Queen Touché Sahnesinde: Uraz Kıvaner İle Röportaj
Caz piyanisti Uraz Kıvaner, 6 Ocak akşamı touché’de Queen’in tarihe damgasını vurmuş şarkılarını seslendirmeye hazırlanıyor. Chet Baker Project ile geçtiğimiz aylarda dikkat çekici bir işe imza atan Kıvaner, orkestra arkadaşlarıyla bu sefer de Queen şarkılarını caz sounduyla yorumluyor. İlk kez İsrail’de Yafa Caz Festivali’nde dinleyiciyle buluşan Queen Project’in Türkiye’deki ilk seslendirilişinin gerçekleşeceği konser öncesi Uraz Kıvaner ile müzikal yolculuğu ve bu projesi üzerine konuştuk.
Öncelikle nasılsınız? Yeni bir yıla başladık. Yeni yıla dair düşünceleriniz, umutlarınız neler?
Çok teşekkürler gayet iyiyim umarım sizler de iyisinizdir. Her şeyin daha net ve Cumhuriyetimizin 100. yılında gerektirdiği gibi olması en büyük temennim.
Pandemi pek çok şeyi sekteye uğratmıştı. Sanat bunların başında geliyordu. Uzun süre salonlar sessizdi. Bir süredir eski ivmeyi yakalamış durumda. O süreci nasıl geçirdiniz? Bir müzisyen olarak çalışmalarınızı nasıl etkiledi?
Evimi eşimle beraber keyifle vakit geçirebilecek bir yere dönüştürdüğümüz için en azından çok da çıldırmadan Pandemiyi atlattık. Müzik manasında üretim çok da içten gelmediği için fazla olamadı ama online konserlerdi, zoom söyleşileriydi gibi şeyler sayesinde yine de müzikten kopmadım. Öğrencilerimize de online okul formatında dersler vermek zorunda olduğumuz için de yine de uğraşacak şeyler vardı. Herkes gibi ben de bu sefer online kayıt ve canlı konser için gerekli en uygun teçhizat v.b gibi şeyler konusunda baya bilgi sahibi oldum. Kısacası götürüsü finansal ve biraz mental ama getirisi de yeni bilgi kazanımları oldu…
Geçtiğimiz aylarda Chet Baker Project ile Zorlu PSM touché’de sahne almıştınız. Güncel çalışmanıza geçmeden önce o proje hakkında biraz bilgi almamız mümkün mü? Farklı bir yere evrilecek mi?
Evet, Chet Baker projem çok sevdiğim bir müzisyene yönelik yaptığım ilk projeydi ve de ilk albümüm “PIECES”da söylediğim 2 parçayı dinleyenlerin güzel tepkileri sonucu ortaya çıkardığım bir proje oldu. Aranjman yapmayı seviyorum. Ve de her parçaya kendimce yeni bir nefes vermeye çalışıyorum. Projeye olan yoğun ilgiden dolayı da en az benim kadar Chet Baker sever bir sürü insan olduğunu da görmüş oldum. Ümit ediyorum yakın zamanda projeyi dijital bir albüme dönüştürmek de ilk yapacağım şeylerden biri olacak.
Şimdi sırada Zorlu PSM touché’de seslendireceğiniz Queen Project var. Kişisel olarak Freddie Mercury benim için çok özel bir yerdedir. Keza Queen de öyle. Dolayısıyla sorularım biraz da bir hayran gözüyle olacak. Queen Project ortaya nasıl çıktı?
Kısaca bu proje Israil’deki 2022 Jaffa Caz Festivali için seçilen uluslararası 8 müzisyenden biri olduğum için ortaya çıktı. Bu festival her sene farklı bir tema ile yapılıyor. 2022’de de tema efsanevi rock gruplarıydı. Her seçilen müzisyen daha önceden belirlenmiş listeden istediği grubun kendi hazırladığı aranjmanlarıyla festivale katılıp hem oradaki yerli müzisyenler hem de o seçilen müzisyenler arasından bir iki ismi de katarak projesini seslendiriyor. Ben de Queen’in parçalarını özellikle Bohemian Rhapsody’i zorlu bir test olarak gördüğüm için bu projede bu efsane grubun parçalarını yapmaya karar verdim. Her parçasını ezbere bilen bir Queen hayranı olmasam da bazıları gibi çok severek dinlediğim parçaları olmuştur hayatımda.
