Rüyalarımda Bana Dokunan Led Zeppelin
Bir gün kafam allak bullak; Tanrı’dan bir mesaj aldım. “Şu an ne hissediyorsun” diye sordu bana. Tanrı ile aram iyidir.
Fermantasyon tavan elbette. Tanrıya şöyle dedim: ”Varlığımda ve yokluğumda, sevdiklerim bana ait tüm ritüelleri Led Zeppelin’in 1973 yılı Madison Square Garden konser kaydı Dazed and Confused parçası ile yapsınlar.”
Tanrı’yla aramızda anlaştık. Durumu oğullarıma açtım. Beni anladılar. Oğullarım hayattaki en büyük şansım. Ruhumun likit tarafını anlıyorlar.
Bu akışkanlık içerisinde de kendime şöyle dedim. “Neden en etkilendiğin konser performans kaydını yazmıyorsun? Pek çok hikâyeyi kaleme alıyorsun, kendi hikâyeni de anlat”. Üstelik canlı izlediğim yüzlerce konser ya da performans vardı. İçlerinde çok beğendiklerim oldu. Henüz ben doğmamışken, Led Zeppelin’in 1973 yılında Madison Square Garden konser kaydına olan ilgim, hayatımın pek çok anında önemli bir yer tutuyordu.
Yaklaşık yarım saat süren Dazed and Confused canlı performansında ruhumu derinden etkileyen nüanslar var.
Robert Plant, muhteşem bir rock müzik solisti olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Dört müzisyenin sahne kostümleri, bulundukları dönem içerisinde yeterince gösterişli. Plant otuz dakika boyunca grubun diğer üyeleri ve enstrümanları ile olan kulak hakimiyetini sonuna kadar gösteriyor. Üstelik bir “sample” yapıyor. Scott McKenzie’nin seslendirdiği San Francisco şarkısından bir alıntı ile parçaya renk katıyor. “San Fransisco’da iseniz, saçınıza çiçek taktığınızdan emin olun” diyor. Led Zeppelin’in dört mihenk taşından biridir Plant. Ruhuma işliyor dokusu, sesi ve deseni. Dönem dönem gözümden yaş iniyor. Dönem dönem alevleniyorum.
If you're going to San Francisco Be sure to wear some flowers in your hair If you're going to San Francisco You're gonna meet a lot of gentle people there Ooh!... Everywhere, everywhere, everywhere, ooh!...
Konser kaydında, John Paul Jones ve John Bonham şarkının kıtalar arası geçiş kısmında karşılıklı göz temasıyla anlaşıyorlar. Bir Kızılderili kabilesinin ateş yakıp, kitleler ile haberleşmesi ya da mektup yazması gibi benim için bu durum. İnanılmaz etkileniyor ve canlanıyorum.
Rüyalarımsın Led Zeppelin. Buna inan…
Rüyalarımsın…
Seninle rüyalarımda hayat buluyorum. Rüyalarımda ayaklarımı toprak ile temas ettirip, tüm negatif enerjimi yüce toprağa bırakmam gibi bu hissediş.
Jimmy Page arşe ile deneysel bir fusion çıkış yakalıyor…. Seyirciyi hapsediyor, çığlık atıyor ve yükseliyor seyirci. Vecde ulaşan bir çift gibi sahnede Page ve müritleri…. Yer gök inliyor..
Otuz dakika böyle sürüyor….
Rüyam Led Zeppelin, ruhum Led Zeppelin!….
Ruhumun, benliğimde kök salmasını sağlayan, San Francisco sample’ı içinde, John Paul Jones’un Bonzo’ya bakışı, Bonzo’nun Jones’a karşılık vermesi ve Jimmy Page’in arşe performansı ile ömrüm geçsin!….
G e ç s i n ! ! ! !