Eren Noyan
Kendinizi kısaca tanıtır mısınız? Cazla ilintinizi belirtebilir misiniz?
Caz şarkıcısıyım, daha doğrusu caz şarkıcılığı ile hikâye anlatıcılığını müzikal bir formda birleştirmeye gayret eden bir caz performansçıyım. Aynı zamanda The Badau adlı caz kulübünün kurucusu ve sahibiyim.
Dinlediğiniz ya da sizde iz bırakan ilk caz albümünü hatırlıyor musunuz?
Dinlediğim ilk caz albümü The Famous 1938 Carnegie Hall Jazz Concert (Benny Goodman) albümüdür. Yanlış hatırlamıyorsam 7 veya 8 yaşındaydım. Fakat bende iz bırakan birçok caz albümü var, Aziza Mustafa Zadeh Shamans, Çağrı Sertel Kuytu, Maurice Brown The Mood,… cok var gerçekten.
Cazın yaşamınızdaki anlamı nedir?
Caz hayatımın tümünü kaplayan bir olgu benim için. Bir caz kulübü sahibi olarak haftamın her günü caz müziği ve müzisyenleri ile geçiyor. Dolayısıyla bir seçim olmakla başlayan caz fikri artık hayatımın bütününü yönlendiren, bakış açımı besleyen bir farkındalık haline dönüştü zaman içinde. Özellikle de bir düşünce biçimi, olay ve durumları değerlendirme metodu benim için caz.
Sizce caz diğer müzik türlerinden hangi yönleriyle farklıdır? Farklı mıdır?
Ben temelde türlere inanmayan biriyim. Her alanda yalnızca oluş ve ifadelerin kendine haslığı ve biricikliğine inanıyorum. Dolayısıyla yalnızca akademik anlamda türlerin bir metod olduğunu kabul edecek olursak cazı diğer müzik türlerinden ayıran en önemli farkı, içinde yer alan entelektüel çabadır. Müzikal açıdan ise cazın kendine has armonik dinamikleri ve usul olarak serbest doğaçlamanın toplu halde var edilebilir olması ile caz müziği diğer türleri besleyen büyük bir ana tür olarak ele alınabilir. Caz müziği, müzisyenlerin kendi algılarını müziğe yansıtıp kendilerine has kurdukları cümleler ile müziği yeniden forme ettikleri en serbest yaratı şekillerinden birdir bence.
Sizce caz diğer müzik türlerinden üstün müdür? Neden?
Değildir. Ama özel bir türdür. Farklıdır daha doğrusu. Caz kollektif ve varyatif temelli bir düşünce biçimidir o yüzden bu düşünce biçiminin müziğe yansıması onu üstün kılmaz ama özel bir tür hâline getirir.
Artık faal olmayan ya da ölmüş hangi müzisyeni ya da grubu canlı dinlemek isterdiniz?
Sanıyorum Charlie Parker canlı canlı dinlemeyi en çok istediğim müzik dehası olabilir.
Faal olan hangi müzisyeni ya da grubu canlı dinlemek istersiniz?
Eliane Elias hiç canlı dinleme fırsatı bulamadım. Özellikle bir vokal olarak dinlemek çok isterdim. Bence yaşayan en büyük vokallerin başında geliyor şu an.
Cazı bir enstrumanla özdeşleştirecek olsanız, bu, hangisi olurdu? Neden?
Cazı herhangi bir enstrüman ile özdeşleştirmenin cazı fazlasıyla metalaştıracağına inanıyorum. Caz diyince duvarına plastik trompet asan mekanlar beni hep güldürür mesela. Cazı bir enstrüman ile değil ama belki ılık bir nisan ikindisinde güzel ve hafif uğultulu bir parkta çimenler üzerinde en sevdikleriniz ve yeni tanışıp sevme arzusu içinde olduğunuz insanlara birlikte yaptığınız bir piknikle özdeşleştirebilirim.
Yapılması kolay değil, biliyoruz; ama tarifinin yapılması gerekirse, caz nedir?
Caz benim için olayları, durumları, objeleri ve sesleri, kelimeleri yeniden ve özgün bir şekilde yorumlayabilmenizi sağlayan bir metod bir düşünce şeklidir. Caz o yüzden hayatın her alanında kullanabileceğiniz bir felsefi doktrin gibidir. Caz ile müzik de yapabilirsiniz diyorum her zaman o yüzden. Fakat pasta da yapabilirsiniz, aşk da yaşayabilirsiniz, bir hukuk sorununu çözebilir, şirket yönetebilir veya mobilya inşaa edebilirsiniz. Cazı tanımlamak için birçok cümle kurulabilir. Fakat bir başlangıç olarak güzel bir özeti şudur bana sorarsanız; toplu halde anlamlı ve uyumlu bir cümle kurarken, sıranız geldiğinde o toplu halde kurulan cümleye kendi yorumunuzu katmak, sıranız geçtiğinde ise diğer kişilerin kendi yorumlarını dinleyip o yorumlara cümlenin bütününe hizmet edecek cevapları verebilme sanatıdır caz.
Sınırsız bütçeniz olsa cazla ilintili ne yapmak isterdiniz?
Gerçek bir caz komünitesi kurabilmek için her şeyimi ortaya koyardım. Caz festivalleri organize ederdim, Lincoln Center gibi hatta daha da kapsamlı konser kompleksleri kurardım. Küçük mahalle kulüpleri açardım ama en çok ve en çok bir burs fonu kurar ve çocuklara karşılıksız caz bursu verirdim. Bu belki de en büyük hayalim.