Brandon Goldberg – Live at Dizzy’s (2024)
Please scroll down for ENGLISH.
Hatırlıyorum da, Let’s Play (2019) yayınlandığında caz alemi şaşkınlık yaşamış hatta küçük bir şok yaşamıştı. Albümün lideri Brandon Goldberg sadece 12 yaşındaydı ve bu çocuk, arkasına basta Ben Wolfe, davulda Donald Edwards, yanına tenor saksofonda Marcus Strickland gibi alemin kodamanlarını almış boyuna posuna bakmadan ciddi ciddi caz yapıyordu. Albümüne mücevher niteliğindeki standartları ve The Beatles gibi pop devinin, Monk, Ellington gibi babaların klasiklerini aldığı yetmiyormuş gibi bir de McCoy Tyner gibi bir büyük ustanın adına bestelediği parçayı çalıyordu. Kimdi bu bacaksız? Nerden buluyordu bu yaşında büyüklerin işine karışma cesaretini?
Tabii ki latife ediyorum. Biliyoruz ki zengin müzik tarihi böyle önyargıları ve varsayımları yanlışlayan, insanı şaşırtan olgularla dolu. Wolfgang Amadeus Mozart dört yaşındayken klavsen ustasıymış ve bestelemeye başlamış. Stevie Wonder on ikisinde ilk kaydını yapmıştı. Cazda ise son örneklerden biri olan Joey Alexander, on birinde Jazz at Lincoln Center’da sahne almak üzere Wynton Marsalis tarafından davet edilmiş ve hemen ardından ilk albümünü yayınlamıştı. Çok uzağa gitmeyelim, Hakan Başar on ikisinde İstanbul Caz Festivali sahnesine çıkmıştı. Mozart’ınkini değerlendirecek bir kanıtımız yok ancak Wonder ve Alexander’ı kayıtlarından, Başar’ı gittiğim konserinden biliyorum ki her üç isim de küçük yaşta istisnai güzellikte müzik yapıyorlardı. Üç buçuk yaşında kulaktan piyano çalmaya başlayan Brandon Goldberg de şüphesiz harika çocuk.
On beşine geldiğinde Goldberg ikinci albümünü yayınladı. Basta Luques Curtis, davulda Ralph Peterson, trompette Josh Evans ve saksofonda Stacy Dillard’dan oluşan bir beşli ile kaydedilen In Good Time (2021), Downbeat, All About Jazz, Jazzwise gibi saygın dergilerden övgülerle birlikte tam not aldı.
Ve şimdi de Goldberg, on sekizine henüz basmışken, yanına bir başka solist almadan, basta yine Ben Wolfe ve davulda Aaron Kimmel ile birlikte çıktığı turnenin son ayağında, Dizzy’s Club’da verdiği konserin kaydını yayınladı. Live at Dizzy’s, genç piyanist hakkında net bir fikre sahip olmamızı sağlıyor.
Goldberg, New York’a geldiğinde ilk konserini dinlediği mekanda, o gün dinlediği piyanist Bill Charlap’ın da seyirciler arasında olduğu coşkulu bir seyirci topluluğuna ve bu kayıt sayesinde caz alemine, müzikal olgunluğun tecrübeyle ya da geçirilen zamanla ilintili olmadığını kanıtlıyor.
Şarkı seçimi ve sıralama enfes. Albümü açan Unholy Water, Goldberg’in Wolfe ve Kimmel için düzenlediği bestesi. Her üçünün de solo aldığı bu hayli yüksek tempolu icrada Goldberg çalışını karakterize eden tüm niteliklerin özetini veriyor, araya aldığı Good Bait alıntısı ile daha konserin başında çıtayı yükseğe koyuyor. Kusursuz zaman algısı, eşlikçilerle lekesiz iletişim, telaşsızlık, melodiye ve armonik yapıya sadakat.
Diğer orijinal beste Circles, stüdyo halinden farklı bir düzenlemeyle, yalın bir üslupla icra ediliyor ve üçlünün zanaatkarane süslerine boyanıyor. Goldberg’in öykülemesinin ve onu adım adım takip eden eşliğin pürüzsüzce yükselişi usta işi.
Ritmik varyasyonlarıyla heyecan veren It Ain’t Necessarily So ile düzenleme yeteneğini, Wives and Lovers ve Let’s Fall in Love ile swing etmekteki hünerini sergiliyor.
Cole Porter nefaseti I Concentrate On You, bize Goldberg’in hangi piyanistleri etüd etmiş olabileceğine dair ipucu veriyor; parmak uçlarından Sonny Clark ve Ahmad Jamal damlıyor.
Miles Davis’in erken dönem kayıtlarından, Jimmy Heath bestesi Compulsion‘da grup swing ederken, Kimmel’in gürül gürül solosu konseri başladığı gibi coşkulu şekilde kapatıyor.
