Akbank Caz Festivali

Ludovico Einaudi ve Yürümek Üzerine

19. yüzyılda yaşayan ABD’nin önemli entelektüellerinden Henry David Thoreau, yürümek üzerine kaleme aldığı kitabında doğada yürüyüş yapmayı, moderniteye karşı bir direniş olarak tanımlayıp övgüyle bahsediyordu. Yine 19. Yüzyılda yaşamış olan Flaubert ve Nerval gibi yazarlar için de yürümek ve onun daha uzun soluklu bir hâli olan seyahat, düşünen canlı insanın varoluşu için oldukça önemliydi.

Bir yerden bir yere yürümek, üstelik de bunun herhangi bir noktaya varmak amacıyla yapmamak muhtemelen bu eylemin en güzel yanı olsa gerek. Her yerin kapalı olduğu pandemi döneminde günde ortalama 15-20 kilometre yürüyüş yapan biri olarak bu kendime dönük seyahatimde pek çok sesli kitap, podcast yayını bana yoldaşlık etmişti. Ancak özellikle bir isim var ki ona büyükçe bir parantez açmam gerekiyor, Ludovico Einaudi.

Doğada yürümeye adanmış bir proje

2019 yılında yayınlamaya başladığı Seven Days Walking projesi kapsamında haftanın yedi gününe tekabül edecek şekilde her ay bir albüm yayınlayan İtalyan piyanist Ludovico Einaudi besteleriyle bu yolculuğumda benim en büyük dostum oldu.

İlk olarak Zorlu PSM’nin açılışında 2013’te ardından 2018’de iki gün üst üste son olarak da 2020’de pandemiden hemen önce konserler veren Ludovico Einaudi ile bu süre zarfında röportajlar da yapma fırsatı bulmuştum. 2020’nin Ocak ayında Zorlu PSM’de verdiği konser öncesinde yüz yüze yaptığımız röportajda da yürüme üzerine düşünceleri ve Seven Days Walking projesi önemli bir yer tutmuştu.

2016 yılında yayınladığı ve klibiyle de ses getiren Elegy fort he Arctic ile çevre konusundaki hassasiyetini de paylaşan İtalyan besteci, tıpkı Thoreau gibi doğada yürüyüş yapma konusunda bu alışkanlığına oldukça sadık. Özellikle Seven Days Walking projesinin oluşma sürecinde her gün düzenli olarak İsviçre Alpleri’nde yürüyüş yapan Ludovico Einaudi, sadece günlere değil yürümek eylemine dair hissiyatını da bu şekilde dinleyicilerle paylaştı.

12 ve 13 Haziran’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde.

12 ve 13 Haziran’da 2023’te yeni albümü Underwater’ın turnesi kapsamında yeniden Zorlu PSM’de sahne alacak Einaudi’nin aslında tüm bestelerinde bir arayış ve kendine dönüş bulmak mümkün. Lisans ve yüksek lisans için yoğun bir şekilde makaleler hazırlamak zorunda olduğum 2009-2012 yılları arasında çok da tesadüfi bir şekilde tanıdığım ve bu sayede de hem yazarken hem de yürürken notaları kulaklığımda yankılanan Ludovico Einaudi, sakin ama yer yer de temposu artan besteleriyle günümüzün en çok tanınan çağdaş klasik müzik bestecilerinden biri konumunda.

Elektronik müzikten etnik tınılara, minimalizmden çağdaş klasik müziğe farklı türlere uzanan bir müzikal altyapıya sahip olan Ludovico Einaudi, son yıllarda film müzikleriyle de epey gündemde. Son olarak 2021’in bol Oscar ödüllü Nomadland filminin soundtrackinde yer alan Luduvico Einaudi, 2011’te Intouchables (Can Dostum) filminin müziğiyle de adından söz ettirmişti.

Müzikal üretim açısından en hareketli dönemini geçiren Ludovico Einaudi’nin aile kökleri de oldukça dikkat çekici. İkinci Dünya Savaşı sonrası İtalya’nın ikinci cumhurbaşkanı olan Luigi Einaudi dedesi, ülkenin en önemli yayınevlerinden Einaudi’nin sahibi Giulio Einaudi de ünlü piyanistin babası. 23 Kasım 1955 Torino doğumlu olan Ludovico Einaudi’nin kızı Jessica Einaudi de ülkesi İtalya’da bilinen bir müzisyen.

İtalya’nın en sanayileşmiş kentlerinden biri olan Torino’da, karşısında görkemli Alplerin olduğu bir manzarada doğup büyüyen Ludovico Einaudi’nin doğa ve yürüyüş yapmaya bu denli ilgili olmasının hikmeti belki de yaşadığı bu coğrafyanın kodlarında gizlidir.

Özetle geçtiğimiz aylarda yeni albümü Underwater’ı yayınlayan Ludovico Einaudi’yi 2023’ün kış aylarında yeniden İstanbul’da görecek olmak çağdaş klasik müzik severler için büyük şans. İtalya ve civar ülkelerdeki konserleri büyük ilgi gören ve genellikle de biletleri çok önceden tükenen İtalyan piyanistin, üretken geçen bu döneminde müzikal olarak katacağı yenilikler de heyecan uyandırıcı.

Hem İstanbul’u hem de Ludovico Einaudi’yi seven biri olarak ilhamını bu kentten alan bir Einaudi bestesini duymayı kişisel olarak çok istediğimi son söz olarak eklemiş olayım.

İhsan Dindar

10 yıl boyunca Milliyet Gazetesi ve milliyet.com.tr’de yerli-yabancı yüzlerce sanatçıyla röportajlar gerçekleştirdim. Milliyet.com.tr için 100’ü aşkın canlı ve banttan yayın yaptım. Beş yıl boyunca milliyet.com.tr Seyahat ve Kültür-Sanat sayfalarını yönettim. Yazılarım Milliyet Arkeoloji dergisinde yayımlandı.. İstanbul Kültür Üniversitesi’nde dört yıldır Kent Kültür, Sanat Yayıncılığı ve Sanat Eleştirisi dersleri vermekteyim. Aynı zamanda İKSV’de dijital içerikler editörü olarak çalışmaktayım.

İhsan Dindar 'in 17 yazısı var ve artmaya devam ediyor.. İhsan Dindar ait tüm yazıları gör

Avatar photo

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir