Çağın İkonu Harry Styles
Grammy adayları geçtiğimiz günlerde açıklandı. Harry Styles en güçlü adaylardan biri. 2022’de yayınladığı Harry’s House albümü ve yine bu albümdeki As it Was ile yılın en çok dinlenilen isimlerinden biri olmayı başaran Styles, sadece müzikte değil sinema ve moda da kendinden emin ve planlı adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
Popüler müziğin yükselişe geçtiği dönemin her on yıllık periyotları sadece vokallerden oluşan boyband ya da girlband olarak tanımlanan topluluklar özellikle gençleri peşlerinden koşturan bir şöhrete sahip oldular. 90’lardan bu yana Take That, Nsync, Backstreet Boys, Spice Girls, Destiny’s Child gibi toplulukların gördüğü bu ilgi elbette daha ciddi bir müzikal duruşa sahip olanlar tarafından epeyce yadırgandığı da bir vaka. Hepsi için olmasa da önemli bir bölümü için benzeri bir bakış açısına sahip olduğumu da not düşeyim. Elbette bir önceki yazıma konu olan Robbie Williams ya da Justin Timberlake’in başarısı bu mevcut durumun dışında. Beyonce’ın gördüğü ilgi de keza öyle.
Yaşı 30’ları geçen hatta 40’a doğru gidenler için Spotify’ın hit listeleri artık çok bir şey ifade etmemeye başlamış durumda. İçinde yer alan birkaç sanatçı hariç çoğu, benim gibiler için büyük bir bilinmezlik. Neyse ki tek tük de olsa bildiğim birkaç güncel isim mevcut. Bunlardan biri de Harry Styles.
Christopher Nolan’ın gelmesini epey bir süre heyecanla beklediğim 2017 yapımı filmi Dunkirk’ün oyuncu kadrosundaki Harry Styles ismi en yabancı olduğum kişiydi. Hatta onunla tanışmamı da bu filme borçluyum. Yazının girişinde bahsettiğim boyband furyasının 2010’lu yıllardaki temsilcisi İngiltere çıkışlı One Direction grubunun en gözde üyelerinden biri olduğunu hatta bir süredir müzikal yolculuğuna tek başına devam ettiğini de yine Dunkirk sayesinde öğrenmiştim.
Dunkirk ile aynı yıl yayınladığı albümündeki Sign of Times ve Kiwi şarkıları bu devrin müzik piyasasından pek de beklemeyeceğim nitelikte bestelerdi. Belli ki kolaya kaçmak yerine kendi devrinin sanatını yaratmak ya da bu devirde kendi sanat algısını yansıtmak isteyen biri vardı karşımızda.
Yıla damga vuran şarkı
1994 doğumlu Styles, solo kariyerinde üçüncü albümünü kutluyor. Bu sene yayınladığı Harry’s House albümündeki As it Was şarkısı muhtemelen 2022 dendiğinde akla ilk gelen şarkı olarak hafızalara kazınmış durumda. Şarkı sözleri, 80’lerin seslerinden ilham alan müziğine popüler kültür de kayıtsız kalmamış durumda. Spotify verilerine göre dünyanın en çok dinlenen dokuzuncu sanatçısı konumundaki Harry Styles, Brit Ödülleri’nin yanı sıra Grammy’ye de sahip. Daha başkaca ödülleri de sayabiliriz ama meraklısı zaten bulacaktır.
Üçüncü solo albümünü yayınlayan Styles, kazandığı ödüllere yenilerini de eklemek üzere. İngiliz müzisyen, geçtiğimiz günlerde adayları açıklanan Grammy Ödülleri’nin yine en güçlü isimlerinden biri. 6 Şubat’ta sahiplerini bulacak olan Grammy Ödülleri’nde pop ve rock türlerinin ağırlığı son yıllardan da alışkın olduğumuz üzere dramatik biçimde azalmış durumda. Bu durum elbette yeni yetişen kuşakların müzik dinleme alışkanlıklarıyla da doğru orantılı. Ancak bu, en azından benim kabulleneceğim bir şey değil.
Bu yıl yeni kategorilerin de eklendiği Grammy’nin ya da daha geniş çerçeveyle ödül mantığının ne kadar kıymeti kaldı sorusu da ayrı bir tartışma konusu. Son yıllardaki Oscar törenlerine de baktığımızda izlenme oranlarıyla bir takım cevaplar alabiliyoruz. Yine de müzikal unsurların daha fazla gözetilip önemsendiği geçmiş yılların hatırına bugün de takip ettiğimiz bu etkinlikte, geçmişten bazı güzel izleri taşıyan Harry Styles’ı görmek gerçekten güzel.
Ünlü dj ve televizyon sunucusu Zane Lowe ile yaptığı ve epey uzun süren röportajında Harry Styles, çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği Londra ile ev kavramından müzik dünyasına dair görüşlerine kadar uzun uzun açıklamalarda bulunuyor. Şayet bu yazı Harry Styles hakkında sizin üzerinizde bir merak uyandırmayı başarabildiyse bir sonraki adım olarak bahsettiğim bu video röportajı da izlemenizi tavsiye ederim.
Emir Kusturica’nın Arizona Dream filminden sonra balık metaforuna ilk kez bu denli çok maruz kaldığım sekansları video kliplerinde bol bol kullanan Harry Styles’ın müzik macerasında ulaşacağı noktaları merakla takip ediyorum. Bahar aylarından itibaren Avrupa kıtasında bir konser turnesine de çıkacak olan Styles, yeni filmler ve modellik kariyeriyle de ikonikleşen imajını daha da güçlendiriyor.
Teşbihte pekâlâ hata olabileceğini düşünen biri olarak ihtiyatlı bir biçimde David Bowie’nin geçtiği yollardan gittiğini de düşünmeden yapamıyorum. Müzisyen, yakışıklı, model, aktör, belli bir bilinç seviyesi bu benzetmeyi yapma konusunda bana cesaret vermekle birlikte nihai kararı en büyük hakem olan tarihin kendisine bırakıyorum. Bugüne kadar dergi kapaklarında erkeklere yer vermeyen Vogue’un bu inadını kırmayı başarabilen yegâne erkek olan Harry Styles’ın hikâye anlatıcılığının varacağı seviyeyi takip etmek de güzel. Tavsiye ederim.