Müziği hakkında çok şey söylenebilir ama dinleyeceğiniz sadeleştirilmiş çocuksu bir caz değil. Goldberg, aksine, grubu ile parmak ısırtacak denli iyi bir uyumla, şaheserlerin derin melodik ve armonik karakterlerini çözümlemiş, barındırdıkları duygusal ve düşünsel derinliği hazmetmiş şekilde çalıyor. Geleneksel piyano üçlüsü formuna taze bir soluk getiriyor. Onun evrilmesine nasıl katkı sağlayacağını ise gelecek gösterecek.
Ne derler, akıl yaşta değil baştaymış. Brandon Goldberg adımlarını hızlı ve büyük atan bir müzisyen. Yeteneği ve tabii ki adanmışlığı onu bu genç yaşta usta mertebesine eriştirmiş.
Şaşırmamalı, caz böyle bir sanat. Sevenlerini mutlu etmeden geçirdiği tek bir günü dahi yok.
Goldberg’e gelince; onu parlak bir geleceğin beklediğine şüphe yok…
*
Meraklısına Notlar:
- Turgay Yalçın’ın Dark Blue Notes’daki yazıları
- 2024’de çıkan caz albümleri
- Brandon Goldberg web sayfası
*
Brandon Goldberg: Rising Star
I remember when Let’s Play (2019) was released, the jazz world was surprised and even a little shocked. The album’s leader, Brandon Goldberg, was only 12 years old, and this kid was playing serious jazz with Ben Wolfe on bass, Donald Edwards on drums, and Marcus Strickland on tenor saxophone. As if it wasn’t enough that he had included jewel-like standards and classics by The Beatles, Monk, Ellington and others, he was also playing a piece composed for a great master like McCoy Tyner. Who was this kiddie? Where did he find the courage to meddle in the business of adults at his age?
Of course I’m joking. We know that the rich history of music is full of surprising facts that prove prejudices and assumptions wrong. Wolfgang Amadeus Mozart was a harpsichordist at the age of four and started composing. Stevie Wonder made his first record at twelve. Joey Alexander, one of the last examples in jazz, was invited by Wynton Marsalis to perform at Jazz at Lincoln Center at eleven and released his first album right after. Let’s not go too far, Hakan Başar took the stage of Istanbul Jazz Festival on the twelfth. We don’t have any evidence to evaluate Mozart’s, but I know Wonder and Alexander from their recordings and Başar from the concert I attended that all three of them were making exceptionally beautiful music at a young age.
Brandon Goldberg, who started playing piano by ear at the age of three and a half, is undoubtedly a child prodigy.
When he turned fifteen, Goldberg released his second album. Recorded with a quintet consisting of Luques Curtis on bass, Ralph Peterson on drums, Josh Evans on trumpet and Stacy Dillard on saxophone, In Good Time (2021) received rave reviews from respected magazines such as Downbeat, All About Jazz and Jazzwise.
And now Goldberg is eighteen and has released a recording of the concert he gave at Dizzy’s Club on the last leg of a tour with Ben Wolfe on bass and Aaron Kimmel on drums, without taking another soloist to his group. Live at Dizzy’s gives us a clear idea of the young pianist.
At the venue where Goldberg attended his first concert when he arrived in New York, to an enthusiastic audience that included Bill Charlap, the pianist he had heard that day, he proves that musical maturity is not related to experience or time spent.
The song selection and sequencing are exquisite. Unholy Water, which opens the album, is Goldberg’s arrangement for Wolfe and Kimmel. In this up-tempo performance, in which all three take solos, Goldberg summarizes all the qualities that characterize his playing and sets the bar high at the beginning of the concert with the Good Bait quote. Impeccable sense of time, spotless communication with the accompaniment, unhurriedness, fidelity to melody and harmonic structure.
The other original composition, Circles, is performed in a different arrangement from the studio version, performed in a plaim style and painted in the trio’s artisanal ornaments. The smooth ascent of Goldberg’s narrative and the accompaniment that follows it step by step is masterful.
He shows his arranging skills with It Ain’t Necessarily So, thrilling with its rhythmic variations, and his swinging prowess with Wives and Lovers and Let’s Fall in Love.
The Cole Porter delicacy I Concentrate On You gives us a clue as to which pianists Goldberg might have studied; Sonny Clark and Ahmad Jamal drip from his fingertips.
On Compulsion, a Jimmy Heath composition from an early Miles Davis recording, the band swings and Kimmel’s thunderous solo closes the concert as enthusiastically as it began.
A lot can be said about his music, but this is no simplistic, childish jazz. On the contrary, Goldberg plays with his band in astonishingly good harmony, analyzing the deep melodic and harmonic character of the masterpieces and absorbing their emotional and intellectual depth. He brings a breath of fresh air to the traditional piano trio form. The future will show how he will contribute to its evolution.
As the saying goes, wisdom is in the mind, not the age. Brandon Goldberg is a musician who walks fast with giant steps. His talent and of course his dedication have made him a master at such a young age.
No wonder, jazz is such an art. Not a single day goes by without making its fans happy.
As for Goldberg, there is no doubt that a bright future awaits him…