Freddie Mercury’nin bir opera hayranı olduğunu biliyoruz. Grubun soundunun da büyük oranda operaya uyumlu olduğu, uyarlanabilir olduğunu söylemek mümkün. Peki caz uyarlamasında durum nedir? Örneğin eklemeyi çok istediğiniz ama formata uymayan bir eser oldu mu?
Şimdi aslında bu formata (Caz) uyacak o kadar çok parçaları var ki süre sınırlamam olduğu için kendi aşina olduğum parçalarını yapmaya karar verdim. Yani proje aslında Queen’in benim hayatıma yansıyışını gösteren bir roman gibi oldu. Bana göre o kadar özgün eserler yapmışlar ki her formata alıp uygulayabilirsiniz yine başka bir şeye dönüşür. Çünkü zaten asla orjinali gibi çalamazsınız ve de onlar gibi duyulmanız imkansız 😉
Queen Project’in biraz da detaylarına girmek istiyorum. Setliste dair ipuçları alabilir miyiz?
Bohemian Rhapsody projemin bel kemiği diyebilirim . Gerisi ise ülkemizde de özellikle hayranı olarak Queen dinlememiş insanların bile aşina olduğu parçalardan oluşuyor. Hatta bir tane Freddie Mercury’nin solo albümünden parça da var.
Bu çalışmayı yanılmıyorsam ilk kez İsrail’de seslendirmiştiniz. Nasıl karşılandı? Yurt dışında farklı yerlerde de Queen Project’i seslendirme hedefiniz var mı?
İsrailde bileti “sold out” olan ilk konserlerden biriydi. Oradaki halk büyük ilgi gösterdi ve sonrasında çok güzel geri dönüşler aldım… Davet geldiği sürece yaptığım her projeyi her yerde çalmak zaten en çok istediğim şey. Yurtiçi veya yurtdışı benim için farketmez …
Sizinle birlikte sahne alacak olan isimlerden de bahsedebilir misiniz?
Bu kadar kalabalık bir projeyi ilk kez seslendireceğim o yüzden çalacağım isimleri özenle seçmeye çalıştım. Beraber çalacağım her isim ülkemizde zaten tanınan kendi kariyerleri olan isimler:
Engin Recepoğulları tenor sax, Barış Doğukan Yazıcı trompet, Bora Çeliker elektrik gitar, Ozan Musluoğlu bas, Ekin Cengizkan davul.
Müzik üzerine düşünen, üreten bir isimsiniz. Sanırım bir yandan da akademik çalışmalarınız da devam ediyor. Genel bir değerlendirme açısından Türkiye’de caz sahnesinin son yıllardaki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kısa ve net olarak şunu söyleyebilirim. Ne kadar çok okul açılırsa o kadar daha ileri gider bizim caz müzisyenliğimiz. Proje üreten müzisyenlerin olduğu bir ortam bana göre her zaman iyiye gidiyordur. Sadece Caz değil bütün stillere katkısı olacağı kanaatindeyim Caz okullarının. İşini iyi bilen insanlar daha çok bilgiyle daha güzel şeyler üretirler. Sadece tüketilsin diye değil ,nesiller boyunca kalıcı olsun diye. Benim düşünceme göre işinin ehli insanların ders verdiği okullardan yetişen işinin ehli müzisyenler ülkedeki genel müzikaliteyi de yükseltecektir …
Son olarak yakın gelecekte bir kayıt projeniz olacak mı?
Chet Baker Projesini dijital mecrada albüm yapmak bu seneki yapılacaklar listemde ilk sırada…