham aldı ve bu sesler ile kendine özgü tarzını şekillendirdi. Gençlik yıllarında George Benson’ı televizyonda izlerken müzisyen olma hayalini sağlamlaştırdı. Müziğe olan adanmışlığı, sahne arkadaşları ile kurduğu sıcak dostlukları, uyumluluğu ve doğal yeteneği, becerilerini hızla geliştirmesini sağlayarak gelecekteki başarısı için yolunu açmıştı .
Pek çok müzisyenin takip ettiği yolu izleyen Malone, gençliğinde yerel müzisyenlerle sahne alarak sahnede pişti. Henüz 25 yaşındayken Jimmy Smith’in grubuna katıldı ve böylelikle profesyonel kariyeri başlamış oldu. Bu fırsat ona, kendini daha çok geliştirebileceği bir pratik alanı, imtihan mekanı sundu. Çok yönlülüğünü ve yeteneğini sergilediği ilk albümü “Russell Malone” ile başlayan kayıt kariyerinde kendi adına 15 albüm kaydetti ve Ron Carter, Ray Brown, Harry Connick Jr., Benny Green, Diana Krall, Houston Person gibi isimler başta olmak üzere pek çok isim ile iş birlikleri ve kayıtlar yaptı.
Russell gençlik dönemleri sonrası yeni müzikal fikirler keşfetti ve piyanist Benny Green ile verimli bir ortaklık kurdu. 1997-2000 arası yayımlanan beğenilen kayıtları ikilinin sinerjilerini vurguladı ve Russell’ın usta bir gitarist olarak ününü daha da pekiştirdi. Zorluklara rağmen müziğe olan tutkusu asla azalmadı.
Russell’ın müziği, hayatının ilerleyen dönemlerinde de ilham vermeye devam etti ve Sonny Rollins gibi efsanelerle yaptığı iş birlikleri onun uyum yeteneğini sergiledi. 2010 kaydı olan muhteşem “Triple Play” albümündeki elegant soundu bir müzisyen ve besteci olarak gelişimini gözler önüne seriyordu.
Sayısız caz müzisyeni ile çalışmaları olan Malone, hayranlarının kalbinde haklı bir yer kazandı. Benim için ise Malone’un en verimli dönemleri Ron Carter Golden Striker Trio dönemi olmuştur. 22 Mart 2013 tarihinde biletini aylar öncesinden satın alarak en önden izleme şerefine ulaştığım İstanbul konserleri hayatımın dönüm noktalarından biri olmuştu. Ardından yine Ron Carter ile geldikleri Akbank Caz Festivali ile Nardis Jazz Club konserleri Türk seyircisinin Malone’u daha yakından tanımasını sağladı.
23 Ağustos’da henüz 60 yaşındayken hayata veda eden Malone’un beklenmedik ölümü caz topluluğunda derin bir boşluk bıraksa da mirasının devam edeceğine şüphe yok.
Huzur içinde yat usta. Müziğin kayıtlarda ve gelecek nesil caz gitaristlerinin sana adanmış notalarında ve aranjmanlarının saklı köşelerinde yaşamaya devam edecek.